CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'a bugün yaptığı açıklama nedeniyle teşekkür etti.
Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Seçimlerin anayasanın 67. maddesine göre seçimler ve halkı oylaması yargı denetim ve kuralı altında yapılır kuralı temel olarak adalete dayandığı için bu kural getirilmiştir.
Yargı yönetimi altında yapılır demesi yönetimle ilgilidir. Denetim de Yargıtay'dadır. Onu bekliyoruz. Nasıl bir karar verecek göreceğiz.
Seçim kurulunun varlık görevi adaletle bir seçimin gerçekleşmesini sağlamaktır. Eğer bir yasada hakime takdir yetkisi verilmişse bunu anlarız. Kendisini hakim TBMM yerine koyarak karar verir. Buna da kimse itiraz etmez. Ama eğer bir yasada çok açık bir ifade yoksa buna uyması gerekir.
Yönetim görevini yaparken yasaları çiğnedi. Mühürsüzse geçersiz sayacaksın bu kadar basit. Neden mühürsüz zarflar geçerli sayıldı bunun cevabını henüz almış değiliz.
Kendi yayınladıkları genelgelere, eğitimlere aykırı olarak alelacele toplanıyorlar. Geçersiz sayılması gereken bütün oyları geçerli saydılar.
Açıkça belirtilen kuralları yoruma açık olarak değiştirmek anayasayı değiştirmektir. Ne diyordu 101'nci madde, "Arkasında sandık mührü bulunmayan oy pusulaları geçersizdir" Siz bunu hangi gerekçeyle değiştiriyorsunu? Kim size bu yetkiyi verdi'
YSK üyeleri kimden talimat almaktadı? Bu karar demokrasimizin kara bir sayfasıdır. Size ne söz verild? Size milletvekilliği sözü mü verildi'
Hakim güç karşısında boyun eğmez. Duruşundan asla ödün vermez. Hakim üstünlerin hukukun bir parçası oyuncağı olmaz. Egemenlerin himayesine sığınmaz. Hakimlik mesleğine de gölge düşürdüler. Cübbe giymelerini de doğru bulmuyorum. Gidip bir siyasi partinin cübbesini giyebilirler. Bunları yapanlara hakim denemez. Sen artık bir siyasetçisin; yargıç, hakim değilsin. Gayri meşru bir halk oylamasının tek nedeni, sorumlusu sensin.
Kimsenin oyu çalınmadı ama bir baktık ki Yüksek Seçim Kurulu çalınmış. 16 Nisan'da çalınan oy değil, YSK'dır. İradesi çalınmıştır ve ipotek altına alınmıştır. Diyorlar ki bize efendim bitti mesele, hangi gerekçeyle itiraz ediyorsunu? Dünyanın gerekçesi var, 49 milyon 799 bin 163 bin kişinin hakkını kim savunaca? O YSK'daki hakimlere sormuyorum. Onlar ahlak yoksunu oldukları için onlara sormuyorum. Ben bu soruyu, evet hayır oyu kullanan bütün vatandaşlarıma soruyorum. Bu haksızlık karşısında susun, konuşmayın diyorlar. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, biz susmayacağız.
Toplumun en az yüzde 50’sinin hayır dediği bir anayasa değişikliği kabul edilemez. Bu anayasa değişikliğiyle Türkiye yönetilemez. Başbakan OHAL’de referandum yapıldı dedirtmeyiz demişti. Hangi koşullarda gittik halk oylamasına'
Yüksek Seçim Kurulu’nun hesabını vermesi lazım sonra bunun sorgulanması lazım. Yasaya ve anayasaya aykırıdır. Bugün o aykırılığı Zühtü Aslan gayet net gündeme getirdi ve noktayı koydu.