Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olayları ile normalde yan yana gelemeyecek birçok kişi ve grubun bir araya geldiğini belirterek, "Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu milletçe gördük." dedi. Olaylarla ilgili CHP'yi de sert dille eleştiren Erdoğan, CHP'nin yetersizliğinin halkı sokaklara ittiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin TBMM'deki Haftalık Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın büyük kısmını Taksim Gezi Parkı olaylarına ayırdı.
Grup toplantısının başında, Gezi Parkı olaylarınıh ardından hafta sonu Ankara Sincan ve İstanbul Kazlıçeşme'de gerçekleştirilen mitinglere değinen Erdoğan, "Meydanların hınca hınç dolduğuna şahit olduk, Kazlıçeşme'de adeta siyaset tarihi yazıldı, Cumhuriyet tarihinin en büyük mitingini gerçekleştirdik. İnsanlar orada toplanıp, saatlerce oradan ayrılmayarak 'Beni anlamıyor musun, benim hissiyatımı ret mi ediyorsun' diyordu." dedi. Mitinglere sadece AK Partililerin değil MHP ve BDP gibi partililerden de katılım olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "MHP'den, BBP'den ve hatta inanıyorum ki CHP'den insanlar yakıp yıkmaya karşı durmak için orada toplanıyordu." şeklinde konuştu.
TAKSİM'DEKİ MESAJI ALDIN MI DİYE SORANLAR KAZLIÇEŞME'DEKİ MESAJI ALDI MI'
Demokratik tepkilerini ortaya koyduktan sonra kimseye rahatsızlık vermeden kalabalığın dağıldığını hatırlatan Erdoğan, "İşte demokratik hak budur. Kimseye demokratik hakkını hukuk içinde kullanma diye bir yaklaşımımız yok. Yürüyüş mü yapacaksı? Yap ama hukuk dışına çıkmadan. Farklı insanların hukukuna tecavüz edersen sıkıntı yaşanır. Bize sürekli Taksim'de mesajı aldınız mı diye soranlar, Kazlıçeşme'deki mesajı alabildiler mi'" diye sordu. 


GEZİ PARKI ADIM ADIM PLANLANMIŞTI


Gezi Parkı olaylarıyla çok farklı bir Türkiye mesajı verilmek istendiğini, Taksim, Alsancak ve Kızılay'daki gösterilerin tüm Türkiye'nin görüşü, fotoğrafı gibi yansıtılmak istendiğini savunan Erdoğan, "Sosyal medya, uluslararası medya bu işe hazırlanmıştı. Belli sermaye grupları, faiz lobisi, belli örgüt ve mihraklar bu iş için donanımlıydı. Polise, sivillere, kamu binalarına, özel mülkiyetlere çok ciddi şiddet uygulandı, demokratik bir eylemmiş gibi gösterildi. Uluslararası medya kuruluşları hazırlıklıydı, sosyal medya bu iş için hazırlanmış donanımlı hale getirilmişti. Herşey çok profesyonelce hazırlanmıştı. Yapılacak dezanformasyon adım adım hazırlanmıştı." ifadelerini kullandı. 


PROVOKATİF FOTOĞRAFLARI ANLATTI


Olaylarda bu tertibin içine, yalan haberlerle hadisenin başında olayların içinde olmayanların da çekildiğini savunan Başbakan Erdoğan, "Ördek avında yaralanan yurt dışından bir fotoğraf panzer altında yaralanmış diye gösterildi. CHP'nin provokatör milletvekili Suriye'deki yaralıyı Taksim'de yaralanmış gibi gösterdi. Sabıkalılar, doktorlar gözaltına alınıyor diye gösterildi. Yakıp yıkanlar polis ya da sempatik eylemciler olarak gösterildi. Sistemli şekilde bu tarz fotoğraflar dolaşıma sokuldu. Şu anda bu tertibin içinde olmayan herkesi daha dikkatli olmaya, araştırmadan yorum yapmama konusunda dikkatli olmalarını istiyorum." diye kaydetti. 


Konuşmasında şiddetli müdahalesinden dolayı eleştirilen polise de sahip çıkan Erdoğan, polisin gaz kullanmasının AB müktesebatında yer alan bir hak olduğunu hatırlattı. Erdoğan, "Laf dinlemeyince polis biber gazı sıkar. Silah kullandı m? Ama bakın Mecidiyeköy'de bir komiserimiz maalesef mermiyle midesinden yaralandı, bir diğer kardeşimiz ayağından yaralandı. Rabbim onları, milletimizi sağlığıyla lütfetti. Buna benzer bir olayı polisimiz uygulamadı. Tek bir ağızdan polisimizi şiddet uyguluyor diye lanse ettiler." dedi.


