POLİTİKA
EGEPOSTASI – 13 Mart’ta yapılacak CHP Bayraklı İlçe Kongresi için adaylığını ilan eden Mehmet Yılmaz, Büyükizmir TV’de yayınlanan 8. Gün programına konuk oldu. Gazeteci Mithat Umutoğulları’nın sorularını yanıtlayan Yılmaz, ilçe örgütünün durumu ve kongre süreciyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yılmaz’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"ÖRGÜTTE UYUM SAĞLANAMADI"
Adaylık açıklamasında ‘Bizim adaylığımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidar ateşini yakmak için atılmış bir adımdır’ diye bir cümle kurdunuz. Örgütü önemseyen, örgütle istişare eden bir aday olarak kendinizden bahsettiniz. Mehmet Yılmaz niçin Bayraklı’da ilçe başkanlğına aday?
Bayraklı’da örgütte uyum sağlanamadı. Örgütü yöneten yöneticiler o vasıfları iyi kullanmadılar ya da başka engeller vardı. Bu engelleri aşıp özgür birey vasfında öne çıkıp örgütü bir araya tutamadılar. Örgüt eğitilmedi. Örgütün önü açılmadı. Halbuki en iyi işi örgüt yapar. Örgütsüz bir şey yapmanın asla mümkün olmadığını vuruglamak lazım. Bu partinin programını daha sol yorumlamak, topluma daha iyi şeylerin anlatılabilmesi lazımdı. Ama yapılamadı.
Bizim çıkışımız şu: Parti içinde barışı sağlamak. Partide insanların birbirini sevmesini sağlamak. Partide bir üyenin ötelenmemesini sağlamak. Partinin Bayraklı’da kurumsallaşmasını sağlamak ve partinin tüm elemanlarıyla kol kola kardeşçe partimizi iktidara götürme yolunda çaba sarf etmek. Ne yaparsak örgüt çok iyi şeyler yapar. Yeter ki siz yönetim kadrosu olarak örgütünüzü iyi yönlere çekebilesiniz. Bizim Bayraklı’da önemli bir derdimiz var. Genel Başkanımız ülkeye şu an liderlik yapıyor. Biz bu liderlik yürüyüşüne bir nefes daha katkı koyabilmenin hespalarını yapyıoruz. Bizim görevimiz bu. Bizim kimseyle kavgamız olmaz. Biz Bayraklı’da ilçe başkanıyla, ilçe yöneticileriyle, belediye başkanıyla, belediye meclis üyeleriyle güç olarak partimizi ayağa kaldıracağız ve yürüyeceğiz. Sosyal demokrat modeli örgütlenme biçimi bu. Bizim partimizin örgütlenme biçimi de bu. Burada oyumuzu artırmak için bilge insanlarımızı öne çıkaracağız. Bu bir seferberliktir, çünkü ülke karanlığa doğru gidiyor. Örgütümüzün gücüyle parlamenter sisteme dönmek ve demokrasinin taşlarının yerli yerine oturmasını sağlamak istiyoruz.
"BEN KİMSENİN ASKERİ OLMADIM"
Son dönemler Bayraklı’da belli sıkıntılar yaşanıyor. Belediyesiyle sorunu olan bir örgüt havası var. Zaman zaman belediye başkanlarıyla geçmiş dönem ilçe başkanları arasında gerginlikler kamuoyuna yansıdı. Sürekli böyle bir algı yaratılmaya çalışıldı. Bu kadar dinamik olan, yerel ve genel seçimlerde başarılı olmuş bu örgütün bugün yaşadığı tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz bu kavgayı nasıl bitireceksiniz?
Örneğin hep sorulan sorular ‘Mehmet Yılmaz’ın arkasında kim var? Mehmet Yılmaz’a sponsor olan, belediye başkanı olarak düşünen birileri var.’ Bunları da aydınlatalım istiyorum. Arkanızda biri var mı gerçekten?
