POLİTİKA
BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir belediye Başkann Aday Adayı Buğra Gökce, İzmir’de trafiği rahatlatacak projelerini ilk kez açıkladı.
KÖPRÜLER YENİDEN YAPILANDIRILACAK
İzmir ulaşımın can damarı olan köprülerin yeniden planlamnası ve güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Buğra Gökce, “Havaalanından gelip Altınyol’a kadar bağlanan Yeşildere Caddesi İzmir’in ilk çevre yoludur. Bu yol sistemini Karayolları Genel Müdürlüğü üstleniyor. Belediyenin burada küçük imalatları var. Karayolları’nın bir sürü sanat yapısı var. Köprüler, viyadükler Karayolları’nın yapılarıdır. 30 sene önce iki şerit dolu dolu çalışıyordu. Biz Mürselpaşa girişinde, Hilal kavşağında, Halkapınar Kavşağı’nda huni ağzı yapıyoruz. Çünkü artık dolu dolu 3 şerit geliyoruz. O tarihteki projeksiyon 2 şerit için yapılmış ama şu an 3 şerit geldiği zaman köprünün üzerine aynı anda çıkamıyor. Yan tarafta kuyruklanma oluyor. Bu köprülerin tarihi eski ve deprem için olağanüstü stratejik önem taşıyor. Kritik öneme sahip kırılganlıkları yok ama olası bir depremde bu köprüler zarar görürse kentin kuzey ve güneyi arasındaki bağlantı sağlayan omurga olduğu için ulaşımda aksama yaşanır. Bizim bu köprüleri güçlendirme ihtiyacımız var. Hazır güçlendirmeye çıkmışken bu yapıları yıkarak 3 şerit olarak planlamalıyız. Bunu yaptığımız aman huni ağızları oradan kalkar. İzmir’in trafik sorununu kaldırmak için önemli bir iş olacak” dedi.
İZMİR’E CAN SUYU
Proje için finansman kaynağını anlatan Buğra Gökce, “Ben bu projeyi Dünya Bankası’na önermiştim. Dünya Bankası depremden sonra İzmir’e bir fon verecekti. Bu yol altyapısının hızlıca yenilenmesi için proje önermiştim. Bu fonu araştırmak ya da Bakanlıkla oturup konuşmak gerekiyor. Deprem, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birinci sorunu. Bu konunun siyasi partisi yok. Belediyenin parası yoksa Karayolları yapar, gerekirse ortak protokol yapılır. Bunu yapmak İzmir’e hem borç, hem görevdir. Bunu yaparsanız İzmir’i depreme hazırlarsınız. Bu projenin hazırlıklarını Büyükşehir’de Genel Sekreterlik yaparken yapmıştım. Bu iş için kaynak bulunabili çünkü yaşamsal öneme sahip. Bu köprüleri yenilediğinizde İzmir’e can suyu verilecek” diye konuştu.
İZMİR’E YOL LAZIM
İzmir’de alternatif yolların yapılması gerektiğini vurgulayan Gökce, “Toplu taşıma yatırımları devam edecek. Metro yapmadan trafik sorunu çözen ülke yok. Fakat mevcut trafik ağırlaşarak bir yük olarak üzerinize biniyor. Trafik kazasını 15 km geride hissedersiniz. Dolayısıyla 4 tane kavşağın yenilenmesi demek omurga açılması demek. İzmir’de yol yapmak lazım. Ağırlıkla konutların olduğu bölgeler var. Alternatif yol açmak trafik sorununa da iyi gelecek. Altınyol’da bir tıkanıklık olduğunda kitleniyorsunuz. Çevreyolu ile Altınyol’u dikine bağlamamız gerekiyor. Bu yol olası bir depremin de kaçış güzergahı olabilir. İzmir hem köprülerini depreme dirençli hale getirmiş olabilir, hem de trafiği rahatlatmış olur. Burası açık olursa kimse çevre yolunu kullanmaz” ifadelerine yer verdi.
KARŞIYAKA VE ALSANCAK İÇİN HAYATİ PROJE
Alsancak ve Karşıyaka’nın köprü ile bağlanması gerektiğine dikkat çeken Gökce, “Alsancak tarafını karşıya geçiren bağlantıya ihtiyacımız var. O taraf birbirinden koptu. Karşıyaka ve Alsancak bölgesine akıl almaz bir yük geliyor. Bölgedeki yatırımcılara yolla ve kentle ilgili ilave yaptırımlar getirmek gerekiyor. Çünkü bu bölgede iş yapan insanlar yaşayamayacak ve sorunlar meydana gelecek. Kuleleri, AVM’leri olan yatırımcılarla oturarak bu yükü atmak için konuşmak ve işbirliği yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
YAĞMUR SULARI NEDEN ARITILIYOR!
İzmir’in yağmur suyu ile kanalı ayrıştırmasının önemine vurgu yapan CHP’li Gökce, “İklim krizinin bu kadar kritik hale geldiği dönemde Piriştina döneminin büyük kanal projesi birleşik sistem olarak yapılmış. O sistem Güzelbahçe’ye ve Konak’tan itibaren Çiğli’ye götürüyor. Olağanüstü bir elektrik faturası ve yolculuk demek. İşin kötü tarafı yağmur suyu ile kanal birlikte gidiyor. Bu bir tek İzmir’de değil, Türkiye’nin her yerinde bu şekilde yapılmış. İzmir’in farkı şu, burada başlangıçta ayrı olarak projelendirilmiş. Bu durum yüksek maliyetli olduğu için burası da birleştirilmiş. Aktörleri de biliyorum ama konuşmayacağım. Yağmur çok yağdığında Çiğli’de yağmur sularını da arıtmaya çalışıyorsunuz. Yağmur suyunu neden arıtalım? Elektrik bedava mı? Bu projenin yeşil fonları var. Avrupa Birliği sadece yeşil dönüşüm ve yeşil enerjiye fon veriyor. Biz ayrıştıralım, ben zaten ödeyeceğim elektrik faturası üzerinden de amorti ederim” dedi.
KÖRFEZ NEDEN KOKUYOR?
İzmir’de körfez kokusunun sebebine dikkat çeken Gökce, “Bir zamandan sonra aşırı yağışlarda arıtmanın da gelen suyu karşılayacak kapasitesi olmadığı için yağmur suyu ve kanal beraber bir şekilde denize karışıyor. Duyulan kokunun altında ve kirliliğin altında bu durum yatıyor. O alanın taranması gerekiyor. Bu yılların birikimi. Bu başlı başına önemli bir iştir ama uluslararası fon bulunabilir” dedi.
TOPLU TAŞIMADA ÖTV KDV YÜKÜ!
Ulaşım ücretlerine yönelik yaptığı açıklamada, ÖTV ve KDV oranlarına dikkat çeken Buğra Gökce, “Ulaşımla ilgili mevzu Büyükşehirlerde bu biçi ile sürdürülemez. Ulaşım bir hak ve dezavantajlı kesimler sık sık kullanıyor. Ama bir kurum bir yolcuyu mal ettiğinin 5’te 1’ini taşıyorsa bu sürdürülemez. Bu maliyeti azaltmak sadece kurumun değil devletin de görevi. Yıllardır toplu taşımada kullanılan akaryakıttan neden ÖTV ve KDV alıyor? Yat için yüzde 1 ÖTV alıyorsunuz ama belediye neden toplu taşıma için yüzde 18 ödüyor? Toplam girdileri devlet azaltmadığı için belediye bunun tamamını sübvanse edemez. Bir süre sonra otobüsü çalıştıramazsınız. Bu bir yerden sonra popülizm olur” dedi.
İNDİRİM ASGARİ ÜCRETLİYE, ÖĞRENCİYE YAPILSIN
Asgari ücret ile geçinen vatandaşa ve öğrencilere ulaşımın indirimli veya ücretsiz yapılabileceğini ancak devlet mekanizmalarının bu konuda destek vermesi gerektiğine dikkat çeken Buğra Gökce, “Devlet mekanizmaları asgari ücretliye, öğrenciye ücretsiz yapabilir. Her gün işe giden asgari ücretli indirimli kart kullanmak için açık öğretime kayıt yaptırmak zorunda olan düzen utansın. O vatandaşa ben indirimli kart vermek istiyorum ama hukuku yok. Devlet ÖTV ve KDV’yi indirdin ve limit konulsun. Ben esas indirimi öğrenciye, asgari ücretliye yapmak isterim. Toplu taşımanın 3 masrafı var, akaryakıt, işçilik, yedek parça vs. Bu kalemler füze gibi artarken, siz ücreti azaltırsanız ve devlette ucundan tutmazsa sürdürülemez. Benim asgari ücretliyi ve öğrenciyi korumam gerekiyor ama koruyamıyorum. Toplu taşıma kullanan vatandaş neden ÖTV ödüyor? Bu girdilerin önemli bölümünü de belediyeler yansıtmamaya çalışıyor. Burada da büyük bir reform yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yapıldığın anda da asgari ücretli ve öğrenci bayram eder” diye konuştu.
Sayfa başına git