GEZİ PARKI ANKETİ


Gezi Parkı içindeki göstericiler arasında yapılan bir anketin sonuçlarını da paylaşan Erdoğan, "Şiddeti uygulayan teröristler, anarşistlerdi. Gezi Parkı içinde olanların yüzde 76'sı CHP'ye oy vermiş veya CHP yanlısı, yüzde 16'sı BDP, yüzde 1,2'si AK Parti, yüzde 1,2'si de MHP'liydi" dedi. Gezi Parkı içindeki eylemciler arasında AK Partililerin olmasını ise "Kişi arkadaşının dinindendir kişi sevdikleriyle beraberdir." diye değerlendirdi. 

SOKAK EYLEMLERİNİ HALK TEPKİSİ DİYE LANSE EDENLER HALK SOKAĞA İNİNCE GÖRMEMİŞLERDİR
Bütün tertiplere rağmen bu eylemlerin halk tarafından tepkiyle karşılandığını, AK Parti mitinglerin de toplanarak da halkın bu oyunu bozduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bu muhteşem coşkunun görmezden gelinmesi son derece normaldir. Taksim'de bir tek eylemciyi gösterip millet ayakta diyenler milyonların meydanda toplanmasını görmemiştir. Sokaktaki şiddet eylemlerini halkın tepkisi gibi lanse edenler halk sokağa çıkınca bunu görmemişlerdir. Biz bunu göstermeye devam edeceğiz." diye ekledi.


Milli iradeye saygı mitinglerini İstanbul ve Ankara'dan sonra da cuma Kayseri'de, cumartesi Samsun'da, pazar Erzurum'da devam ettireceklerini dile getiren Erdoğan, "Gerçek hissiyatı anlamak isteyenler buralara baksınlar. Tıpkı Ankara ve İstanbul'da olduğu gibi sadece AK Partilileri değil bu çirkin tavırları gösterenleri kınayan herkesi bekliyoruz. Büyük Türkiye'ye sahip çıkan herkesi hangi partiye oy vermiş olursa olsun bekliyoruz." diye bildirdi.

BBC'YE ANLATTILAR ANADOLU'YA ANLATAMADILAR
"Bunlar 'Gezi Parkı halkındır, Taksim halkındır' diyorlar ama dertlerini halka değil İngilizce olarak uluslararası medyaya ve örgütlere anlattılar." diyen Erdoğan, bu kişilerin İngilizce olarak dertlerini yurtdışına BBC'ye, CNN'e, Reuters'a anlattıklarını belirtti ve şöyle devam etti: "Ama Anadolu'ya anlatamadılar. Bunların arkasında Anadolu, Trakya yok. Bunların arkasında işbirlikçi medya, faiz lobisi var."


TABİBLER BİRLİĞİ'NE TEPKİ
Gezi Parkı olayları ile ilgili Türkiye'de bazı sendikaların iş bırakma çağrısı yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Ne old? Vaka bu. Hani ne old? Çünkü yaptığınız çağrı, hukuka aykırı. Hele Tabipler Birliği'yle alakalı söylüyorum. Sen kanunsuz eyleme nasıl davetiye çıkarırsın, sizin insan sevginiz, hastalarla ilgilenme aşkınız nered? Bunların herşeyi menfaate dayalıdır. Aklı selim galip geldi, beklediklerini alamadılar. Bunlar güya solcu, emeğin yanındalar!" dedi. Erdoğan, "Üyelere sesleniyorum, aidatlarla beslediğiniz bu yöneticilerin nerede durduğuna dikkat edin, Ergenekon eylemlerinde ön sıradalar. Bunlar baş provokatörler." şeklinde konuştu.


MEHMET ALİ ALABORA'YA TEPKİSİNİ SÜRDÜRDÜ
Konuşmasında olaylar başladığı sırada attığı tweet yüzünden daha önce eleştirdiği sanatçı Mehmet Ali Alabora'ya da göndermede bulunan Erdoğan, "Banka reklamlarında oynayıp kapitalizmi eleştirenler, ne kadar solcuysa bunlar da o kadar solcular. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu milletçe gördük." değerlendirmesinde bulundu.
BİRBİRİNE ZIT GÖZÜKEN GRUPLAR BİR ARAYA GELDİ

