Ege Postası
Geri

Bu işi en iyi ben yaparım

CHP’den Karabağlar Belediye Başkanı adayı olan Muhittin Selvitopu, ilk röportajını Egepostası’na verdi. Sorularımıza samimi cevaplar veren Selvitopu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bu işi en iyi ben yaparım
Haberler / Yerel Politika
25 Şubat 2014 Salı 13:00
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ) -Karabağlar Belediye Başkan adayı  CHP’li Muhittin Selvitopu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Büyükşehir Belediyesi’nde “kentsel dönüşümün” patronu olarak görev alan ve kendisini bildi bile belediyeciliğin içinde olan Selvitopu’nun en büyük hayali bilgi ve birikimini Karabağlar’da ortaya koymak. Selvitopu bu konuda, “Kentsel dönüşüm benim işim. Bu konuda kimseyi mağdur etmeyeceğiz” diyor.
Öğrencilik yıllarından bu yana siyasetin içerisinde yer alan Selvitopu’nun siyasi kaderini etkileyen olay ise 1999’daki Narlıdere’de başkanlık için yapılan önseçim olmuş. Selvitopu, oy kullanamadığı bu seçimi sadece bir oyla kaybetmiş. Selvitopu, ‘bürokrat, halka yakın’ değil eleştirilerini de bu olay üzerinden yanıt veriyor. “Eğer bu doğru olsaydı önseçimde bu kadar oy alamazdım’ diyor. Kentsel dönüşüm konusundaki tecrübesini artık belediye başkanı olarak ortaya koymak istediğini anlatan Selvitopu, “Belediyecilikte tecrübem,yaptıklarım ortada. Bu benim işim. Bu işi en iyi ben yaparım” diyerek rakiplerine gözdağı vermeyi de ihmal etmiyor. Kimi zaman sert mizacı nedeniyle eleştirilere maruz kaldığını anlatan Selvitopu, “Bu benim yapım. Duruşumda bir soğukluk var. Bu bürokrat olmamdan değil yapımla alakalı bir durum” diyor. Büyükşehir’de görevliyken sorumluluk alanı içerisinde yer alan itfaiye su basması nedeniyle adı geçtiğimiz günlerde sıkça gündeme gelen Selvitopu, bununla ilgili ise, “Bazı eleştiriler çok komik ve basit. Evet itfaiye su bastı. Ben sorumluluktan kaçacak bir bürokrat değilim. Bu dünyanın her yerinde oluyor. Van Depremi’nin sorumluluğun iktidara mı yükleyeyi? Doğa olaylarında bu tür yaklaşımlar çok komik ve düzeysiz. O anda itfaiyenin tüm ekipleri kentin farklı noktalarında görevdeydi. Orayı su bastı diye bizim itfaiye teşkilatımız aciz duruma düşmedi” diyor.
 
Muhittin Selvitopu kimdir
“1955 Malatya doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimini Malatya’da yaptım. 1973’te üniversite sınavlarına katıldım. 1 yıl Atatürk Üniversitesi Matematik Bölümü’nde eğitim aldım. 1974’te ise İstanbul Üniversitesi Harita Mühendisliği bölümüne girdim. 1979’da mezun oldum. 1980’de İzmir’e geldim. Büyük içme projesi gündemdeydi.  O projeyi yapan firmada işe başladım. 1 yıl bu projede çalıştım. O yıllarda Karabağlar’da işin bir bölümü vardı. Karabağlar’ı o yılardan biliyorum. 1981’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde işe başladım. İhsan Alyanak’ın oluru ile belediyeye girdim. Ancak darbe araya girdi. Daha sonra beni çağırdılar. Böylece memuriyete başladık ve 2009’a kadar çalıştım. Konak Belediyesi’nde Harita Müdürlüğü, başkan yardımcılığı, başkan danışmanlığı yaptım. 2010’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun çağrısıyla danışmanı oldum. Daha sonra Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nın kurulması gündeme gelince başkan memuriyete dönmemi talep etti. Ben de kabul ettim ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’nı kurduk. Daha sonra belediyede yapılan operasyon sonrası Genel Sekreter Yardımcılığı göreviyle karşı karşıya kaldım. Aralık 2013’e kadar bu görevi yaptım. Ama orada esas işim kentsel dönüşüm ile ilgili projeler yaptık”
 
