TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, düzenlenen basın toplantısıyla Buca ve İzmir gündemini değerlendirdi.
Başkan Kılıç’ın belediye başkanlığı görevinde geçirdiği 4 yılını değerlendirdiği toplantıda Başkan Kılıç, belediyenin proje ve yatırımlarına değerlendirmelerde bulunurken Buca’da yapılması planlanan meydan projesi gibi önemli girişimler hakkında da bilgi verdi.
Başkan Kılıç ayrıca Buca Cezaevi alanı ve planlarına ilişkin kamuoyunda merak edilen tüm soruları yanıtladı. Bölgenin rant değerine dikkat çeken Kılıç yeni bir planlama ve uzlaşı vurgusu yaptı.
“PİYASA BORCUMUZ SIFIRLANDI
Mali disiplin ve borç konusunda değinen Başkan Kılıç, “2019 yılında seçildik ve mazbatamızı almamızın ardından başkanlık koltuğuna oturduk. Daha önce böyle bir tecrübem yoktu. Meclis üyeliği, bazı komisyonlarda başkanlık yapış olsam da belediye başkanlığı çok daha farklı bir şeymiş. Belediye başkanlığında her şeye hakim olmak geriyor. Hakim olmazsan işin çok zor. Geldiğimizde bizden önceki dönemin gerçekleşen bütçesi 209-219 milyondu. Hepinizin malumu gelecekteki yatırımları önce çekmek amacıyla belediyeler borçlanıyor. O zaman 209 milyonluk bütçenin hemen hemen 2 katı borç yükümüz vardı. 2022 yılında bizim gerçekleşen bütçemiz 900 milyon. Şu anki borcumuz… Geçenlerde 497 milyon borcumuz olduğuna ilişkin haber çıktı. Ama bu doğru değil. Mükerrer olan bazı kalemler var. Bizim şu anki borcumuz yaklaşık 380 milyon civarı bir borç. Bunların da çoğu 10-15 yıla sari borçlar. Bizim cari borcumuz yani piyasa borcumuz sıfırlanmış durumda. Yani Buca Belediyesi’nin borcu yok denecek kadar az. Buca Belediyesi’nin borcu bütçesinin iki katıyken şu anda 4’te 1’i oranında. Bir belediyede mali disiplini saplamadan ortaya bir şey çıkartmak çok zor. Mali disiplin olmazsa olmaz. Biz belediye olarak artık geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Buca Belediyesi hem İzmir’in en büyük bütçesine sahip belediye. Buca’nın gündüz nüfusu 800-900 binlere yaklaşıyor ve biz bu nüfusa hizmet ediyoruz. O nedenle bütçe çok önemli. Belediyemizin bu yükü kaldırabilmesi için iyi bir bütçesi ve mali disiplini olması lazım. Belki biz bunu tam sağlayamadık ama yakın zamanda bütçelememiz tam yerine oturur” dedi.
“BETONU YAPARSIN BİTER AMA TARIM ÖMÜR BOYUDUR”
Deprem gerçekliği, çarpık kentleşme ve alanların tarımla verimli kullanımına ilişkin de bilgiler veren Başkan Kılı., “Göreve geldikten sonra hiç beklemediğimiz bir pandemiyle karşılaştık dünyada hiçbir kamu kurumu ya da özel sektörün deneyimlemediği bir olaydı bu. Çok zor oldu. Ama elimizden geldiğince pandemiyi de iyi bir şekilde atlatmaya çalıştık. Yaptığımız sosyal yardımlar, esnafa ulaşmamız… Ardından bir deprem yaşadık ve bu deprem hepimiz için ciddi bir travma oldu. Bu deprem bize Buca’daki çarpık kentleşmeyi gösterdi. Buca’nın yüzde 80’inin depremde hasar görecek binalarla dolu olduğunu gördük. Bugüne kadar Buca’nın tamamı ıslak imar planlarıyla yürümüş. Bu problemlerden dolayı şu anki duruma evrilmiş durumdayız. Biz biraz da buna dikkat çekmek için burada yaptık toplantıyı. Burası Buca’nın bağ evi. Buca’nın eskiden büyük bir bölümü üzüm bağlarıyla doluymuş. Sonrasında çarpık kentleşme ve plansız büyümeyle beraber bu hale gelmişiz. Ama elimizde hala 155 bin kilometrelik bir alanımız var. Biz bu alanlarda şu anda görülen hobi bahçeleri adı altında doğa katliamı olan bir noktaya evrilmiş durumda. Biz burada tarımla da vatandaşımızın para kazanabileceğini göstermeye çalıştık. Biz burada çuluk dağıtıyoruz. Bunun yanında köylümüze alım garantili bir çalışma yapıyoruz. Ürünlerin ekimi ve dikimiyle ilgili birlikte çalışıyoruz. Bizim belediye olarak bu konuda bir sorumluluğumuz var. O yüzden bu verimli toprakları belediye eliyle sahiplenip oradaki mülkiyet sahiplerine betona dönüştürmeden de para kazanabileceklerini göstermek için yaptık. Betonu yaparsın biter ama tarım ömür boyudur” diye konuştu.