Arkamda CHP Bayraklı İlçe Örgütü var. Bir de eşim ve çocuklarım var. Başka kimse yok. Biz bu ülkede torunlarımıza ‘Dede bize bunu niye yapmadınız’ dedirtmek istemiyoruz. Belediye başkanıyla benim ne problemim olabilir? Çünkü benim partim orada iktidarda. Ben partimin, örgütümün nasıl ferdiysem, örgütümün bir ferdi de o. Benim Bayraklı’da başarılı olabilmem için belediyenin daha güzel şeyler yapmasına katkıda bulunmak, projeler sunmak, başkanımızn başaırlı olduğu işleri örgütüme anlatmaktır. Yapacağımız iş budur. Biz yönetim olarak her zaman belediye başkanımızı yanımızda tutacağız. Eksiği olursa, hatası olursa onları da hiçbir yerde kimsenin duyamayacağı şekilde birbirimizle oturur konuşuruz. Çünkü bu atla deve meselesi değildir. Aramızda problem yok. Aynı gemideyiz ve amacımız aynı: Partimizin iktidar olması. Duyuyorum. ‘Cevat Durak (Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı) belediye başkanı yapacakmış’ diyorlar. Ben partimin ve ideolojimin dışında kimsenin askeri olmadım. Cevat Durak, Serdar Sandal, İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı da partilidir. Benim için herkes eşit çizgidedir. Ben herkesle oturup konşurum. Ön seçim olsa bile ben asla taraf olmam. Ön seçime girer, bütün arkadaşlarımızla aynı şartları sağlarız, örgütümüz kimi tercih ederse o bizim seçilmiş adayımız olur. Ben örgüte güveniyorum. Örgüt olmadan hiçbir şey olmaz. Biz bu ülkede hak, hukuk ve adaletin yerine getirilmesini istiyoruz. Bu atamayla olacaksa beinm Ankara’daki atamayla ilgili söyleyecğeim hiçbir şey yok. Ankara'da kendini anlatır, gelir. Ben de onu sırtıma alırım, Bayraklı’da seçimi kazanır. Başka kimse bir şey beklemesin. Kafamın arasında hiç kimse, makam ve mevki yok. O yüzden rahatım. Örgütüm bana güveniyor.
‘Ben örgüte adayım. İlçe başkanı seçildiğmizde partimi genel ve yerel seçime götüreceğim ve aday olmayacağım’ diyorsunuz.
Asla. Ben CHP’nin iktidarındaki ilçe başkanı olmak istiyorum. Bizim istediğimiz bu. Biz CHP’yi iktidara taşıyacağız ve ben de iktidardaki CHP’nin Bayraklı İlçe Başkanı olacağım.
"ÖRGÜTTEKİ HERKES EŞİTTİR"
Haksızlıklara karşı müthiş reaksiyon verdiğiniz biliyorum. Sizi tanıyan partililerle konuştum. ‘Mehmet Yılmaz tabir-i caizse dik kafalı adamdır. Haksızlığa asla tahammül göstermez’ dediler. İlçe başkanı olduğunuzda gerçekten bir haksızlık görürseniz 'aman belediye başkanını, milletvekilini kırmayayım' der misiniz?
Örgütümdeki hiçbir birey bana göre diğerinden önde değildir. Bütün örgütteki arkadaşlarımız benim gözümde eşittir. 1983’ten beri de bu siyasetin içinde böyle baktık. Biz Karşıyaka’dayken SHP yöneticisiydik. Turan Karakaş ilçe başkanımızdı. Güzeltepe’de bir delege seçimi yaşamıştık. Bir taraf 2 oyla kazanmıştı. Orada itiraz gelmişti. Sonra itirazı inceledik. O iki kişinin birisi askerde, birisi yurtdışındaymış. O iki kişi adına oy kullanmışlar. Sonra biz o seçim iptal ettik ve tekrar bir seçim yapıldı, oylar eşit çıktı. Üçüncüyü yaptık, oylar gene eşit çıktı. Dördüncüde seçimi bir taraf kazandı. O zaman parti içinde sol kanat ve merkez kanat vardı. Biz orada hiçbir üye arkadaşımıza ‘Şuna oy verin, buna oy verin’ demedik. Şimdi yine öyle. Hiçbir üyenin hakkı ve hukuku asla gasp edilmeyecektir. Hiçbir arkadaşımız buna göz yummayacaktır.
