Ege Postası
Geri

Bakan Pakdemirli'den TV 35'te önemli açıklamalar: İzmir Barselona olsun istiyoruz

TV 35’te Kent ve Siyaset programının konuğu olan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir, yerel seçim süreci, bugün gerçekleşecek olan Cumhur İttifakı mitingi, tarım politikaları ve yapılan eleştiriler hakkında kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Pakdemirli, "İzmirli belediye başkan adayımız var. Hepsinin birbirinden güzel projeleri var. İzmir’in daha yaşanabilir bir yer olmasını istiyoruz. En azından Barselona ayarında bir şehir olmasını istiyoruz. Sandıkta bize teveccüh ederlerse nihai sonuçlarını da çok hızlı şekilde görecekler." dedi. Bakan Pakdemirli'den TV 35'te önemli açıklamalar
Bakan Pakdemirli'den TV 35'te önemli açıklamalar: İzmir Barselona olsun istiyoruz
Haberler / Politika
17 Mart 2019 Pazar 09:54
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI- Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TV 35’te Kent ve Siyaset programında Alev Olgay ile Alper Baran Esin'in sorularını yanıtladı. 

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir’in Barselona düzeyinde bir kent olmasını arzu ettiklerini ve İzmirlilerin kendilerine oy vermesi durumunda İzmir’in siluetinin hızlı ve ciddi bir şekilde değişeceğini söyledi. Bakan Pakdemirli, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da İzmir’e büyük önem verdiğini belirterek, Cumhurbaşkanının bugün gerçekleşecek mitingde ülke gündeminin yanı sıra İzmir hakkında da önemli değerlendirmelerde bulunacağını ve müjdeler vereceğini açıkladı.

İzmirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “İzmir heyecanla bekliyor. Partimize oy versin vermesin tüm İzmirlileri alana davet ediyorum. Çünkü sayın Cumhurbaşkanımızın İzmir ile ilgili önemli açıklamaları ve müjdeleri olacak. Hem de gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunacak. Bugün 13.30’da herkesi bekliyorum” dedi.

PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

İzmir şunu bilmeli ve anlamalı diye düşünüyorum; yerel iktidar ile genel iktidar bir olduğunda hizmet daha iyi oluyor. Sebebi de şu; büyükşehir belediye başkanımız ben bakan olduktan sonra çıktı geldi bana tebriğe. Bana dedi ki; Aziz Bey beni biliyorsun ben İzmirliyim. Dönüp geleceğim yer yine İzmir. İzmir ile ilgili neyin var neyin yok dosyanı getir, burada büyükşehir belediyesi adına bir büyükelçin var. Her şeyi İzmir adına tüm projeleri takip edeceğim diye söz verdim. O gün bugün ikinci bir görüşmemiz olmadı. İster istemez bir çekince oldu diye düşünüyorum. Başka kötü bir şey oldu diye düşünmüyorum. Söylemek de istemiyorum. Ama ister istemez bu yapı bir şekilde örtüşmüyor demek ki. Yoksa AK Parti döneminde İzmir’de 67 milyar yatırım yapmışız. Ancak yerelde iktidar olmayınca genelde de iktidar olamıyorsunuz. Yani bu kadar büyük yatırım var ama bu yatırımlarda İzmir’in düzgün yapılaşmasına, kentsel dönüşümüne katkısı olmuyor. Çünkü kentsel dönüşümü büyükşehirin yapması gerekiyor.

İzmir’in temel sorunu nedir'

Şehir şu an yaşanabilir olmaktan uzak. Havası kirli. İnanılmaz çarpık yapılaşması var. Sadece Güzelyalı, Alsancak ve Konak’tan ibaret değil İzmir. İzmir tüm fotoğrafı çektiğinizde kırsalıyla da büyükşehir. Aslında gelişmişlik açısından ciddi farklılıklar var. Kiraz, Bergama, Kınık’a kadar gidiyorsunuz şehir merkezi ile kırsal arasında farklılık var. Şehir merkezinde tabiki göç alan bir şehir olduğu için ciddi bir çarpık yapılaşma var. Bu ihmale karşın Türkiye’nin birçok şehri bunu kentsel dönüşümle dönüştürdü. Kayseri, Ankara, İstanbul’da da vardı. Ben özellikle 60 il dolaştım. Birçok Anadolu kentine de gittim. İnanılmaz derecede ciddi belediyecilik faaliyetleri var. Çok güzel Millet Parkları var. Bir şehri yaşanabilir kılmak gerekiyor. Ne yazık ki İzmir bugüne kadar oy verenlerin teveccühünün karşılığında bir hizmet alamamış.

