Baykal: CHP'nin bir genel başkanı var
CHP eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal, İzmir'in Foça İlçesi'ne bağlı Yenifoça Mahallesi'nde vatandaşlarla söyleşti. Aralarında milletvekilleri, eski milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları ve meclis üyelerinin bulunduğu çok sayıda siyasetçinin eşlik ettiği Baykal, vatandaşların Genel Başkanım hitaplarını esprili bir dille yanıtladı ve "CHP'nin Genel Başkanı var" dedi.
Yenifoça programına bir saat gecikmeyle gelen Deniz Baykal'ın söylşisine Denktaş Parkı ve büstünün açılışı için ilçeye gelen KKTC'den eski milletvekili Ahmet Caruda, Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar, Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser'de katıldı
KKTC BİR REALİTEDİR VE DOĞU AKDENİZDE DENGEDİR
Konuşmasına Bülent Ecevit ve Rauf Denktaş'ın KKTC'nin kurulmasındaki büyük çabalarını anlatarak başlayan Baykal kendisininde 1974'te Barış Harekatı kararı alan hükümetin Maliye Bakanı olmaktan gurur duyduğunu söyledi. KKTC'nin Doğu Akdeniz'de Türkiye lehine büyük bir denge unsuru olduğunu vurgulayan Baykal, "Sadece biz tanıyoruz ama KKTC orada bir realitedir. Kendi coğrafyalarına hükmeden, başkalarının topraklarına karışması söz konusu olmayan, ekonomisi olan bir realite. Dünya tanımıyormuş. İster tanı ister tanıma. 200 bin insan orada yaşıyor. Parlamentosu var, partileri var, demokrasisi var. Basını var. Direkt uçak indirmiyorlar. Direkt ithalat, ihracat yaptırmıyorlar. Türkiye üzerinden hepsi oluyor. Suyu, elektriği Türkiye'den gidecek. Rumlarda isteyecek. Çünkü sıkıntı var. Bu günkü tabloda Rauf Denktaş'ın büyük payı var, Bülent Ecevit'in payı var. Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu'nun payı var. Çünkü Lozan ve Zürih antlaşmalarına Türkiye'nin garantörlüğünü koyduran onlar. Antlaşmalardan sonra Çıkarma Filosu'nu kuran askerlerin payı var. Şimdi Çıkarma Filosu'nun bulunduğu Foça'ya Rauf Denktaş Parkı ve büstü açılıyor. Bu düşmanlık için değil. Bakın karşı kıyı Yunanistan. Onlarla kavga peşinde değiliz. Düşman değiliz. Her konuda işbirliğine hazırız. Foça ve diğer kıyı belediyelerinin onlarla iyi ilişkilerine ben tanığım. Burada bir mağduriyeti sona erdiren, onun mücadelesini bilinçle veren bir büyük evladımızın anısını yaşatma amacındayız" dedi.
AYDIN BİLGİÇ GEÇİNEN BAZI KAFALAR CUMHURİYETİ ANLAYAMADI
Konuşmasına güncel konulara değinerek devam eden Baykal AKP'li Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu'nun reklam arası sona erdi benzetmesine atıfta bulunarak, "Cumhuriyet bugün her zamandan fazla ihtiyaç duyduğumuz, her rejimden çok Türkiye ve bölgenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek rejimdir. Eğer bugün Türkiye'de Cumhuriyet olmasaydı derhal ilan etmemiz gerekirdi. 90 yıldır Cumhuriyeti inşa ediyoruz. Hala bazı aydın geçinen, bilgiç geçinen kafalar anlayabilmiş değil. Cumhuriyet bir günde yazdım oldu, sildim geçti denilecek bir şey değildir. Eğer geride bıraktığımız süreçte Cumhuriyeti inşa etmeye çalışmasaydık bugün iç savaş yaşayan, büyük acılar içinde çırpınan ülkelerden bir farkımız olur muyd? Cumhuriyet bazı temel sorunları çözer. Din ve siyaset ilişkisini çözer. Hem dine hem siyasete ayrı ama saygın bir yer ayırır. Dinle siyaset arasındaki altın dengeyi kurar. Yöneticilerinde hesap verebilir olduğu rejimdir Cumhuriyet. Sandıktan ben çıktım her şeyi yaparım diyemeyiz. Birileri çıkıp konuşuyor. Demokrasi bir ara dönemmiş. Reklam arasıymış. 90 yıllık bir süreymiş. 600 yıllık bir büyük imparatorluk varmış. Şimdi ikinci devre başlayacakmış. Allah akıl fikir versin. Cumhuriyet durduk yerde mi geçtik. Bir iflasın sonucu, bir tükenişin sonucu, bir teslimiyetin sonucu, bir yeniden diriliş hareketi değil m? Kimisi İngiliz donanmasına iltica etmiş, kimisi Mondros'u Sevr'i imza etmiş, Anadolu işgal edilmiş. Yani devre arası başlamasaydı ne olacaktı. Ne başlayacaktı. Bunların bu düzeyde konuşuluyor olması çok acı. Bu bir niyet beyanı ve itiraftır. Hala Cumhuriyet düşüncesini sindiremediler. Cumhuriyeti bir yenilgi gibi alıyorlar. Akıllarınca zafer arıyorlar. Ülke bunca tecrübeden sonra bunlara teslim olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
TBMM'deki yolsuzluk oylamasını da değerlendiren Deniz Baykal şunları söyledi: "İki gün sonra TBMM'de tarihi bir oylama var. Zor zamanlarda milli mücadele gibi, Kıbrıs gibi, 1 Mart yabancı askerin ülkeye sokulmaması gibi tarihi kararları alan TBMM onlar gibi tarihi bir karar verecek. Çünkü Cumhuriyet hesap sorulabilirlik demektir."
GÖREVİNİ YAPAN BİR GENEL BAŞKAN VAR
Baykal kendisine Genel Başkanım şeklindeki hitap ve anonslar üzerine de açıklama gereği duyarak tekrar mikrofonu eline alıp, "Bu hitapların özündeki niyeti ben biliyorum, ama bileni var bilmeyeni var. Benim genel başkanlığım bir göreve gelip de, yaşadığı sürece o görevle anılan kişiler gibidir. Hani büyükelçi hep büyükelçi, paşa emekli olsa da paşa, belediye başkanı, eski vekil, müdür, profesör, bakan, başkan ayrılsa da aynı ünvanla anılır ya. Benimki de öyle. Genel Başkanım nasılsın. Kardeşim sağol da yanlış ta anlama. Başka bir genel başkan var. Görevini yapan bir genel başkan var. Bunun bu amaçla kullanıldığını, ben de bildiğimi, söyleyenlerin de bildiğinden emin olduğumu, dinleyenlerinde böyle anlaması gerektiğini söyleme ihtiyacı hissettim" diye konuştu.