Gösterilerde birbirine zıt gözüken grupların ve kesimlerin bir araya geldiklerine dikkat çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Bir tarafta ellerinde Türk bayrağını sallayanlar, bir tarafta alçakça yakanlar bir araya geldiler. Gazi Mustafa Kemal'in posterini bölücübüşı posteriyle yanyana getirdiler. Bir tarafta namaz kılıp, bir tarafta camide içki içip başörtülülere saldırdılar. Bir tarafta ağaçları söktüler, saksıları tarumar ettiler. Bu oyun artık bozulmuştur. Önce millet, ardından da milletin hükümeti olan AK Parti bozmuştur. Gezi Parkı'nda gerçekten çevrecilerle bunları kullananlar arasında net bir çizgi çektik, bazı sanatçıları ve bu eylemlere katılanları kabul edip sabahlara kadar konuştuk. Yargının kararını bekleyeceğiz, lehimize çıksa bile halk oylaması yapacağız dedik. Halk istemezse yapmayacağız dedik. Gezi Parkı'nı tekrar halka teslim ettik, yaptığımız iş bu."
Taksim Meydanı en ideal projeyle halkın hizmetine sunulacağını söyleyen Erdoğan, Gezi Parkı'na yapılması planlanan Topçu Kışlası'nın Şehir Müzesi olacağını, parkın içindeki ağaçların büyük kısmının kalacağını, sökülecek 70-80 ağacın da Topçu Kışlası'nın etrafına ve Taksim Meydanı'nın çeşitli yerlerine dikileceğini belirtti. Erdoğan, şehir müzesinin Taksim Meydanı'nın metrekare olarak yüzde 10'una oturacağını vurgulayarak, "Şehir müzesi olarak ciddi bir müzemiz yok. Topkapı'da çürümeye terk edilmiş binlerce obje var. Bunları alalım sergileyelim. Böyle bir müzemiz olsun iftihar edelim. İçeride yemyeşil hem dinlenecek hem de müzeyi gezme imkanı olacak." dedi.


MALİYET 100 TRİLYONU AŞTI

Bu aşamadan sonra şiddet kullanan hiç kimseye ve hiçbir örgüte müsamaha gösterilmesinin söz konusu olmayacağının altını çizen Erdoğan, "İlk tespitlere göre olayların devlete maliyeti 100 trilyonu aşmış durumda. Burada garip gurebanın hakkı yok m? Sizi rahatsız eden neydi y? Bu huzurlu ülkeyi ne oldu da karıştırdını? Esnafımı, tüccarımı niçin rahatsız edeceksini? Vatandaş çocuğunu alıyor, evine gidecek, saldırı taciz, giyimine kuşamına hakaret ediyor. Bakanlarımıza varıncaya kadar bu tip tacizleri yapıyorlar. Bunların kadir kıymet diye bir şeyleri yok. Attığımız adımlar ortada. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, biz özgürlüğü kazanmanın bedeli ne olursa olsun ödeyip özgürlüğümüzü kazanacağız." diye ekledi.

 Bazı üniversite ve okul yöneticilerinin de öğrencilere destek vererek sokağa dökmelerini eleştiren Erdoğan, "Hayret ya, üniversite öğrencilerini sokağa döküyorlar, bazı rektör, dekan ve öğretim üyeleri. Biz bu öğrencilerin neyini kısıtladık. Yurtsa yaptık, burssa tarihin en yüksek burslarını verdik. 480 lira alıyor, 1'e 10 katladık. Ey öğrenciler eğer solcuysan bunu komünist ülkelerde bile göremezsin. Harçları da biz kaldırdık. Bu kadar hassas, gencin hakkını koruyan iktidarın muhatap olduğu bu. 81 vilayete üniversiteler inşa etmişiz." şeklinde konuştu.
KILIÇDAROĞLU GENEL MÜDÜR OLARAK KALDI


Konuşmasında ana muhalefet partisi CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, "2010'da CHP şu anki zatı genel başkan olarak seçti. Bu yeni başkan büyük umutla karşılandı, değişip güçleneceği umudu vardı. Bu yeni başkan ilk günden itibaren büyük hayal kırıklığına yol açtı, koltuğunu dolduramadı, zayıf kaldı. Her gün yalanı çıktı, ilkesiz tutarsız bir çizgi izledi. Bütün CHP kendisine umut bağladığı halde, oy vereceği sandığı bulup oy kullanamadı. Acemidir gelişir denildi ancak aradan geçen 3 yıla rağmen bu zat genel başkan olamadı, CHP'li genel müdür olarak kaldı. SSK'yı batırdığı gibi CHP'yi de aşağıya çekti." dedi. 

Bunun CHP seçmeninde yol açtığı umutsuzluğu çok iyi anladıklarını söyleyen Erdoğan, "Biz açıkçası siyasette böyle bir genel başkandan memnunuz fakat muhalefet boşluğu olmasını talihsizlik olarak görüyoruz. Bu yüzden umutsuz kitle provokasyona gelmiştir. Meclis'te temsil edilemeyen seçmen sokaktan medet ummuştur." ifadelerini kullandı. CHP'nin yetersizliğinin kalabalıkları sokağa döktüğünü söyleyen Erdoğan, "KennedyCaddesi'nde TOMA'ların karşısına dikilen milletvekilleri ülkesine hizmet eden milletvekilleri de değildir" dedi. 