Merkezi hükümetten gerekli desteği alamıyoruz diyor muhalefet.

Aziz başkan bana geldi, bir dosyan varsa getir dedim. Getirmediler bana göre bahane üretiliyor demem gerekiyor. Çünkü bana göre CHP’nin hizmet etme gibi bir derdi yok. Nasıl olsa burası benim oy depom, buradan oyu alıyorum diyor. Vatandaş sana bu kadar teveccüh etmiş. Sen de gel bu teveccühün karşısında hizmet et. Az bir destekle mi gelmişsin, hayır büyük destek alarak gelmişsin. Karşılığını gece gündüz çalışarak ver. Ama böyle bir dertleri olduğunu sanmıyorum.

Cumhur İttifakı’nın seçim çalışmaları nasıl gidiyor'

Cumhur İttifakının yapıldığı ve yapılmadığı şehirlerimiz var. Tüm şehirlerimizde olmadığı illerde bile AK parti ve MHP adayları birbirine son derece saygılı. Cumhur İttifakının ana özelliği şu; Türkiye’de kim ne derse desin bekaa sorunu var. Türkiye’yi 2023 hedefinden saptırmak isteyenler var. Milletin bir şekilde bir ve beraber olması gerekiyor. Cumhur İttifakı bir şekilde bir yan yana duruş sergiledi. Ama diğer tarafta teröre siyasi tünel kazan partilerle CHP bir işbirliği yapıyor. İzmirli bu seçimde sadece yereldeki yöneticisini seçmeyecek. Aynı zamanda terörle işbirliği yapan bir partiye oy verecek ya da vermeyecek. İzmir’de çok sayıda Kürt seçmen de var. Onların hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Türk ve Kürt kardeşliğinin önüne hiçbir terör örgütü set koyamaz. Türkiye7de dört tane ana unsur belirledik. Tek devlet, millet, bayrak, vatan. Aynı masada oturup sohbet edip ülkemize hizmet ederiz diye düşünürüm.

Nihat Zeybekci’nin adaylığını nasıl değerlendiriyorsunu? Sahadaki çalışmaları nasıl.

Sayın Zeybekci’yi tanırım. İzmir çalışmalarında daha da çok tanıma fırsatı buldum. Benim hayal ettiğim ve arzu ettiğim aday. Adaylık sürecinden sonra da tanıma fırsatı buldum. İzmir yapısına son derece uygun. İzmir’i iyi okuyabilen biri. İzmir’de on yıldır şirketinin bulunması bir aday seçilip dışarıdan gelip burada iki üç ay içinde İzmir’i anlamaya çalışan biri değil. Egeli, İzmir’de uzun süredir iş adamlarıyla ortaklığı var. Bakanlığı sırasında da çok sık gelmiştir. İzmir’i kavramış, İzmir’in evladı diyebileceğim kadar İzmir’i biliyor. Son derece beğeniyorum. İnsana dokunuşu ve verdiği mesajlar İzmir ile örtüşüyor. İthal aday diyenler ki? Aziz Kocaoğlu nerel? Tokatlı. Ben İzmirliyim diyorum ama ben Selanikliyim. Biz yüz yıl önce gelmişiz. İzmir’de İzmirliyim diyecek çok az kesim vardı, üç beş aile çıkar. İzmir’de 1960 nüfusu 200 bin olan küçük birsahil kentiydi. Ama İzmir’in bir üst kimliği var. Nereden gelirse gelsin altı ay içinde ben İzmirliyim diyebiliyor. Başka kentlerde böyle olmuyor. İstanbul’da gidiyor hemşehri derneğine kayıt oluyor. İzmirli üst kimliğini altı ay içinde alıyor. Nihat Bey on yıldır İzmir’de ve iş yapıyor. Burada evi olan, Ege’nin evladı. Daha iyi bir aday düşünemiyorum.

