POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Bornova Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Belediye Başkanı Ömer Eşki idaresine gerçekleştirildi. Meclis toplantısında, AYM’nin İmar Kanunu’na ilişkin ‘süre belgesi’ gündem yarattı. Konuya ilişkin konuşan Başkan Eşki, “Bu içinden çıkılabilecek bir durum değil. Bakanlık bombayı attı, esnafla bürokratlar karşı karşıya. Onlar da bir çözüm arayışı içerisinde.” ifadelerini kullandı

ELİF ŞEYMA AKCA / EGE POSTASI- Bornova Belediyesi Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı Belediye Başkanı Ömer Eşki yönetiminde Nevzat Kavalar Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

27 TAŞINMAZ SATIŞA ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR!

Meclis gündeminde yer alan 27 taşınmazın vitrine çıkmasına dair olan madde, İmar, Plan, Bütçe Belediye Taşınmazlarının Değerlendirilmesi Komisyonuna gönderilmek üzere oylandı. Madde, kabul edilerek ilgili komisyona havale edildi.

‘SÜRE BELGESİ’ ÇIKMAZI

Öte yandan meclis toplantısında Anayasa Mahkemesi’nin İmar Kanun’da yapı güvenliğinden devletin sorumlu tutulmasına dair kanun maddesi tartışıldı.

Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Sait Tatlı, ““Bunu özellikle açıklamanın sebebi, bu konuda sizden destek istemek. Şöyle ki, depremin dayanıklılığıyla ilgili sadece malikin sorumluluğu maddesi iptal edildi. Riskli yapıların güvenliği sadece malikin sorumluluğunda değil, kamununda sorumluluğundadır diye Anayasa Mahkemesi maddeyi iptal etmişti. Burada imar barışı düzenlemesinin 16. Maddesi hala yasada ve yürütmede uygulanmakta. Bu madde uygulanıyorken bizim kalkıp yeniden bir karot tespiti istememiz çokta uygun olmayacaktır. Bizim de görüşümüz bu yönde. Bürokrat bu konuyu kendi içerisinde görüşüp karara bağlayabilir. Bu konuda sizden destek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

“BAKANLIK BOMBAYI ATTI”

Tatlı’ya yanıt veren Başkan Eşki, her durumdan zorlandıklarını belirtirken, “Bürokratlarımızın aynı fikirde olmadığına eminim. İçeride bir görüşme ve çalışma var ama kanun şu çok yanlış bir şey. İmar affı diye bir şey çıktı. Orada kişinin beyanı esastır diye bir madde kondu. Türkiye gibi bir ülkede böyle bir madde koyamazsınız. Kendimi vatandaşın yerine koyuyorum, Ben buranın kanuna uygun bir şekilde parasını ödedim. Sonra bir kanun çıkıyor onu bozuyor. Ruhsat verseniz ayrı bir dert, vermeseniz bütün şehrin ekonomsinin tamamnını yok ediyor. Bayraklı’da İzmir’in en yüksek katlı binalarından birinde adam çok basit bir oto kiralama bir dükkan tutacak, ufacık bir ofis. Karot testi isteniyor, karot testinin bedeli 500 bin lira. Adamın belki bütün yatırımı 1 milyon değil, sırf onun karot testinine 500 bin lira para istenşyor. Bu içinden çıkılabilecek bir durum değil. Bakanlık bombayı attı, esnafla bürokratlar karşı karşıya. Onlar da bir çözüm arayışı içerisinde.” dedi.

“YİNE BİZ SORUMLU OLACAĞIZ”

Tatlı, “Bahsettiğiniz Bakanlık değil, Anayasa Mahkemesi iptal etti. İkincisi bürokratlarımızın korkusu, diyorlar ki, ‘Biz karot testi istersek sorumluluktan kurtuluruz.’ Aslında karot testi istenerek sorumluluktan kurtulunmuyor. Basit bir örnek vereyim. Daha önce verdiğimiz yerlerle ilgili bir yıkım gerçekleştiğinde biz yine sorumlu olacağız. Ya da karot testi istendikten sonra herhangi bir deprem olduğunda yine sorumlu olacağız.” şeklinde yanıt verdi.

EŞKİ: DÜKKANLAR YIKILIRSA…

Eşki, durumun kolay olmadığının ve çözüm arayışı içinde olduklarını belirterek, “Bu gündem maddesi belediyede hem teknik arkadaşlar hem ruhsattaki arkadaşlar hem de avukat arkadaşlar defalarca kez toplantı yapıyorlar. Bu kolay bir durum değil. Bayraklı depreminde yıkılan binalarla ilgili geçmiş 30 yıla sahip o dönemde ilgili birimlerde çalışmış arkadaşlar dahil hala mahkemeye gidiyorlar. İzmirde de büyük beklenen bir deprem varç Bu depremin nereyi nasıl yıkacağını bilmiyoruz. Biraz önce bizim grubumuzdan meclis üyemiz Aliihsan Bayar bu konuyla ilgili bemimle görüştü. ‘İnsanların çoluk çocukları var, dükkanların kapanması mı gerekiyor? Buna bir çözüm bulmamız lazım’ dedi. Doğru, insanların çoluk çocukları, dükkanları var. Fakat o insanların dükkanların altında kalsa, o çocukları bize dava açar. İşin bir de bu boyutu var. İki tarafı sıkıntılı bir durum. Bu, çok uzun süre konuşmamız gereken bir şey.” ifadelerini kullandı.

“TÜM BELEDİYELERDE VAR OLAN BİR PROBLEM”

Konuya ilişkin söz alan CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan, problemin tüm ilçe belediyelerinde olduğunun altını çizerek, “Tüm belediyelerde var olan bir problem ve zamanında başka ilçelerde meclis kararları da alınmış, iptal edilmek durumunda da kalmış. Esnafımız sanmasın ki bu konuda ‘Belediyeler hiçbir şey yapmıyor mu?’diyor. Hayır, öyle bir durum yok. Aksine, istişare halindeler. Hatta belki Türkiye Belediyeler Biriği’nden de bu konuda bir çalışma yapılabilir. Fakat şu an bir çalışma için bürokratlar ve bizler olarak bu konuda ne çözüm varsa yapmaya hazır olduğumuzu daha önce de söylemiştik. Yasal olarak ‘Ne yapabiliriz’in üzerinde duruyoruz ve toplu olarak bir şey yapılması lazım.” dedi.

İlgili madde, oy birliği ile gündemden kaldırıldı.

İKİNCİ OTURUMDA GÜN SIKIŞIKLIĞI

Meclisin ikinci oturumu için gün belirlemek isteyen meclis üyeleri, programlarına uygun bir gün bulmakta güçlük yaşadı. 13 Ekim’de Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı ve 17 Ekim günü yapılacak olan CHP İzmir İl Kongresi sıkışıklık yarattı. Meclis, 14 Ekim Salı günü saat 10.00’da tekrar toplanmaya karar kıldı.