ÖZLEM KARA/ EGEPOSTASI- 30 Ekim 2020 İzmir depremi sonrası hasar alan Buca Cezaevi boşaltılıp yıkılmıştı. Yıkım sonrası alanın nasıl değerlendirileceği İzmir gündemininin bir numaralı gündem maddesi olmuştu.
Söz konusu alanı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ‘Rezerv alanı’ olarak ilan etmişti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP grubu, STK'lar ve meslek odaları bölgenin yeşil alan olarak kullanılmasını talep etmiş ve baknalığın hazırladığı planlar yargıya taşınmıştı.
Buca Cezaevi alanına ilişkin bugün yeni bir gelişme yaşandı.
İncelemelerini tamamlayan bilirkişi heyeti bakanlığın ‘Rezerv alanı’ olarak ilan ettiği alanın 'kamu yararına aykırı' olduğu görüşünü bildirdi.
Bilirkişi raporu mahkeme tarafından onaylanırsa imar planı iptal edilecek.
‘’BİZİM TEZİMİZİ DOĞRULAYAN BİR RAPOR’’
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, Buca Cezaevi Bilirkişi raporunu değerlendirdi.
Aydın, bilirkişi raporunun olumlu olduğunu aktarırken, ‘’Savunduğumuz tezleri doğrulayan bir rapor. Bilirkişi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Buca Cezaevi arazisini rezerv yapı alanı olarak ilan eden işlemini hukuka aykırı olduğunu tespit ediyor. Bilirkişi raporuna göre, ‘Rezerv yapı alanı kararı, hem usule aykırı, hem de esas bakımından aykırı. Usule aykırı. Çünkü bu kararı alması için gerekçe raporu yetersiz ve mevzuatın ön gördüğü hükümleri içermiyor. Esas yönünden de hukuka aykırı. Çünkü kamu yararına değil şehiricilik ve planlama ilkelerine uygun değil. Bu bakımdan rezerv yapı kararının iptali gerektiğine dair bilirkişi görüş bildirdi. Şimdi mahkeme bu raporu değerlendirecek. Mahkeme bu raporu uygun görürse, iptal kararı verecek. Mahkeme iptal kararı verirse, bakanlığın Buca Cezaevi arazisinin yüzde 85’ini bina ile dolduran, bir beton yığını haline getiren imar planı da dayanaksız kalacak. Dolayısıyla o plan da iptal edilecek’’ dedi.
‘’İMAR MEVZUATIN UYGUN OLMADIĞI KANAATİNE VARILMIŞTIR’’
Buca Cezaevi için bakanlık görüşünün hukuka aykırı olduğunu belirten bilirkişi rapaorunda özetle;
*Parsellere özel herhangi bir işlem yapılmamış olduğu,
*Parsellerin kamusal kulanım geçmişi doğrultusunda ilçe içerisindeki kamusal alanlar bütünlüğünün Rezerv alan ilanı sonrası ne yönde değiştirilebileceğine dair hususları alanın potansiyelleri ve açmazları temelinde irdelenmediği,
*Yürüklükteki plan kararlarının 6306 Sayılı Kanun amaç ve hedef çerçevesi ile ne şekilde örtüştüğü ve yürürlükteki planların bütünlüğünü bozmadan yasa amacında vurgulanan “fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair” ne tür özelliklere sahip olduğu hususlarının tespit edilmediği,
*Dolayısıyla Rezerv Yapı Alanı kararının gerekçelerinin yürürlükteki imar planları bütünlüğü üzerindeki etkiler temelinde sorgulanmadığı,
*Hususları dikkate alındığında dava konusu alana yönelik “Rezerv Yapı alanı” kararının 6306 Sayılı Kanunun uygulama yönetmeliğinin hükümlerin uyarlık göstermediği ve mevzuat hükümleri ile tarif edilen ve planlama süreçlerini de yönlendirecek teknik ve nesnel tespitlerden yoksun olduğu kanaatine varılmış olması nedeniyle dava konusu muhtelif parsellere yönelik Rezerv Yapı alanı kararının planlama esasları ve imar mevzuatın uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