ÖNSEÇİMİ BİR OYLA KAYBETTİM
 
Siyasete girişiniz nasıl oldu'
Öğrencilik yıllarımdan beri siyasetin içerisindeyim. Ülke sorunlarına dönük siyasetle ilgilenen birisiyim. Ama bir siyasi partiyle doğrudan temasım 1992’de Narlıdere’de SHP’den belediye başkan aday adaylığımla başladı. Daha sonra CHP…1994 ve 1999’da Narlıdere’de belediye başkan aday adayı oldum. Önseçime katıldım. Önseçimi bir oyla kaybettim. O zaman Mustafa Karahan önseçimi kazandı. 2004’te aday adayı olmadım. 2009’da ise Karabağlar’dan belediye başkan aday adayı oldum. Aktif siyasette hep yer aldım. Narlıdere’de belli bir çevrem vardı. O yüzden orayı tercih ettim. Tepeden inme olmadım. Gittim, çalıştım. Taban politikasını yaptık. Seçimi bir oyla kaybetmem biraz iz bıraktı. (gülüyor) Sadece beni değil etrafımdakileri de çok etkiledi. Onu tarif etmek zor (gülüyor). Memur olduğum için oy hakkım da yoktu. Diğer adayın oy hakkı vardı. kendi oyuyla kazınmış oldu.


 
Aziz Kocaoğlu ile ne zamandır tanışıyorsunuz'
“Aziz Başkan’la ben başkan yardımcısı olarak görev yaparken 2004’ten sonra tanıştık. Ondan önce Aziz Bey’in ismini duyuyordum. Öyle yakın bir ilişkimiz yoktu”
 
Karabağlar’dan aday adayı olma fikri nasıl ortaya çıktı'
“Memuriyet görevini yaparken siyasetle o görevi hiçbir zaman karıştırmadım. Bunu beni tanışan herkes bilir. Ancak siyasetin içerisinde olmak aktif olmayı gerekmiyor. Siyasiler ülke gündemiyle ilgili fikir üretir. 2009’da Karabağlar’ın ilçe olması gündeme gelince, arkadaşlarımızın da düşüncemizle yeni kurulan bir belediye olması nedeniyle yola çıktım. Aday adayı oldum. Karabağlar benim çalıştığım, oturduğum bir yer. Memuriyetim süresince orayı çok iyi biliyorum. Halkla birebir temasım olan bir yer. Sıtkı Kürüm aday gösterildi. Bir şeye karar veriyorsanız orayla ilgili çıkacak her sorucu kabul etmek zorundasınız. Çünkü onun koşulları belli. Aday gösterilmeyince memuriyete geri dönüp emekli oldu. Ama o zaman kendi birikimime göre bir kuruluş yapmayı hedeflemiştim. Bu dönemde tekrardan aday adayı olduk. Siyasette inandığım ilkelerin arkasında duran insanım. Bunlardan asla taviz vermem. Çözüm üreten bir anlayışla halkın hizmetine sunmak istiyorum. Bu bilgi ve birikimin bana faydası yok. Ancak toplumsal anlamda bunu değerlendirebilirsem siyasette uğraşmamın sonucunu verir.  Siyasetten hiçbir beklentim yok. Aday olduğum tek alan belediye başkanlığıdır. Bunun sebebi de ‘ben bu işi daha iyi biliyorum’ anlayışıdır”
 
AZİZ KOCAOĞLU İLE ÖZEL BİR GÖRÜŞMEM OLMADI
 
Adaylığınızla ilgili Aziz Bey’e danıştınız mı'
“Bu dönem çok fazla aday adayı diye bir düşüncem yoktu. Daha sonradan oluştu. Aziz Bey’le adaylığımla ilgili özel bir görüşmem olmadı. Sanki Aziz Başkan beni aday çıkardı gibi yansıtılmaya çalışıldı ama bu tamamen benim kişisel kararım. Bu karar sonrası Aziz Başkan’la paylaştım. Kendisi de saygı gösterdi. Düşüncelerini söyledi. Ama ‘adaylık garanti’ oldu gibi bir şey olmadı”
 
 Aday olduğunuzu öğrenince ne hissetiniz'
“MYK’dan başka bir ismin çıktığı bilgisi geldi. Daha önceden de tecrübem olduğu için kararı soğukkanlı karşıladım. PM’de adaylığım onaylanınca da bu kararı soğuk kararı karşıladım. O anda yakınımdakiler şaşırıyor. ‘niye sevinmiyor acaba’ diye. Ama benim karakterim böyle. Bu bir sorumluluktur. Kolay bir iş değildir, zordur. Kararlı olup sonunda bunu yapmak gerekir. Mutlu olduğumu söyleyebilirim. Kararı duyunca hemen, ‘neler yapacağım’ diye düşünmeye başladım. Benim yapım böyle. Kafamdaki tek şey şuanda seçimi kazanmak”
 
BAZI ELEŞTİRİLER GERÇEKÇİ DEĞİL
Sizin için, ‘bürokrat, halka uzak’ eleştirileri dile getiriliyor. ‘Karabağlar’da karşılığı yok’ deniyor.  Bu eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz'
“Bu eleştiriler gerçekçi değil. Bürokrat olan bir insan iki defa önseçime giriyor. Bir seçimi bir oyla kaybediyor. Şimdi bu bürokratik bir yapıyla olacak bir şey değil. İkincisi 2009’da bu seçim öncesindeki aday adaylığımda güçlü bir isimdim. İnsanlar beni tanımadıkları için, halkla olan diyaloğumu bilmiyorlar. Kapıma gelip de benimle görüşemeyen biri olmamıştır. Öyle ulaşılmaz biri olmadım. Duruşumda bir soğukluk var. Bu bürokrat olmamdan değil yapımla alakalı bir durum. Bunu da değiştirmememiz mümkün değil. Bu farklı algılanıyor.  Herkese saygı gösteririm, herkesden saygı beklerim. Sıtkı Kürüm’ün benim için, ‘halkta karşılığı yok’ sözünün üzerinde durmadım. Herkes stresli bir süreç geçirdi. Çok da önemsemedim”


 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kentsel dönüşümün başındaki isim sizdiniz. Peki bu konuda başkan seçilirseniz Karabağlar’da ne yapacaksını?
“Karabağlar bu yönüyle önemli bir ilçe. Planlı ve plansız gelişen alanlar var. Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken Karabağlar ile ilgili bir proje geliştirmiştik. 32 hektarlık bir alanda devam eden bir proje var. Bir de bakanlık orada 540 hektar bir de 190 hektar olmak üzere iki proje geliştirdi. Dönüşüm önümüzdeki 5 yıllık dönemde en çok konuşulacak konu olacak. Ben de bu konuyla ilgili birikimimi ortaya koyacağım. Büyükşehir’le birlikte çalışacağız. Bu sadece ilçe belediyesinin yapacağı bir iş değil. Burada kurumların çok iyi koordinasyon içerisinde olmasıyla projeler başarıya ulaşabilir. Bakanlık 540 hektarlık alanı kentsel dönüşüm alanı olarak ilan etti ama şimdiye kadar ortada bir şey yok. Çok iddialı açıklamalar yapıldı ama…Dönüşüm projeleri titizlikle hazırlanmalı. Tek yönlü değil çok yönlü projelerdir. Plan, yapım, mülkiyet, sosyal vb boyutları var. Bu konuda önemli katkılar sağlayacağıma inanıyorum.
Toplum lehine olan, kent yararına olan projelerin önünü açmak için çalışacağım”
 
KİMSEYİ MAĞDUR ETMEYECEĞİZ
Kentsel dönüşümle ilgili ne tür sorularla karşılaşıyorsunuz'
“Yaptığım toplantılarda en çok karşılaştığım soru kentsel dönüşüm içerikli oluyor. Vatandaş bu konuda bize güveniyor. Bizim sorumluluğumda yapacağımız projelerde kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Büyükşehir belediyenin Uzundere’de uyguladığı proje var. Yüzde 54 uzlaşma var. Bunun sebebi projenin çözüm üretip vatandaşın içine sinmesidir. Seçilirsek Aziz Başkan’la ilk işimiz bunun temelini atmak olur. Büyükşehirdeyken kentsel dönüşümde çok büyük iddiaları ortaya koyduk. Yerinde dönüşümü temel ilke olarak ortaya koyan büyükşehir belediyesi oldu. Kentsel dönüşüm benim işim”
 
Karabağlar için hayalleriniz neler'
“Karabağlar’ı bu kentsel dönüşüm projeleri ile birlikte modern bir kent haline getirmek. Karabağlar, gelişme potansiyeli yüksek olan bir ilçemiz. Baktığınızda İzmir’in güneyinde yer alan en büyük ilçelerden birisi. Çevreyolu üzerinde bulunuyor. Serbest bölgeye yakın. Hemen yakınında yeni fuar alanı var. Yeni fuarın Karabağlar’a yakın olması ilçemize bir ivme kazandıracak. Önemli olan bunun alt yapısını hazırlamak. İnsanları mağdur olmadan bu dönüşümü yapmak istiyorum. Bununla ilgili şimdiye kadar yapılan çalışmalar var benim hedefim bunları daha ileri getirmek olur. İlçemizde teknik ve sosyal çalışmalar yapacağız. Bir toplantı salonu, kültür merkezi yok. Belediyemizin yaptığı merkezler var ama ihtiyaca cevap veremiyor. Onla ilgili planlarlarda ayrılmış yerler var. İlk işlerimizden birisi de kültür merkezlerinin temeli atmak olacak. Karabağlar’da engelli vatandaşımızın oranı yüzde 14. Onlara dönük projeler hazırlayacağız. Bu anlamda sosyal alt yapıyı hazırlayacağız”
 
VATANDAŞ’A GÜVEN VERİYORUZ
 
2009 yerel seçimlerini CHP farkla kazandı ama 2011’de ibre AK Parti’ye döndü. AK Parti’nin ilçenin varoş olarak tabir edilen yerlerinde oy oranı yüksek. Siz buralardan nasıl oy alacaksını? Ne yapacaksınız'
Seçim çalışmalarımda o bölgelere ağırlık veriyorum.  O bölgeleri iyi bilen biriyim. Bu konuda mütevazi davranmayacağım. O bölgelerin mülkiyet dokusundan yapı kalitesine kadar, orada yaşayanların sosyal durumlarını da biliyorum. Orada oturanlar beni çok iyi tanıyor. Sorunları ile hep yakından ilgilendim. Gittiğimiz toplantılarda yoğun bir ilgi görüyorum. Onların en büyük sorunu kentsel dönüşüm. Benim bu işi bildiğimi biliyorlar. Vatandaşların ihtiyaçlarına cevap verecek projelerle desteklerini alabiliriz. Onlara güven veriyoruz. En büyük güvencemiz de ‘yerinde dönüşüm’ bu bizim olmazsa olmaz koşulumuz. Hemşerilerimizle birebir iletişim kuruyoruz. İnsanların aradıkları tek şey var, ‘güven’. Biz bunu vatandaşlarımıza veriyoruz”
 
VİCDANEN ÇOK RAHATIM ELEŞTİRİLER ÇOK DÜZEYSİZ!
 
Geçtiğimiz aylarda İzmir’de sel oldu. Tepecik’te itfaiyeyi su bastı. Bu görüntüler günlerce tartışıldı. O dönemde büyükşehirdeydiniz ve itfaiye sizin sorumluluğunuzdaydı. Rakipleriniz, ‘İtfaiyeye sahip çıkamayan nasıl başkanlık’ yapacak diye sizi eleştiriyor. Bunun için ne diyeceksiniz'
“Bu tür eleştiriler çok basit. Evet itfaiye su bastı. Ben sorumluluktan kaçacak bir bürokrat değilim. Oradaki olay Yeşildere’den gelen suyun debisinin çok yüksek olmasından kaynaklanan bir olay. Bu dünyanın her yerinde oluyor. Biz orada hiçbir şeyin arkasına saklanmadık. Gelen suyun görüntüleri ortaya koyduk. Van Depremi’nin sorumluluğun iktidara mı yükleyeyi? Doğa olaylarında bu tür yaklaşımlar çok komik ve düzeysiz. O anda itfaiyenin tüm ekipleri kentin farklı noktalarında görevdeydi. Orayı su bastı diye bizim itfaiye teşkilatımız aciz duruma düşmedi. 159 noktada ekiplerimiz müdahalede bulundular. Ben de o sırada Yeşildere’nin yukarısında 40 eve su basmıştı oradaki insanlara yardımcı olmaya çalıştım. İtifaiye’nin kaç yıldırı orada olduğu belli, ne zaman yapıldığı belli. Bunlara sığınmak gibi çabamız da yok. Önemli olan o anda sizin sıkıntılı noktalara müdahale edip etmediğiniz. Bunların hepsi yapıldı. Zaten kimse, ‘itfaiye bir şey yapamadı’ diyen olmadı. Acizlik olmadı. Oradaki araçların büyük bölümü tamire ihtiyaç olan araçlardı. Bu eleştiriler bizi yıpratmaz çünkü biz vatandaşa yönelik gereğini yaptık. İnsanları misafirhanelere yerleştirdik. Önemli olan vicdanen rahat olup olmamanız. Ben vicdanen rahatım”
 
En güçlü rakibinizin tanınırlığı daha fazla gözüküyor…
Kendisini yakından tanımıyorum. Ancak belediyecilik farklı bir olay. Ben belediyeciliği daha iyi bildiğime inanıyorum. Bu konuda iddialıyım. 5 yıl çok güzel işler yapacağım. Olay sadece tanınırlık değildir. Biz de kendimizi halka anlatıyoruz. Bizi vatandaşlarımızın büyük kısmı biliyor. Halka bize güven duyacaktır”
 
 
SABIR TAŞI GİBİYİM
 
Muhittin Selvitopu nasıl biridir'
Esprili tarafım çok yok diyebilirim. (gülüyor) Soğuk kanlı ve çok sabırlıyımdır. Bazen insanlar bu yönüme çok şaşırırız. Sabır taşı gibiyimdir. Kararlıyımdır. Bir karar verdiğim zaman doğru olanı yaparım. 


 
Hobilerinizden bahseder misiniz'
Kitap okurum, kendimi geliştirmeye çalışırım. Özellikle kültür, sanat olaylarını elimden geldiğince takip etmeye çalışırım. Geçmişe çok meraklıyım (tarih anlamında). Araştırırım. Tarihi yerleri gidip görmeye çalışırım. Anadolu tarihine meraklıyım. Müzik dinlemeyi de severim. Klasik, Türk Sanat ve Türk Halk şarkılarını dinlerim. 
 
Eşiniz de Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyor. Ne zaman tanıştınız'
Üniversite yıllarından tanıştık. (1975) O Mimarlık Fakültesinde idi. Bizim bölümümüz İnşaat Mühendisliği’ne bağlıydı. İzmir’de evlendik. Kendisi İzmirli. Koşullar bizi İstanbul’dan İzmir’e götürdü.
 
Nasıl bir ailenin çocuğuydunuz'
Annem ev hanımı babam da 1964 yılında Almanya’ya gitti. O tarihten vefat ettiği 2007’ye kadar oradaydı. Gurbetçi bir ailenin çocuklarıyız. 3 erkek 2 kız kardeşim var. Abim elektrik mühendisi, ben harita mühendisim, en küçük kardeşim gıda mühendisi, kız kardeşim biri işletme mezunu biri ev hanımı. İlk okuldayken simit sattım. Sabaha karşı 4’te kalkıp fırından simit alıp satardık. Ailemiz geçimimizi sağlıyordu ama bir sorumluluk duygusuyla küçük de olsak aile bütçesine katkı sağlıyorduk.    
 
Son mesajınızı nedir'
Bilgi ve birikimimi önümüzdeki 5 yılda ortaya koymak istiyorum. Belediyeciliğin bir ekip işi olduğunu biliyorum. Tek amacım hizmet etmek. Olumlu sonuçlar aldığımızda çok mutlu oluyoruz. Kadifekale’deki dönüşümün altında benim de imzam, katkım var. Belediyeciliği biliyorum ve bu konuda iddialıyım. 


 
 
 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası