CHP İl Başkanı'ından "canavar" mesajı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Gününde bir mesaj yayınlayan, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, erkeklere seslendi. Hemcinslerine
“Erkek olalım, Canavar değil” diye seslenen Engin, Kadına yönelik şiddetle ilgili düzenlemeler için, eğitim sistemi, yasalar ve kolluk kuvvetlerinin yeniden yapılandırılması gerektiğine vurgu yaptı. Engin mesajında şunlara yer verdi.
HER İKİ EVDEN BİRİNDE ŞİDDET VAR
1925 yılında Dominik Cumhuriyetinde tecavüz edildikten sonra, katledilen üç kız kardeşin anısına yaşatılan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Gününde, Türkiye’de hala utanç verici bir tabloyla karşı karşıyayız.
Ülkemizde aile işi fiziksel şiddete uğrayan kadınların oranı %34’iken, sözlü ve psikolojik şiddete uğrayan kadınların oranı %50’nin üstünde. Yani ülkemizde her iki aileden birinde kadına şiddet vakası yaşanıyor gerçeğiyle karşı karşıyayız. Daha da vahimi, uygulanan fiziksel şiddetin sonunda birçok kadınımızın hayatını kaybediyor veya kalıcı hasar alıyor olması.
ŞİDDET DEĞİL, KATLİAM
Bu olaylara şiddet demek yeterli değil. Kadınlarımızın maruz kaldığı şey, bir katliamla eş değerde görülmeli. Yasalarda yapılacak düzenlemelerle, kendini savunamayacak bir insana, sırf erkek olduğu için kendisini haklı ve üstün gören birisinin uygulayacağı şiddettin en ağır biçimde cezalandırılması, hiçbir indirime, affa tabi tutulması gerekmektedir. Elbette ağır cezalar şiddetin sona ereceği anlamına gelmez ama, bu cezaları caydırıcı kılmadığınız sürece tam bir sonuç almamızda mümkün olmayacaktır. Elbette ki, bundan önce kadınlarımıza zarar verecek kişilerin, ister ailelerinden isterse dışarıdan olsun, tespit edilir edilmez hem tıbbi, hem de adli olarak ciddi bir biçimde takip edilmesi, şiddete eğilimi tespit edildiği takdirde, tedavi edilinceye, ıslah oluncaya kadar gerekiyorsa toplumdan izole edilmesi sağlanmalıdır.
KADINLARA DEĞİL, ERKEKLERE EĞİTİM VERİLMELİ
Sadece kadınlarımıza, kızlarımıza şiddete maruz kaldıklarında ne yapmaları gerektiği konusunda eğitim verilmemeli. Aynı zamanda okullarda özellikle erkek çocuklarımıza yönelik, onları her türlü şiddetten uzak tutacak, varsa aileden gelen şiddet eğilimlerini silecek eğitimlere ağırlık verilmelidir. Şiddet kime uygulanırsa uygulansın tasvip etmek mümkün değilken, yaradılış olarak narin, hassas ve duygusal olarak yaratılan kadına uygulanması halindeyse kan dondurucu bir hal almaktadır. Artık bu şiddet karşısında yetersiz kalan, eğitim sistemini de, yasaları da, kolluk kuvvetlerini de yeniden yapılandırmamız kaçınılmazdır. Kadına şiddet sonlansın istiyorsak, çocuklarımızdan başlamalı ve onlara insan sevgisini aşılamalıyız. Bu konuda izlenecek yol için, Sivil Toplum Dernekleri özelliklede Kadınlarımızın kurduğu derneklerle ortak çalışmak gerekmektedir.
Erkekler olarak şunu düşünmemiz gerekli; Kucağında şifa, huzur bulduğunuz annemizin bizi şefkatle kucakladığı, aşık olduğumuz kadının ilk elini tuttuğumuz, küçük kızımızı ilk kucağımıza aldığınız günü düşününce, Onlara duyulan bu tarifsiz sevgi, bu büyük aşk nasıl olurda bir anda unutulur ve bir anlık öfke bizi bir canavara çevirebilir. Gelin sadece Erkek olalım, Canavar değil.