“BUCA BELEDİYESİ KENDİNİ AŞTI”
İlçenin ortalama ekonomik geliri üzerinden sosyal yardımlar hakkında da bilgi veren Başkan Kılıç, “Sosyo-ekonomik açıdan Buca’nın geneli ortanın altında geliri olan vatandaşlardan oluşuyor. Bunun için de sosyal yardımlara ağırlık verdik. Bu konuda Buca Belediyesi kendini aştı. Özellikle Ova bölgesinde büyük yardımlarımız oldu. Şu anda ulaşmadığımız hane kalmadı diyebilirim. Doğu bölgesinde şu anda kadar maalesef pek de bir yatırım olmamış” ifadelerini kullandı.
“BİRKAÇ İLÇE BELEDİYESİ İÇİNDEYİZ”
Arama-kurtarma çalışmalarına da değinen Kılıç, Türkiye’de sayılı belediyeler arasında olduklarını belirtti ve “Deprem dedik… Bayraklı’da yaşanan depremden sonra hepimiz arama kurtarma ekiplerinin ne kadar önemli olduğunu gördük. Bayraklı depremiyle birlikte bu bizim için olmazsa olmaz bir aşamaya geldi. BucaKut zaten önceden de düşündüğümüz bir şeydi. Şu anda teçhizatıyla her şeyiyle AFAT’tan tam teşekküllü birkaç ilçe belediyesinden birisiyiz. İki ekip aracımız var. İçinde her şey var Bir afet durumunda Buca’mız için çok olumlu sonular getirebilecek bir çalışma oldu BucaKut” dedi.
“HİÇBİR SATIŞ YAPMADAN…”
Başkan Kılıç, kamulaştırmalar hakkında da bilgi verirken taşınmaz satışına da değindi ve şunları söyledi; “Borç demiştik… Hisseli tapular hariç hiçbir şey satmadan güncel değeri yaklaşık 200 milyon olan kamulaştırma yaptık. Buca’da benzin istasyonu arkasında eski gece pazarı dediğimiz bir yer vardı. Eski battaniye fabrikası. Burayı kamulaştırdık ve oraya Buca’ya yakışır bir proje yapacağız Kapalı 7 bin metrekare bir alan. Şirinyer Parkı’nın orası bunların yanında belediye hizmet alanlarının olduğu kamulaştırmalar yaptık Hiçbir satış yamadık. Satamadık gerçi. İlana çıktık ama katılan olmadı. Ama biz onlar olmadan bu kamulaştırmaları yaptık.”
“YENİ CEZAEVİ OLMADAN KALKMASI ÇOK ZORDU”
Buca Cezaevinin yıkımı ve trafik üzerindeki etkilerine de değinen Kılıç, yapılacak yeni yolun trafik ve ulaşımda büyük etki yaratacağına dikkat çekti ve “Cezaevinin kaldırılması… Biz Buca’da hizmetin şiarı olmaz anlayışıyla yola çıktık. Yoka kolay kolay kalkacak gibi değildi. Hemen hemen 4 bin 500’e yakın tutuklu ve hükümlünün olduğu bir yerdi Çok basit bir örnek vereyim. Şakran cezaevi. Oranın bitmesi 7-8 seneyi aldı. Biz yeni bir cezaevi yapmadan Buca Cezaevi’nin kalkması çok zordu. Ama biz hizmete siyaseti karıştırmamak lazım dedik ve Buca’nın göbeğinde olan, Buca’ya hiç yakışmayan o kütleyi en sonunda kaldırdık. Bizim için çok ama çok önemli olan trafik sorununa da dokundu bu. Adnan Kahveci ve Menderes Caddesi var. Bizim için önemli olan trafik konusunda Adnan Kahveci ve Menderes Caddesi dışında daha rantabl kullanılabilecek bir yoldu önemli olan. Biz bu yolun önemini yakında anlayacağız. Nasıl olacak metro çalışmasıyla. Metro Menderes Caddesinde olacak. Orası 7-8 ay trafiğe kapatılacak ve bizim yapacağımız yeni yolun kıymeti o zaman anlaşılacak. Buca Cezaevi etrafındaki konutların çoğu dönüşüme çok girmemiş. Cezaevinin bir yanından diğer yanına girmek için ara sokaklara girmeniz lazım. O yüzden bu yol çok önemli. Bu yolun yanında belediyenin önünde gelen 17 metrelik başka bir yol daha var” diye konuştu.