Eyleme destek veren, polise küfreden CHP milletvekillerini de eleştiren Erdoğan, "Bir milletvekili küfür edenlere para veriyor, bir başkası mezhep çatışması çıkarmak için twitlerle yalan söylüyor. Bir tanesi maalesef Divan Oteli'nde, orada onları yönetiyorlar, bir milletvekili benim valime her türlü hakareti yapıyor. Sen milletvekili misin, eşkiya başı mısın'" şeklinde konuştu.

MÜCAHİD ERDOĞAN SLOGANLARI

Erdoğan'ın konuşması sırasında özellikle Şırnak'tan gelen grup, bir süre tezahüratlarıyla salonu inletti. Tezahürat yarışına diğer gruplar da katılınca Erdoğan 5 dakika kadar konuşamadı. Erdoğan, Şırnak grubu içinde yer alan bir bayana işaret ederek, "Bu Hatice kardeşimiz Şırnak'ta AK Parti'nin muhafazakar demokrat kimliğinin mücadelesini başarılı şekilde veren bir kızımız." dedi. Salonda ayrıca ara sıra "Mücahid Erdoğan" şeklinde sloganlar da atıldı.
"ŞIRNAK GÖZLÜĞÜNÜ DÜŞÜRDÜN
"

Başbakan Erdoğan'a tezahürat yapan Şırnak teşkilatından biri balkondan gözlüğünü düşürünce Başbakan Erdoğan ''Şırnak gözlüğünü düşürdün, bak aşağıda. Oradan alırsın'' diye seslendi.

ÖL DE ÖLELİM SLOGANI
Salonda ayrıca bir partilinin "Öl de ölelim" şeklinde bağırması üzerine Erdoğan, "Biz birileri gibi 'öl de ölelim vur de vuralım' demedik. Biz ne Kılıçdaroğlu'yuz ne de Bahçeli'yiz. Biz bu milletin değerleriyle hareket edenlerin partisiyiz." diye cevap verdi.

AK PARTİ VE REYHANLI SALDIRILARI SÜRECİN BİR PARÇASI

Erdoğan, CHP'ye eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Bu nasıl Atatürk'ün partisi bir yanda bölücülerin posterleri var bir yanda ise Atatürk'ün resmi var. Kim temizledi oray? Bu devletin polisi temizledi orayı. CHP, talihin en rezil günlerini yaşar hale gelmiştir. CHP Genel Başkanı gibi davranamıyor terör örgütünün militanı gibi davranıyor. O vandallar gelip seni başbakan mı yapaca? Sandıktan umudunu bu kadar mı kesti? Taksim'deki o bölücü paçavralarını savunup onları himaye eden duruma düştüler. Hakkari'de nasıl Türk bayrağı sallanamadıysa Ankara'da da yakılan Türk bayrağına ses çıkarmadılar. CHP istediği kadar bu olayları körüklesin. Reyhanlı saldırıları ile ilgili de biliyoruz CHP'nin nasıl bir tutum sergilediğini. Bu süreç AK Parti'ye yapılan saldırının bir halkasıdır, Reyhanlı saldırısının bir devamıdır. Bölgede güç ve söz sahibi olan Türkiye'nin çekilememesinden meydana gelmiştir. Bu tuzak alt üst olmuştur bu senaryo hedefine ulaşılamadan çöpe atılmıştır."
Erdoğan, son olarak milletin iktidarına, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktığının altını çizerek, "Ekonomimiz bir kez daha sınanmış ve güçlü bir şekilde bu durum içinde çıkmıştır. Herkes emin olsun biz bu süreci Türkiye ve milletimiz adına bu süreçten hayırlı dersten çıkaracağız." şeklinde kaydetti.


 Bu süreçten, ayrışmaların keskinleştiği bir sonucun çıkmasına asla müsaade etmeyeceklerini de vurgulayan Erdoğan, "Millet olarak, birbirimize daha bir kenetlenecek, muhabbetimizi daha bir ilerleteceğiz. Tüm inanç grupları ve tüm etnik kökenler, birbirimizle empati kurarak, demokrasi ve özgürlükleri çok daha ileri seviyeye taşıyacağız. Bu süreçte, özellikle hatırlatmak istiyorum. Mezhebi ne olursa olsun, bu konuda tahrik edenler var. Ben bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Lütfen bu konuda hassas olun. Ne eksiğiniz var, neyinizi yapamıyorsunu? Lütfen bu hassasiyeti, huzur için düşünmenizi istiyorum." dedi.