Cumhur İttifakı’nın adayı Zeybekci’nin tarım projelerini de Millet İttifakı’nın adayı Tunç Soyer’in tarım projelerini de biliyorsunuz. Karşılaştırma yaptınız mı'

Tüm Türkiye’yi dolaşıyorum. AK Parti hizmet ve proje belediyeciliğini yerleştirdi. İlçelerde bile projelerini bastırmışlar adaylar. Her proje bir hayal ile başlar. Hepsi bir vizyon. Yüz tane yazarsın, o süre içerisinde 50 tanesini yaparsın bu ciddi bir başarıdır. Ama yüz tane proje yazıp da hiçbirini yapmıyorsan bu ciddi bir başarısızlıktır. Tüm Türkiye’de ciddi bir şekilde proje üretme sevdası görüyorum. Bu son derece güzel. Projesi olanlarla olmayanları görüyorum İzmir’de. Bizden alınmış projelerin dışında ciddi projeler görmüyorum İzmir’de. Nihat Bey’in projeleri dolu dolu. 35 Proje İzmir’in ruhuna uygun. Bir şehrin teşhis ve tedavi yöntemleri üç aşağı beş yukarı belli. Nihat Beyin projeleri içinde bunların yer alması çok değerli. Körfez geçiş projesi gibi. Efes Antik Kent projesi de var. Kuşadası’ndan gelen turist gezi teknesiyle gidebilecek. Orayı yaptığınızda Efes bugünkünden daha iyi noktaya gelecek. Otoyollar Sabuncubeli Tüneli, iç ve dış hatlar terminalimiz. Bir kasaba terminali gibiydik. AK Parti elinden geleni yaptı. Hızlı tren var. Binali Bey döneminde hizmet anlamında bir yardırma oldu İzmir’e. Ama yerel iktidar üzerine düşeni yapmadı.

Türkiye tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri deniyordu.

Muhalefet bugün çok kısır bir siyasetin içine sıkışmış durumda. Türkiye’yi buğdaya, samana mahkum ettiniz gibi sokak efsaneleri var. Tarım sektöründe aslında bir başarı var. 54 milyar dolarlık tarımsal hasılamız var. Türkiye o zaman 40, bugün 82 milyon. 40 milyonda turist var. Türkiye bugün 100 milyonluk nüfusu besliyor. Tarımsal hasılamız kat be kat artmış, ihracatımız öyle. Türkiye kendine yetiyor olmasaydı 18 milyar dolar ihracatı olmazdı. Ülkeyi izole etmiyorsanız, Küba değilseniz, bazı şeyler ihraç ediliyorsa ithal da edebilirsiniz. Samana bir bakın dedim. 150 bin dolarlık saman ithal etmişiz. Türkiye’nin ihtiyacının on binde biri bile değil. 9 bin ton saman ithal etmişiz. Öyle lanse ediyorlar ki, ülkede saman üretilmiyor, dışarıdan ithal ediliyor. Böyle m? Değil. Yalan söylüyorlar. 19 bin ton tüketimimiz var buğdayda. 4-5 milyon ton buğday ithal ediliyor. Makarna, un fabrikalarımız boş mu kalsı? Bunların hepsi ihracat yapılıyor. Türkiye kendi kendine yetiyor. Bazı ürünleri ithal edebilirsiniz. Net ihracatçı mıdır ne ithalatçı mıdı? Rakamlara bakın. 6 milyar dolar ihracat fazlası var Türkiye’nin. Tarımsal hasılada birinci sırada Türkiye. Balıkta bir milyar dolar ihracat ile Avrupa’da birinciyiz. Ette de zaman zaman eksiğimiz oluyor. Ette de ithalat yapmayacak duruma geleceğiz. Rakamları konuşmuyorsak işimiz zor. Eleştirilecek yanımız yok m? Elbette var.

Patates meselesi ile ilgili danışmanlığını yaptığınız şirketten tutun da birçok nokta eleştirildi. Miting meydanlarında dile getiriliyor.