BUCA’NIN BERLİN DUVARI TARİH OLACAK
TCDD’ye ait olan Buca istasyonu ve güzergahı için de çalışmalar başlattıklarını belirten Başkan Kılıç, “Buca’nın merkezinde olan bir Berlin Duvarımız var bizim. Buca İstasyon ve demiryolu alanı. Kullanılmıyor da ama Buca’yı ikiye ayırıyor bunda da hizmette siyaset olmaz dedik. Biz burayı da aldık. Burayı da Buca’ya yakışır bir hale getirmeyi planlıyoruz. İstasyonun olduğu alanı da kültür sanat faaliyetlerinin yapılacağı bir alan haline getireceğiz orası artık girmeye korktuğunuz değil rahatça girmek isteyeceğiniz bir alan olacak. Zaten projelendirme süreci de tamamlandı. Biz bununla da bitirmiyoruz. Buca’nın bir meydanı yok. Biz Çevik1 bölgesindeki stadı alma çalışmalarını başlattık. Orayı aldığımızda Buca’ya yakışır bir meydan yapacağız. 2023 yılı Buca için dönüm noktası olacak” ifadelerini kullandı.
PLANLAMALAR TAMAMLANMAK ÜZERE
İlçedeki planlarımalar konusunda da kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdiklerinin altını çizen Kılıç, “Geldiğimiz ilk gün Dumlupınar Mahallesi’ni ele aldık. Tarihi yapılar ve köşkleriyle ünlü. Koruma amaçlı imar planını gelir gelmez başlattık. Kesinleştirdik ve bitirdik. Şimdi sokak sağlamlaştırmasına başlıyoruz. Sadece İzmir’in değil Türkiye’nin en iyi yerlerinden olacak. Ayrıca Forbes Köşkü için başvurumuzu yaptık. En önemli şeylerden biri Buca’nın planlanması. Buca’nın toplam alanı 170 bin kilometrekare. Kent merkezi 25 bin kilometrekare. Bu alanın bin 665 hektarını yani 3’te 2’sine yakının yeniden planladık. Atatürk Maskı’nın olduğu yeri bitirdik. İzmir'in protokol yolu olarak bilinen alanda Buca Belediyesine ait olan alanın planlaması bitti. 3,5 emsalle bitirdik. Oradaki vatandaşlarımız artık depreme dayanıklı ve Buca’ya uygun, bol yeşil alanın olduğu bir proje ortaya çıktı.
Seyhan Bölgemiz var. Mobilyacıların bulunduğu bölge.. Buranın planlarını bitirdik bakanlığın önünde bir imza atması halinde burası da geliyor. Ufuk Mahallesi olanları da geçti ve büyükşehirde. Biz geldiğimizden beri yaşanabilir Buca hayali için çalıştık Bunun için de en onemli kriter imar planlarıdır. Depreme dayanıklı konutlar yapmakla yerinde yıkıp yapmak ile yeni bir kent ortaya çıkaramazsın. Büyük yılların, yeşil alanların ortaya çıkması için yeni planlar yapmanız lazım. Bu plan hem kenti kurtaracak hem de bütün İzmir'e örnek olacak. Çok yakında dönüşüme de başlamış olacak” dedi.
