Balbay, AKP'nin ilk iktidar yıllarında Avrupa kurumları ile çok yakın ilişkiler kurduğunu anımsatarak şöyle dedi:
"Bu çerçevede AKPM Türkiye'yi denetimden çıkardı. Elbette sevindik. Avrupa Birliği de tam üyelik için dev adımlar atıldığını söyledi. Biz bu noktada AB'nin ve AKP'nin sağlıklı bir siyaset izlemediğini, AKP'nin kendi yerini sağlamlaştırma, AB'nin de Türkiye'de reformcu bir iktidara istediklerini yaptırma arayışında olduğunu söyledik. Bize AKP'yi kıskanıyorsunuz, statükocusunuz dediler. Gelinen nokta ortada. AB'ye uyum Bakanlığı kurdular, başında her fırsatta AB'den uzaklaşmaya hevesli bir kişi var."
Balbay Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 2002-2004'lerde AB'ye tam üyelik için Kızılay'a geri sayım saati taktırdığını vurguladı ve şöyle devam etti:
"AB'ye tam üyeliğin uzayabileceğini söyleyen herkesin adeta Türkiye düşmanı ilan edildiği o günlerde takılan geri sayım saati fiilen geriye gidiş saati haline gelmiş durumda. Yönetim anlayışı olarak geriye gidişimiz 100 yılı buluyor. Ancak bu toplum geriye gidiş zihniyetinden ileridedir. Türkiye'yi AB'ye sokacaklardı birbirine soktular. Demokrasiyi taçlandıracaklardı, AKPM denetimine soktular. Kaderin cilvesine bakın, parlamentonun denetiminden kaçacağız derken AKPM'nin denetimine tutuldular."
Avrupa kurumlarının da çok samimi olmadığına dikkat çeken Balbay, "Tamamen kendi gözlükleri ile bakıyorlar. 2004'lerde acele karar almayın demiştik, şimdi de aynısını söylüyoruz. Amaç Türkiye'nin demokrasiye ulaşması ise atılan adım dışlamaya dönük olmamalı. Bu kararından dolayı AKPM’yi şiddetle kınıyorum. Aynı şekilde ülkemizi böyle bir karar sürecine götüren AKP’yi de kınıyorum" dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