Ben bakanlık görevim dışında başka bir görev yapmıyorum. Bu görevimin sorumluluklarını kavrayabilecek bir durumdayım. Hayatım boyunca da etik davrandım. Ne ben ne de ailem ne paraya ne mevki ile ilgili kimsenin önünde eğilmedik. Bakanlık görevi tebliğ edilir edilmez tüm ücretli görevlerimden ayrıldım. Söz konusu edilen burada sofralık patates ithalatı. Bu firma ise dondurulmuş patates üretiyor. Dondurulmuş patatesin tipi de ayrıdır. Biri sofralık biri endüstriyeldir. Biz sofralığa müsaade etmişiz. Gümrük tarife numarasına baksınlar. Bu firmanın taze olarak bir kilogram patates işi yok. Patates ekimini yasakladınız diyorlar. Bizim günlük siyasette tarımı bu kadar ağza almamamız lazım. Üreticilerin moralini bozmamak lazım. Bu tür yalan haberlere inanabilirler. Üretimi yasaklamamız mümkün değil. Patates hastalıklarında belli karantina alanları var. Bu alanlar bizim dönemimizde azalmış. Rekolteyi etkileyecek büyük alanlar da değil. Patates ekimini yasakladık m? Yo hayır, tamamen kuyruklu yalan. Neden ithaline izin verdik pek? Biz dedik ki Türkiye’de 4,5 milyon ton patates tüketiliyor. Geçen yıl bir miktar az rekoltemiz oldu. Bu yıl ekimler fazla yağış nedeniyle gecikti, hasat da gecikecek. Biz piyasada eksiklik olabileceğini gördük. Hasat haziran ayında. Tedbiren uyguladık. Özel sektörün getirmesine müsaade ettik. Üreticiyi etkileyecek bir karar değil. 20 Nisan’dan sonra gümrüksüz patates getirilemeyecek. Medyayı bekleyen stokçular da el altından bu haberleri yaptırıyor. Medyanın görevi mikrofon tutmaktır. Kuyruklu yalanlarla bir şey anlatmak mümkün değildir. Benim şahsım ve bakanlığım üzerinden hükümeti yıpratmaya çalışıyorlar. Yargıya verdik. Bedelini ödeyecekler. Bekir Pakdemirli de patatesten para kazanmayacak. Bundan emin olun. Ama yargıda tazminat noktasında bedelini ödeyecekler.

Linkedlin hesabınızı kapattığınız da söylendi'

Bakan olunca madem bu kadar çok tevatür oluyor, adresim var, hangi şirketlerde ne yaptığım yazıyor. Aşırı mesaj gelince bunlara cevap veremeyecek konuma geldiysem linkedlin hesabımı geçici olarak durdurun dedim. Benim bu firmayla ne alakam var ne başka bir şey. Geçmişte danışmanlık yapmış olmamın ne günahı var. Bir bakan daha evvelden bir yaşama sahip değil m? Sadece o firma değil birçok firmada görevlerde bulundum. Hepsi geçmişte kaldı.

Tarım savunma sanayinden bile daha önemlidir demişsiniz.

Her gün orduyu eleştiriyor muyu? Bizim için müstesna ve kutsal. Tarım da öyle bir şey. Maslow’un temel ihtiyaç listesinde de gıda ilk baştadır. En temel ihtiyacımızla ilgili her gün siyaset yapmamız, bilenin ve bilmeyenin konuşmasını doğru bulmuyorum. Millet yazmadan katip okumadan alim ne yazık ki. 27 yılımı vermişim gıdaya. Bildiğim işi yapıyorum. Bırakın da bildiğimiz işi yapalım. Her gün aynı şeylerin konuşulması inanın kabak tadı veriyor. Muhalefet kısır olduğu için yalan konuşuyor. Halbuki proje üretecek, gidecek vatandaşa anlatacak oyunu alacak. Vatandaş niye onlara oy vermiyo? Çünkü bugüne kadar çalışmış ve iş yapmış. Doğru tarım politikalarını uygulamalıyız. Yeri geldiğinde kısa dönemli ithalat da yapılabilir. İthalat dünyanın sonu değil. Çünkü gümrük duvarlarınız olmadığı zaman hava koşulları nedeniyle bazen ithalat yapabilirsiniz. Bazen rekolte düşük olacak, o zaman ithalat yaparsın. Bunun siyasi malzeme yapılması doğru değil.