“MUHALİF MECLİS ÜYELERİNE 10 ÜZERİNDEN 10”
Buca Belediye Meclisi’nin muhalefeti AK Partili meclis üyelerinin performansına ilişkin sorulan soruyu yanıtlayan Kılıç, “Ben meclisimizdeki muhalif meclis üyelerine 10 üzerinden 10 veriyorum. Her meclis çıkıp muhalefet yapacak şeyleri oluyor. Elbet her mecliste olur ama bu kadar çok olanı da bize nasip oldu. Eleştirecekler doğal tabii ki ancak bizde biraz fazla her şeyi eleştiriyorlar. Muhalif meclis üyeleri fazla çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİ SORULARINA A’DAN Z’YE YANIT
Son olarak Buca Cezaevi alanı ve bölgede Büyükşehir ile bankalığı karşı karşıya getiren planlara ilişkin sorulara yanıt veren Başkan Kılıç, mevcut planlar ve kamulaştırma yüküne dikkat çekti ve şunları söyledi; “Cezaevinin kaldırılma süreci zor ve meşakkatli bir çalışmaydı. Defalarca gittik Adalet Bakanıyla görüştük. Gerekli bürokrasiyi ve çalışmaları yaptık. Sonuçta kaldırıldı. Bizim asıl amacımız yeni bir yol açmaktı. Cezaevinin bulunduğu alan kadastral bir parsel değil. Çoğunluk orayı cezaevi alanı olarak düşünüyor. Cezaevinin bulunduğu alanın hali hazırda kesinleşmiş bir planı var. Buranın maliki İller Bankası’nda. Bana gelip imar durumu ver dediğinde halihazırda zaten oranın bir imar planı var. Şu anki hazırdaki imar planına göre 2003 yılının 6. ya da 7 ayında onaylanmış bir imar planı var. Bu imar planında ne var? Tam cezaevinin göbeğinde 25 bin metrekarelik alanda 1,50 emsalle paralı ticaret merkezi görünüyor. Yani AVM. Buranın böyle bir kesinleşmiş planı var. Ve kamu yararı gözetildiği için Danıştay’ın 50’li yıllarda verdiği kadar hiç değişmedi. Bireysel mülkiyetle kamu mülkiyeti arasında ayrım yapmaz. Burada bir plan var. Kamuya artı değer çıkarılmış mı? Yapılmış. Burada bir artı değer ortaya çıkmış bu artı değerde ben burayı alıp böyle yapacağım dersem ve bunu uzlaşıyla yapamazsam, malikten muvafakat alamazsam… Buranın planları rant getiren bir yer. Hiçbir bürokrat kolay kolay buradan vazgeçmez. Bu nedenle buranın diplomasiyle çözülmesi lazım. Biz buranın çalışmasını yapıyoruz. Yeni bir rezerv alan yaratıp bu alanda halihazırdaki malik kimse bu mülkiyete başka bir yerden rezerv alanı oluşturup kente yeşil alan, rekreasyon alanı ve kültür merkezi olarak kazandırmaya çalışıyoruz. Burada yeni bir değer ortaya çıkarmak gerekiyor. Kentin 16 bin hektarını yeniden planladık. Bu planlama içerisinde bizim için basit küçük bir alan. Oradaki malikler İller Bankasıyla takas yöntemiyle kotarabiliriz diye düşünüyoruz. Orası bir yeşil alan olduğunda ciddi bir kamulaştırma maliyeti çıkar. Büyükşehir’e de o yeşil alan projesi için ciddi bir maliyet çıkacak. Yani yeni bir plan yapmak lazım. ‘Ben burayı yeşil alan yaptım bana bedelsiz ver’ diye bir şey olmuyor. Hazırda bir plan vat. Onun içinde otopark, yeşil alan ve ilkokul alanı var. Otopark bedelsiz terk edilebilir ama AVM terk edilemez. Adalette kurallar değişmez. Maç 90 dakikayken 89. dakikada bitiriyorum diyemez. İktidar değişse bile bu dediğim yöntemler olmadan… Bu işte planlama ya da diplomasi yapılması gerekiyor. Buraya benim dönemimde yeşil alan yapılsa ‘number one’ olur. Gizli bir protokolden bahsediliyor. Öyle bir şey yok. Orada plan var, mülkiyette. Kamuya terki yapılması lazım. Biz bu konuda Tunç Başkanla aynı noktada ilerliyoruz. Buranın yeşil alan olması için Tunç Başkan şu anda kamuoyu oluşturuyor. Kendisi burasının tamamı yeşil alan olsun istiyor ben de tamamının yeşil alan olmasını istiyorum. Ama buranın mevut bir planı var ve Danıştay kararlarından bahsediyorum. Burada yeşil alan olsun bu yeşil alan olurken de kurumların kasasından bir şey çıkmasın, gereken çalışmaları planlama çalışmalarıyla yapalım diyoruz. Eğer ki yargı ‘kamulaştırma bedelini’ ödeyeceksin derse ne olacak? Biz burayı yeşil alana çevireceğiz.”
“BASMANE ÇUKURU OLMAZ”
Bölgenin İzmir’in yeni Basmane Çukuru olma riskinin olup olmadığı konusunda da arazi statüsüne dikkat çeken Kılıç, “Burası Basmane Çukuru olmaz. Böyle alanlar için yapılan tartışmalar insanları en iyi sonuca ulaştırır. Şu anda bir beyin fırtınası yapılıyor. İnsanlar tartışa tartışa kentliler için en iyi sonuca ulaşır diye düşünüyorum. Burası Basmane Çukuruna göre çok farklı bir noktada. Kadastral bir parça değil öncelikle” dedi.