Cumhurbaşkanı: Hangi yüzle oraya gitti
Yürüyüşe katılan Netanyahu’ya tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Soruyorum, Gazze’de 2 bin 500 kişiyi katletmek suretiyle bir devlet terörü estiren bu zatın el sallamasına siz nasıl bakıyorsunu? Hangi yüzle oraya gitti” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı Ankara’da ağırladı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan ikili görüşme sonrası düzenlenen basın toplantısında Fransa’nın başkenti Paris’te, terörle mücadelede dayanışma için düzenlenen yürüyüşün ardından ABD Başkanı Barack Obama’nın liderleri 18 Şubat’taki Küresel Güvenlik Zirvesi’ne çağırdığı belirtilerek bu yönde bir davet olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan henüz bir davetin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, “Böyle bir davet gelecek olursa, konusu içeriği önemli. Şu anda dünyanın gündeminde olan konular olduktan sonra bunlar olumlu değerlendirebileceğimiz bir zirve olur” diye konuştu.
FRANSIZ İSTİHBARATINA ELEŞTİRİ
Bir gazetecinin, Fransa’daki saldırının ardından Batılı bazı kesimlerin Müslümanları suçlayıcı söylemlerde bulunduğunu hatırlatarak, bu söylemlere yönelik görüşünü sorması ve “Fransa’daki yürüyüşte İsrail Başbakanı Netanyahu’yu orada görünce ne hissettiniz” demesi üzerine Erdoğan, “Fransız vatandaşları böyle bir katliamı işlerken faturanın kesildiği yer Müslümanlardır, bu çok manidardır” dedi. Son dönemlerde, özellikle Batı’da, nefret suçunu tahrik etme konusunda çok ciddi olumsuz gelişmeler olduğunu söyleyen Erdoğan “Müslümanlara karşı İslamofobi aldı başını gidiyor. Biz, bir Müslüman olarak, barış dininin mensupları olarak böyle bir katliamı, nereden gelirse gelsin bu bir terör eylemidir, böyle bir terör eylemini tasvip etmemiz, buna olumlu bakmamız zaten mümkün değil” dedi.
Bu konuyu Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile de görüştüklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“İyi bir soru sordu: ‘Netanyahu’yu görmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz’ diye. Soruyorum, Gazze’de 2 bin 500 kişiyi katletmek suretiyle bir devlet terörü estiren bu zatın el sallamasına siz nasıl bakıyorsunu? Sanki tribünde insanlar onu çok heyecanla orada beklemişler gibi onlara el sallıyor. Hangi yüzle oraya gitti onu da tabii anlamakta zorlanıyorum. Siz o katlettiğiniz yavruların hesabını verin.”
BATI İKİ YÜZLÜ
Erdoğan batıyı da şöyle eleştirdi:
“Batının ikiyüzlülüğü ortadadır. Biz Müslüman olarak hiçbir zaman terörün yanında yer almadık ama bu katliamların arkasında ırkçılık, nefret söylemleri, İslamofobi yatıyor. Lütfen camilerimize saldıranlara karşı o ülkelerin yönetimleri tedbirlerini alsın. Sultanahmet’e kadar gelip, Sultanahmet’te polisimizi şehit edenler, aynı şekilde Dolmabahçe’de polis kulübesine saldıranlar, bunlar bir senaryonun neticesidir. İslam dünyasının üzerinde de oyunlar oynanıyor.”
Abbas ise Paris’teki yürüyüşe katılmamasına yönelik bir mesaj gelip gelmediği ile ilgili bir soru üzerine, Paris’e Fransa Cumhurbaşkanı daveti ile gittiğini söyledi. Abbas, “Hiç kimsenin beni engellemeye çalıştığını görmedim. İyi bir şekilde karşılandım” dedi.
Türkiye’ye Suriyeli sığınmacılar konusunda 250 milyon dolar yardım geldiğini ancak Türkiye’nin 5 milyar dolar harcama yaptığını vurgulayan Erdoğan, batı dünyasını eleştirerek “Neredele? Sadece bize şunu söylüyorlar: ‘Gerçekten 2 milyona yakın insana yaptığınız ev sahipliği takdire şayandır, sizi tebrik ederiz.’ Tamam da lafla olmuyor bu iş. Biraz da ‘şu yüklendiğimiz yükten biraz da biz yüklenelim’ deyin” diye konuştu.
BM'YE DE SERT ÇIKTI
Filistin meselesinin insanlığın vicdanında kanayan bir yara olduğunu belirten Erdoğan, “Bölgede kalıcı barışın tesisiyle ilgili olarak 1967 sınırları bu işin olmazsa olmazıdır. BM Güvenlik Konseyi’nin, diğer birçok kritik konuda olduğu gibi İsrail’in bölgede gerilimi artıran şımarıklıkları karşısında üzerine düşen vazifeyi yerine getirmekten imtina ettiğini görüyoruz. Nitekim, Filistin’in, İsrail işgalinin 2017 yılının sonunda sona erdirilmesini ve iki devlet temelinde bir çözüme ulaşılmasını içeren tasarısı BM Güvenlik Konseyi’nde kabul edilmedi. Bu ret kararıyla maalesef, Filistin meselesinin çözümü ve bölgede kalıcı barışın sağlanması hususunda çok önemli bir fırsat kaçırılmış oldu. Bu kararla bir kez daha BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi konusundaki ısrarlı tavrımızın ne kadar haklı olduğu da görülmüş oldu” dedi.