"DELEGELERE BASKI KURULACAĞINA İNANMIYORUM"
Basın toplantısında ‘Örgütü davet etmedim. Kimsenin ekmeğiyle oynansın istemedim’ dediniz. Burada kime mesaj verdiniz?’ Belediye başkanlarının seçime müdahale olmasını, siyasette taraf olmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Belediye çalışanları içerisinde oy kullancak delegeler var. Onlarla ilgili mi konuştunuz? Belediye başkanlarının seçime taraf olmasını nasıl görüyorsunuz?
Bunu asla yadırgamam. Yadırgamak da bana göre çok da gerekli bir şey değildir. Hepimiz bu ülkede iktidar olmak istiyoruz. Ben hiç kimseye üstü örtülü bir cevap vermem. Söyleyeceğim bir şey varsa direk söylerim. Ama rencide etmeden, ama ötelemeden. 1983’ten bu yana siyasetin içinde duruyorsak dik duruşumuz ve hata yapmamamızdan kaynaklıdır. Öteden beri yapılan bazı yanlış geleneklerin kırılması gerektiği konusunda söylüyorum. Arkadaşlarımızın hepsi bireydir, kişilktir, erdemdir. Herkes özgür iradesiyle kongre günü şölen yaparak oylarını kullanacaktır. Kimseye baskı kurulacağına inanmıyorum.
Siz kamuoyunda Bayraklı Belediye Başkanı’na muhalif isimler olarak görülüyorsunuz. Bayraklı Belediye Başkanı’yla, önceki ilçe başkanlarıyla görüştünüz mü? Adaylarla istişare yaptınız mı? Geçmişte örgüte hizmet etmiş isimlerle görüşmeleriniz oluyor mu?
Hizmet etmiş bütün yönetici arkadaşlarımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Her arkadaşımız kendince çaba sarfetti ve partimize katkı sundu. Ama bugün bir yola çıktık ve örgütümüzle beraber yürüyoruz. Belediye başkanımız da, önceki dönemden arkadaşlarımız da bu çalışma içerisinde olacak. Çünkü biz iktidara yürüyoruz. Biz birleştirici olma zamanındayız. 13 Mart’ta şölen yapacağız. Seçilen arkadaş kim olursa yanında olacağız. Çünkü bu iş artık ilçe kongresi, ilçe başkanlığı, yöneticiliğini aşmış durumda. Bu iş ülke meselesine dönüşmüş durumda. Biz ülkemizi düşünmek zorundayız. Bunu için de hiçbir arkadaşımızı ötelemeye hakkımızın olmadığını düşünüyorum.
"SEÇİME HAZIRLIK ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ"
Uzun zamandır sokaktasınız. Delegasyonla görüşüyorsunuz. Delegelerin sizden beklentileri ne? En çok karşılaştığınız soru veya problemler nelerdir?
Benim insanlardan en çok gördüğüm mutfak yangını, ekonomi, insan hakları ve adaletle ilgili sorular. Partiye dönük çok fazla bir şey duymadım. Örgütümden duyduğum ‘Biz birlik olmak zorundayız. Evimizde, mutfağımızda ocaklar yanmıyor. Çocukların cebine 2 kuruş harçlık koyamıyoruz. Annelerin yürekleri kan ağlıyor.’ Dolayısıyla ülkemizden duyduklarımız ekonomi ve siyasetin geleceğiyle ilgilidir. Sizden oy istemeye gelmedim. Ben partimden ve partiliermden sadece dostluklarını sitiyorum. Beni dost olarak kabul etsinler. Oy vermeleri çok önemli değidir. Bizim deridimiz ülke, ekonomi, hak, hukuk, adalet derdidir. Biz seçime hazırlık çalışmaları yapıyoruz. Yarın seçim olabilir. Mahalle temsilcilerimizi de eğitmek zorundayız. Bütün ülkenin olanaklarını kullanan bir yapı var karşımızda Biz bu yapının karşısında bilgil olacağız. Bilgi dumanıyla seçime hazırlanabiliriz ve de en önemlisi insanlarımızı eğitmektir.
Son olarak ayın 13’ünde yaplacak kongreyle ilgili delegelere, partililere neler söylersiniz?
Bütün parti örgütü üyesi arkadaşlarımız kravatlarını taksınlar, bayramlık elbiselerini giysinler ve salona gelsinler. Salonda bir şölen yapalım, herkese ders olsun.
Sayfa başına git
