İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 30 Ekim depreminin ardından ikinci kez kente gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu İzmir Sanat’taki çalışma ofisinde ağırladı. Ziyarete CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe ve ilçe belediye başkanları da katıldı. İzmir’deki yoğun program arasında Başkan Soyer’in ofisinde dinlenen CHP heyeti, Başkan Soyer ile depremin ardından çizilen yol haritası üzerine konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu TMMOB üyelerine seslendi:
İzmir programı kapsamında Mimarlar Odası İzmir Şubesi’ni ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, meslek odalarının kenti korumak için verdiği mücadelenin farkında olduğunu belirterek, “İstanbul’da talan edilecek alan kalmadı. Talan edilecek alan şu anda İzmir. Herkes gözünü buraya dikmiş. İzmir’in talanına hep birlikte karşı çıkmalıyız” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir temasları kapsamında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası İzmir Şubesi’ni de ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de yer aldığı buluşmada TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir’in kentteki çalışmalara yönelik sunumunu dinledi.
Yaptığı konuşmada İzmir’in doğası ve tarihinin korunması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu noktada uzman olan meslek odalarına önemli görevlerin düştüğünü belirtti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir kent nasıl olmalı, nereye yüksek bina, nereye mütevazi bina yapılmal? Tarihi eserler nasıl korunmal? SİT alanları nasıl korunmal? Gelecek kuşaklara bizim vaadimiz ne olmal? Bunları yapacak olanlar mimar ve mühendisler” dedi.
“Tarihi ranta kurban ederseniz gelecek kuşaklara ihanet edersiniz”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kentlerin tarihi ve doğasının korunması gerektiği uyarısında bulunarak, “İstanbul’un nasıl talan edildiğini biliyorsunuz. İzmir’in talanına hep birlikte karşı çıkmalıyız. İzmir ve Ege Bölgesi’nin tümüyle korunması lazım. Bu bölgenin tarihi dokusu çok zengin. Dolayısıyla siz eğer bu tarihi dokuyu ranta kurban ederseniz gelecek kuşaklara da ihanet etmiş olursunuz. Bizim sorumluluğumuz sadece kendimize ait değil. Geleceğe dair de bir sorumluluğumuz var. Gelecek kuşakların haklarını da ellerinden almamak gerekiyor” diye konuştu.
“Farklı bir düşünceyi ifade etmek kadar da değerli bir şey yok”
Kemal Kılıçdaroğlu, itiraz etmenin ve farklı düşünceleri ifade etmenin değerini vurgulayarak “Bu ülkenin entelektüellerinin, yani aydınlarının, okumuş yazmışlarının, görevleri çok ağır. Bunları yapacağız. Yapmak zorundayız. Ama yaparken de halkın anlayacağı dilde bunları anlatmamız gerekiyor. Halkın anlayacağı, sıradan bir insanın anlayacağı dili kullanamazsak, onun gelecekte yaşadığı sorunu anlatmakta zorlanırız. Böyle de bir görevimiz var” dedi.
“Herkes gözünü İzmir’e dikmiş”
Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği’nin İzmir’de verdiği mücadelenin farkında olduklarını da kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “İzmir’de verdiğiniz mücadeleyi biliyoruz. Çok önemli ve çok değerli bir mücadele. Keşke bu mücadelenin benzeri zamanında İstanbul’da da yapılsaydı. İstanbul’da da bu mücadele bu şekilde sürdürülebilseydi. İstanbul’da talan edilecek alan kalmadı. Talan edilecek alan şu anda İzmir. Herkes gözünü buraya dikmiş. Gökdelenleri nereye yapabilirim, yüksek binaları nereye yapabiliri? Tarihi dokuları nasıl koruruz diye düşünmüyor onlar. ‘Nereden ne kadar para kazanabilirim’ diye düşünüyorlar” ifadelerini kullandı.
“Verdiğiniz mücadelede sıkıntıya düşerseniz bana haber verin”
Meslek örgütlerinin verdikleri mücadelede yanlarında olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Benim görevim bir genel başkan olarak sizlere destek vermek. Verdiğiniz mücadele eğer bir sıkıntıya düşerseniz bana haber verin. Beraber gerekirse bu mücadeleyi yaparız. Ya onlar bizi ikna eder, ya da biz onları ikna ederiz. Söylenen her söz kafadan yanlıştır diye bir düşüncem yok. Birisi bir proje yapıyorsa, bu da toplumun yararınaysa oturur karar verilir. Oturulur tartışılır. Proje insanlığa nasıl yararlı hale getirilir. Oturulur bunun üzerinde konuşulur. Önyargılı değilim ama bilime ama akla ama doğaya, doğanın da haklı olduğuna inanan bir kişiyim. Doğa insanoğlunun talan edeceği bir alan değil. Çünkü eğer doğayı yok ederseniz kendi sonunuzu getirmiş olursunuz” dedi.
“İzmir’i korumaya devam edin”
Doğayı yaşatmanın gerekli olduğunu da ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, “Bizim doğayı yaşatmamız gerekiyor. Ağacı görmek, kuşları görmek bizim de hakkımız. Ve onları yaşatmak da bizim hakkımız. Doğanın güzelliğinden söz ediyoruz ama doğayı talan etmekte en becerikli canlı insan. Yok ediyoruz. Acımasızız. Yaşatmak bizim görevimiz. Yani entelektüellerin, yani okuyan ve yazanların ve geleceği planlayanların. Verdiğiniz emeklere sizlere ve arkadaşlara yürekten teşekkür ediyorum. İzmir’i korumaya devam edin. İzmir milletvekili olarak sizlerle gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.