Balbay, 'Balbay Notları'nın kendisine ait olmadığını söyledi
Ergenekon davasında esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan CHP Milletvekili Mustfa Balbay, hakkında suçlama gerekçesi olarak gösterilen ve kendisine ait olduğu iddia edilen 'Balbay'ın Notları' ve 'Balbay'ın Günlükleri'nin...
Ergenekon davasında esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan CHP Milletvekili Mustfa Balbay, hakkında suçlama gerekçesi olarak gösterilen ve kendisine ait olduğu iddia edilen 'Balbay'ın Notları' ve 'Balbay'ın Günlükleri'nin kendisine ait olmadığını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda CHP milletvekili tutuklu sanık Mustafa Balbay savunma yaptı. Kendisine tanınan 2 saatlik sürenin yetersiz olduğunu söyleyen Balbay, mütalaanın hukuki bir belge olmadığını savundu. Balbay, "Okunan mütalaanın içinde ne bir suçlama net olarak ifade edilmiş ne de somut bir delil gösterilmiştir." diye konuştu.
Mustafa Balbay, "Kendinizle alakalı bölümde göremediğiniz suçlamaları, başka sanıklarla alakalı değerlendirmelerin yapıldığı bömlerde görebiliyorsunuz. Benimmle alakalı bölümde eski Genelkurmay Başkanımız sayın İlker Başbuğ'un ve Tuncay Özkan'ın isimleri hiç geçmezken, onlarla alakalı bölümde benle alakalı suçlamalar yer alıyor. Einstein gelse bu mütalaanın denklemini çözemez. Mütalaada 'İki artı iki buhar deniyor, suyla toprak bir olur beş eder' deniliyor. Bu nedenle savunma yaparken sadece kendimizi savunmamız yetmiyor. Birlikte yargılandığımız insanları da savunmamız gerekiyor." dedi.
Konuşmalarına getirilen süre kısıtlamasını eleştiren Balbay, "Türk Ceza Kanunu'nun en ağır maddeleri ile yargılanıp hem de tarafımıza yöneltilen suçlamalara ilişkin delillerin sunulmaması ile karşı karşıyayız." ifadesini kullandı. Balbay, iddia edilen suçların işlendiği yerin Ankara olması nedeniyle yargılamanın Ankara'da olması gerektiğini belirterek "Siz, bizi burada yargılamaya yetkili değilsiniz. Yetki gasbı içindesiniz." şeklinde konuştu.
İddianameyi hazırlayan savcılarla ilgili olarak da Balbay, "Savcılar burada kimleri yargılayacaklarını seçmişler, hangi suçları yükleyeceklerini de belirledikten sonra yola çıkmışlar." dedi. İddianamenin değişik yerlerinde kendisi hakkında farklı suçlamalar bulunduğunu, sayfaları ile birlikte okuyarak sıralayan Balbay, "Mütalaanın 25'inci sayfasında İlhan Selçuk ve Şener Eruygur ile birlikte toplantılara katıldığım. Bu toplantılara ilişkin notlar alarak da darbeye zemin oluşturduğum iddia ediliyor. Bu bölümde, not almama rağmen bu notları hiçbir yerde kullanmadan sildiğim belirtiliyor. Bu da üzerime atılan suçun dayanağı olarak gösteriliyor. Bilgisayarımdan çıkan notlar hala bana gösterilmedi. Suçlanmama neden olarak 'Balbay'ın notları' ve 'Balbay'ın günlükleri' gerekçe gösteriliyor. Ancak bu notlar bana ait değil ya da tahrif edilmiş notlardır. Bilgisayarımdan çıkan 1998 ve 2006 yıllarına ait notlar, emniyette 2,5 dakikada hazırlanmış. Ayrıca Dizüstü bilgisayarımdan çıkan notlar olduğu söyleniyor ama benim dizüstü bilgisayarım yok, masa üstü bilgisayarım var." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet gazetesi manşetinden yayınlanan 'Genç subaylar rahatsız' başlıklı haberle ilgili olarak da Balbay, "Genç subaylar rahatsız' ifadesi, Türkiye'de darbeler tarihinde önemli yere sahip olan ve Başbakan Adnan Menderes'in idamı ile sonuçlanan 27 Mayıs darbesinin sloganıydı. 20 Mayıs 2003 günü Başbakan ile Genelkurmay Başkanı'nın yaptığı görüşmenin içeriğine ilişkin haberde 'Genç subaylar tedirgin' manşetini kullandık. Bu, haberden başka bir şey değildi. Gazetecilerin haberleri gerektiğinde rahatsız edebilir. Namık Durukan'ın haberi de böyle bir haberdir. Namık Durukan, bu haberle ilgili olarak da ödül almıştır." dedi.
Sanık Balbay, savunmasının devamında Menderes'in, 27 Mayıs 1960'da idam edilmesi ile ilgili olarak da "İdam kararını kimler verd? Hükümet m? Hayır, Asker m? Hayır. Bir özel mahkeme oluşturulmuştu. Adnan Menderes bir yasa çıkartarak yaşı geçkin olanları emekliye ayırmış, gençleri de göreve getirmişti. İşte o heyet kendisini yargılamıştı. Menderes yargılaması sırasındaki hukuksuzlukları anlatınca yargılayan mahkeme tarafından 'Sizi buraya getiren mahkeme, böyle olmasını istiyor' cevabını vermişti." ifadesini kullandı.