Son 13 yılda tarım alanlarının azaldığı belirtildi. Dışa bağımlı hale gelir miyiz'

Türkiye’de 150-200 bin hektar kaybediyorduk. 60 bine düştü. Vahşi sanayileşmenin getirdiği bir şey bu. Tarım arazisi burası, buraya hiçbir şey yapamazsın diyoruz.  Bakanlığın ana şeyi, tarım alanlarını savunmaktır. Bundansonra hangi bakan gelirse gelsin tarım arazilerinin verilmesi konusunda inisiyatifimiz verilmemesi noktasında olacak.

Bugün iki liderin İzmir mitingi var.

Çalışmalara tabi ki dahil oldum. Tek tek görevlilerimizi aradık, il başkanımızdan da bilgi aldık. Yerin organizasyonu için de sahilde denetlemeye gideceğiz. İzmir heyecanla bekliyor. Partimize oy versin vermesin tüm İzmirlileri alana davet ediyorum. Çünkü sayın Cumhurbaşkanımızın İzmir ile ilgili önemli açıklamaları ve müjdeleri olacak. Hem de gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulunacak. Bugün 13.30’da herkesi bekliyorum.

AK Parti her zaman İzmir’i çok önemsedi. Ama yerel yönetimlerde görev yapmak nasip olmadı. Binali Yıldırım bile gösterildi, ciddi oy kazanımı oldu. Bugün müjdeler neler.

Sayın Cumhurbaşkanımız hiçbir yere heybesi boş gitmez. Tarihin en kalabalık mitinglerinden biri olacak.

Yeni Kapı’da tüm liderler bir arada olmuştu.

Siyasetin ayrıştırıcı dili de olabilir. Muhalefetin tasvip etmemesini de doğal bulmak lazım. Darbe girişiminden sonra Türkiye’nin ciddi bir problemi olduğunu anlayan iki parti var. Biri AK Parti, diğeri MHP. Günlük siyaseti bir kenara bırakırım diyebildi. Hem Cumhurbaşkanı hem Devlet Beyin konuya bakışları siyaset üstü. Sadece siyasi saiklerle gidilseydi olmazdı. Bir satır yazılı ilişki olmamasına karşın siyasi nezaket üzerinden yürütülen bir ilişki var burada. Buradan hiçbir lider kendini değil öncelikle vatanını ve milletini düşünerek, siyasetine devam ediyor.

Sandığa yansıması ne olacak bugünkü mitingin.

Gövde gösterisi ve alan üstünlüğü son günlerde kararsızları etkiler m? Mutlaka etkiler. Zaten her siyasi parti de buna çalışır. Ama bu sandığa nasıl yansıyaca? Bunu hep birlikte 31 Mart’ta göreceğiz. Vatandaşımız ne derse başımızla beraber. Biz zaten milletin iradesi diyoruz. AK parti’yi istiyorum derse isteyecek, istemeyecekse de kimi seçiyorsa amenna.

AK Parti İzmir’i alırsa 5 yıl sonra nasıl bir İzmir hayaliniz var'

Ben 2.5 yıl sonra İzmir’in çehresinin ciddi şekilde değişeceğine inanıyorum. Raylı sistemi oturmuş, Millet Bahçeleri olan, vatandaşın zaman geçirmekten büyük keyif aldığı bir İzmir.  

İzmir’i özlüyorum diyorsunuz her fırsatta. İzmir’e tarımsal anlamda yeni hizmetler gelmesi noktasında faaliyetleriniz olacak mı'

Bakanlığım döneminde hem Ege’ye hem İzmir’e her türlü elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Makul taleplerin hepsine anında evet dedik zaten. Havzaların sorununu da ele alıyoruz. İzmir’in iki havzası özelinde sorunları tek tek çözeceğiz. İzmir bu defa projeleri olanla olmayanları ayıracak inşallah. Bir İzmirli olarak ilk kez bakanları var. İzmirli belediye başkan adayımız var. Hepsinin birbirinden güzel projeleri var. İzmir’in daha yaşanabilir bir yer olmasını istiyoruz. En azından Barselona ayarında bir şehir olmasını istiyoruz. Sandıkta bize teveccüh ederlerse nihai sonuçlarını da çok hızlı şekilde görecekler.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası