EGEPOSTASI- Türkiye 9 gündür Manavgat’ta başlayan ve daha sonra Marmaris, Bodrum, Milas, Denizli ve Aydın gibi 130’dan fazla noktada patlak veren yangınlarla mücadele ederken ülke gündeminin en tartışmalı konusu ise Türk Hava Kurumu(THK)’nın hangarında bekletilen yangın söndürme uçakları oldu.
İktidar kanadından uçaklara ilişkin çelişkili açıklamalar yapılırken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerin THK’nın hangarındaki uçakları alması önerisi olmuştu. Kılıçdaroğlu’nun önerisine uyan CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanı, yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini karşılamaya hazır olduklarını duyurmuşlardı.
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geçtiğimiz hafta sonu CHP’li ilçe belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıların ana gündemi de bu konu olmuştu. Başkan Soyer, toplantının ardından yaptığı açıklamada, belediye olarak uçaklardan birini kiralamak istediklerini duyurmuştu.
AK PARTİLİ DAĞ’DAN SOYER’E SORU
Başkan Soyer’in açıklamalarının ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, katıldığı bir canlı yayında Soyer’i sert bir dille eleştirmişti. Dağ, 2019 yılında İzmir’de çıkan yangının ardından toplanan paralarla yangın söndürme uçağının alınacağı iddiae ederek, "zmir’deki yangından sonra da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir’de ben yangın uçağı alacağım, diyerek para topladı, üzerinden 2 yıl geçti ama ortada uçak yok. Para da toplandı, paralar nerede” demişti.
SOYERDEN DAĞ’A YANIT
Dağ’ın iddialarına Başkan Soyer’in yanıtı ise gecikmedi. Başkan Soyer, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla bilinçli şaibe yaratıldığı söylendi.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Türkiye günlerdir hepimizi kahreden, tarihinin en büyük orman yangını ile mücadele ediyor. Türkiye coğrafyasının büyük bölümünde insanlarımız, canlılarımız yaşam mücadelesi veriyor. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak ilk günden itibaren itfaiye ekiplerimizle söndürme ve kurtarma, tüm kurumsal gücümüzle bölgede evsiz kalanlara insani yardım, sahada çalışanlara lojistik destek için çalışıyoruz. Ortaya çıkan manzara nedeniyle hem çok üzgün hem de öfkeliyiz. Üzgünüz çünkü, 18 Ağustos 2019’daki büyük yangında bu acıyı İzmir olarak biz yaşadık. Bu nedenle Adana, Antalya, Muğla'daki yangınlarda yardım için ilk koşan belediyeler arasında yer aldık. Bu kritik süreçte de hiçbir siyasi tartışmaya girmedik. Devlet kurumlarına da hep işbirliği mesajlarımızı ilettik, verilen görevleri yaptığımız gibi, daha fazlası için çaba gösterdik.
Ancak üzülerek görüyorum ki, günlerdir süren yangın karşısında aciz kalanlar şimdi, kendilerince çareyi bulmuşlar (!) Canla başla çalışan belediye başkanlarını hedefe koyarak akıllarınca hedef şaşırtma, “Cambaza bak” taktiğiyle dikkatleri başka yöne çekme peşindeler. İktidar partisinin İzmirli yöneticilerinden biri televizyon programına çıkarak, İzmir’deki yangın sonrasında başlattığımız “Orman İzmir” kampanyasını bahane ederek buraya yazamayacağım kelimelerle bana hakaret ediyor.
İzmir Valiliği’nden izin alınarak yapılan, her aşaması ve sonucu resmi belgelerle Valiliğe bildirilen, basınla defalarca paylaşılan kampanya hakkında “Orman İzmir kampanyasında para toplandı, paralar nerede?” denilerek bilinçli şaibe yaratma çabasına sessiz kalamam.
30 Eylül 2019 tarihinde başlattığımız Orman İzmir kampanyası, 30 Eylül 2020 tarihinde sona erdi. Orman İzmir kampanyası kapsamında 1 milyon 736 bin 155 TL toplandı. 121 bin 599 adet yangına dirençli fidan ve Torbalı’daki İklime ve Yangına Dirençli Orman Fidanlığı’nda kullanılmak üzere iki adet konteyner temin edildi. Örnekköy Ağaçlandırma Sahası, Evka-5 Ağaçlandırma Sahası, Buca Evka-1 Ağaçlandırma Sahası, Bornova Şeytan Deresi, Aliağa Kalabak Ağaçlandırma Sahası ve Menderes Değirmendere İZSU Ağaçlandırma Sahası’na toplam 68 bin adet fidanın dikimi yapıldı. Toplanan bağışlarla ayrıca 60 su tankeri alınarak yangın riskli bölgelerde muhtarlıklara, eğitimlerin verilmesi ardından tahsis edildi.
Bu süreçte çok sayıda yangın büyümeden bu tankerler sayesinde önlendi. Çok daha büyük faciaların önüne geçildi. Daha iki gün önce Urla’nın Birgi Köyü’nde başlayan yangın, bu tankerlerden biri kullanılarak köylülerimizce söndürüldü.
3 Ocak 2020 tarihinde yangın nedeniyle sertleşmiş, nem tutma özelliği azalmış ve organik zenginliği kaybolmuş toprakların yeniden yeşerebilmesi için Menderes’e bağlı Çatalca, Efemçukuru, Kuyucak, Yeniköy mahalleleri ile Seferihisar’a bağlı Beyler ve Orhanlı mahallelerinden toplam 408 üreticiye 75 ton solucan gübresi dağıtıldı.
Doğayla uyumlu yaşam stratejisi doğrultusunda son iki yılda 1 milyon 330 bin fidan diken, kente 945 bin metrekare yeni yeşil alan kazandıran Büyükşehir, Orman İzmir kampanyasının hedeflerine ulaşmak için de önemli adımlar attı. Orman İzmir kampanyası kapsamında İzmir’de doğan her çocuk için fidan dikimi de başladı.
Kampanyanın bir diğer hedefi olan yangına dirençli ağaçların yetiştirildiği özel fidanlığı Torbalı, Pamukyazı Mahallesi’nde kuruyoruz. Fidanlık aynı zamanda; Ege ormanlarında bulunan çeşitliliği korumak/canlandırmak amacıyla tohum depolamak, yerel türleri yetiştirmek ve fidanlık sektörünü bu yönde teşvik etmek misyonunu da üslenecek.
Yangınlara havadan müdahale imkanı verecek bir aracın hayaliyle yola çıktığımız kampanyanın sonucunda elde edilen toplam bağışı ve kullanıldığı yerleri yukarıda açıkladım. Görüyorum ki; bu anlamlı kampanya, siyaset anlayışı İzmir ve ülke yararına bir şeyler yapmaya gayret edenleri kötülemek üzerine kurulu bazı kişilerin geç de olsa dikkatini çekmiş. Keşke o günlerde adını anıp destek verselerdi; belki bir tanker fazla alır, bir ağaç fazla dikerdik. Kim bilir belki İzmir’in bir uçağı bile olurdu.
Buradan bir kez daha duyuruyorum.
İzmir’deki 24 ilçe belediyesiyle birlikte bir uçak veya helikopter kiralanması konusunda göreve hazırız. 11 büyükşehir belediye başkanıyla birlikte Türk Hava Kurumu’nun uçak filosunun yeniden faal hale getirilmesi için görev bekliyoruz.
Ciğerlerimiz yanmaya devam ederken milletçe tek temennimiz ülkemizdeki yangınların bir an evvel söndürülmesi ve yaraların hızla sarılmasıdır.”