POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Abdullah Öcalan ile görüşülür, Ahmet ile Mehmet ile görüşülür, terör örgütüne silah bıraktırılmaya çalışılır. Gayret budur" dedi.

ANKARA- AKP Genel Başkan Yardımıcı Hüseyin Çelik partisinin MKYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.

Konuşmasının başında terör konusuna değinen Çelik, "Türkiye'de bir yangın var ve bu yangın canları yakıyor. Çocuklarımızın genç yaşta toprağa düşmesinden müzdaribiz. Terör örgütü var oldukça silahlı mücadele devam edecek" dedi.

İmralı ile görüşmeler konusunada değinen Çelik, üniter yapı konusunda herkesten daha hassas oduklarını belirterek şunları kaydetti: "Genetik düşmanlıklar büyümesin. Tek amaç terör örgütüne silah bıraktırmaktır. BDP, PKK'nın peşine takılmazsa. Hala barış için şans var. Başbakan bu taşın altına elini değil, gövdesini koymuştur. Bu devlet adına yapılmış bir görüşme değil. BDP'li vekillerin böyle bir talepleri zaten vardı.

Adalet Bakanlığı bu aşamada BDP'lilerin gitmesi konusunda bir sakınca görmemiştir.1984 yılından beri bu ülkede canları, malı, kaynakları yakan bir yangın var. Biz de çocuklarımızın genç yaşta toprağa düşmesinin acısını yaşıyoruz. PKK ile yapılan bir silahlı mücadele zaten sürüyor. Bu ülkede silahlı teröristler var oldukça, silahlı mücadele devam edecektir. Terörle kararlı mücadele devam edecektir. Bu mücadele bırakılmayacaktır.

Terörle mücadele kararlı bir şekilde devam edecektir. Dünyada bir hard power, sert güç, bir de soft power yumuşak güç diye tabir vardır. Belki üçüncü bir güçten de bahsetmek gerekebilir. Buna smart power, akıl gücü de eklenebilir. Terörle mücadele ederken sert ve yumuşak gücü kullanırken akıl gücünü de göz ardı etmemek gerekir. Bir kez daha altını çizelim.

Terörle mücadele konusunda hiç bir yumuşama filan söz konusu değildir. Bu mücadeleyi yaparken bu yangına bir kova su da ben dökmek isteyene buyur dök diyoruz. Bu Türk de olabilir, Kürt de olabilir, Alevi de olabilir, Sünni de olabilir, Müslüman da olabilir, gayrimüslim de olabilir ateist de olabilir. Biz, Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü, 75 milyonun bir ve bütün olmasını hiçkimse ile müzakere konusu yapmayız. Teröristle ve terörle mücadele konusunda en ufak bir gevşeme söz konusu değildir."

"Partimize saldırmaya devam ediyorlar"

"Abdullah Öcalan'la görüşülür, başkalarıyla görüşülür, silah bıraktırılır. Amaç budur" diyen Çelik, siyaset kurumunun bu konuda muhatap olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: "MHP ve CHP de muhataptır. BDP'de bu yangının sönmesi için adım atacaksa, biz BDP'ye eyvallah deriz.  Bu işler bugünden yarına halledilecek işler değil. Başbakan Zaloğlu Rüstem değil, Başbakan He-Man filan değil. AK Parti programında yazılan şeyler harfiyen uygulanmaktadır. BDP, kendini silahlı terör örgütünün vesayetinden kurtarabilirse... hala çok geç değil.

 Bu memlekette bu meselenin bitmesi mümkün değil karamsarlığında bulunmak doğru değil. Ama büyük sorunlar sihirli bir değnek değmişcesine bir anda bitmez. AK Parti bu sorunun çözümü için elini taşın altına koymuştur. Başbakan bu sorunun ortadan kaldırılması için iyi niyetini başından bu yana ortaya koymuştur.

 Kürt vatandaşlarımızın bu ülkenin hür ve birinci sınıf yurttaşı sayması için çabalarımız sürmüştür. Biz kararlıyız, biz siyasetemizin varlık sorunlarından biri olarak bu terör sorunun çözülmesi için elimizden geleni yapacağız. Terörün bitmesini istemeyen çevreler AK Parti'ye saldırmaya devam ediyor. Şehirde yapılan faaliyetler doğrudan örgütün beslenmesini sağlıyorsa, fikir özgürlüğünü dışarıda tutuyorum- güvenlik güçleri elinden geleni yapacaktır."

 "Mutabakat metni asılsızdır"

Konuşmasında terör konusunda medyada çıkan haberlerde değinen Çelik şunları kaydetti: "Gazeteler oturuyorlar bazı şeyleri hayal ediyorlar. Buradaki mutabakat metni gibi iddialar asılsızdır. Mutabakatı yapacak olanlar BDP'li vekiller değildir. PKK'nın silah bırakması, PKK'lıların akibeti ile ilgili kararlaştrılan bir şey olursa kamuoyu ile paylaşılır. BDP'lilerin görüşmesiyle ilgili anlamlar çıkarmamak gerekir. "Öcalan'a sen Kürt halkı adına ne istiyorsun'" diye bir soru sorulmuyor. Siz neden dağa çıktınız diye soruyoruz. Neticede Kürt kelimesi bile tabuydu. Demokratik yollarla istediklerimi söyleyemiyorum diyorlardı. Bugün artık herkes istediğini söyleyebiliyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonu şu an çalışıyor. AK Parti Başkanlık Sistemi ile ilgili teklif getiriliyor. BDP'nin getirdiği teklif Türkiye'yi 20 özerk bölgeye ayırmak. CHP ve MHP bunu geri çekin demiyorlar." (CNNTÜRK)