Başkan’dan tarihi uyarı
Dünya Şehircilik Günü nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent dönüşümünün TOKİ’nin uygulamaları gibi yapılması durumunda, kentlerin bugünkünden daha kötü hale geleceğini söyledi.
İZMİR- Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ile Şehir Plancıları Odası’nın Dünya Şehircilik Günü nedeniyle düzenlediği “Kent Yönetimi ve Planlama” konulu 37. Kolokyum sona erdi. Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM) 75. Yıl Salonu’nda gerçekleşen “İl Ölçeğinde Büyükşehir” konulu kapanış oturumunda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Ankara Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Hamamcı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Göksu konuştu.
Kentsel dönüşüm ranta dayanmamalı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm konusunda önemli açıklamalar yaptı. Kent dönüşümünün TOKİ’nin uygulamaları gibi yapılması durumunda kentlerin bugünkünden daha kötü hale geleceğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Kent dönüşümü ile kentlerimizi gecekondulardan, sağlıksız binalar, sosyal donatı alanlarının olmadığı mahallelerden, depreme dayanıksız konutlardan kurtarmak istiyoruz. Bunu yaparken de ya bugünkünden daha kötüsünü yapacağız, TOKİ’nin yaptığı gibi ranta dayalı ve bir daha kentlerimizi 80-100 sene düzeltemeyeceğiz ya da yoğunluğu artırmadan geriye kalan her türlü rantı, geliri, pastayı orada yaşayan inanlara bölüştürme mantığıyla kent dönüşümü yapıp doğru şehirler kuracağız” diye konuştu.
Yasal ama hukuki mi'
Kanun çıkartılarak evrensel hukuka, adalete, kentin ve ülkenin gerçeklerine uymayan planlamalar yapıldığına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son yasal düzenlemeler sonucu plan yapma yetkisinin büyükşehir belediyelerinin elinden alındığına belirtti. Bugüne kadar İzmir’de belediyeler, meslek odaları olarak yanlış gidişi yargı kararlarıyla engellediklerini söyleyen Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
“Planlama yetkisi büyükşehir belediyelerinde var görülüyor. Ama gerçekte planlama yetkisibüyükşehir belediyelerinde değil. TOKİ, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Turizm Bakanlığı ayrı plan yapıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise plana, ruhsata dair her şeyi yapıyor. Yasal güç olarak bunu yapıyor. Açılan davalar ve burada bir birikim oluşması karşısında hükümet, dava kazandığımız yasal gedikleri, araladığımız kapıları kapatmaya başladı. En sonunda dava kazanmamızı sağlayacak hiçbir şey kalmayacak. Tabii ki bu yapılanlar kanuna uygun. Onlar da bunu söylüyorlar. Peki kanun hukuka, Anayasa’ya, bu toplumun gerçeklerine uygun m? Hukuk var m? Adalet var m? Diyorlar ki; ‘Biz kanunsuz bir şey yapmadık’. Parlamenter çoğunluk var. Akşam çıkartıp sabah uyguladınız. Kanun çıkartarak yanlış doğru, evrensel hukuka, adalete uymayan; kentin, ülkenin gerçeklerine uymayan kanun çıkartarak ‘ben kanuna uygun iş yapıyorum’ demek doğru davranış değil. Bugün planlamada bu yapılıyor.”
Ordu’dan gelen tepki
1 Nisan 2014 tarihinden itibaren yeni yasayla birlikte Büyükşehir Belediyesi olacak olan Ordu’nun Belediye Başkanı Başkanı Seyit Torun, 29 ille kıyaslandığında Ordu’nun Büyükşehirolabilecek durumda olmadığını söyledi. ‘Yaptım. Oldu’ diyerek o bölgede yaşayan insanların iradelerini almadan beldelerin kaldırıldığına dikkat çeken Torun, “Bu ülkenin kılcal damarları kapatılmıştır. Valilik merkezinde oluşturulacak koordinasyon merkezleri tamamen demokrasiden uzak, ben merkezci, dayatmacı bir yapıdır” dedi. Ordu’da TOKİ’nin yaptığı evlerden insanların taşınmaya başladığını da söyleyerek, insanların daha kaliteli konutlara geçmeye başladığını, yakında TOKİ evlerinde sadece evsiz insanların barınacağını sözlerine ekledi.
“Kılıcın üzerinde yürüyoruz”
Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Dikili Belediye Başkanı Ozman Özgüven gibi belediye başkanlarına toplumun mutlaka sahip çıkması, koruyup kollaması gerektiğini söyledi. Kılıcın üzerinde yürüdüklerini ve her an kişilik özgürlük ve haklar itibariyle birçok baskıya maruz kalacak yapıda olduklarını belirten Tanık, belediyelerin kutsal bir örgütlülük olduğunu, son 30 yıl içerisinde hizmeti şirketi gibi algılanması için uğraşıldığına dikkat çekti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Can Hamamcı, BüyükşehirYasası’nı eleştirerek, hem yerel yönetimler hem de İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Göksu ise Türkiye’nin sistem bataklığı içinde çırpındığını vurguladı.