EGE POSTASI - CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, partinin avukat il yöneticileri Esin Doğan Metin ve Birgül Değirmenci ile birlikte il binasında basın toplantısı düzenledi. CHP İzmir'in gündeminde referandumda İzmir'de alınan sonuç, YSK'nın mühürsüz oyların geçerli olduğuna yönelik aldığı karar ve 16 Nisan'da sandık başı ile oy sayımı sırasında yaşananlar oldu.
Toplantı öncesi seçim günü sandık başında yapıldığı iddia edilen hile görüntülerinden oluşan video gösterimi gerçekleşti.
GÜVEN: ŞAİBELİ REFERANDUM!
16 Nisan referandumunun Türk demokrasi tarihine 'şaibeli referandum oylaması' olarak girdiğini iddia ederek konuşmasına başlayan İl Başkanı Güven, “ Hukuka, hakkaniyete ve eşitliğe uymayan bir 16 Nisan akşamı geçirdik” dedi.
İZMİR TAVRINI NET ŞEKİLDE ORTAYA KOYDU
Referandumun OHAL döneminde gerçekleştiğini, kuralların keyfiyete ve iktidara göre, evet lehine uyarlandığını ifade eden Güven, “ Devletin tüm maddi ve kolluk gücü imkanlarının, hayır’ın karşısında cömertçe kullanıldığı referandum süresinin sonunda, 16 Nisan’da, bağımsız, tarafsız olması ve Anayasaya uygun hareket etmesi gereken YSK’ nın akıllara durgunluk veren yasaya aykırı kararlarıyla, halkın iradesinin sandığa tam olarak yansıması, usulsüzlüklerin önüne geçilmesi engellenmiştir. İşte böylesine kara bir tablo içinde dahi, İzmir’de yaşayan yurttaşlarımız baskılara, engellemelere, devletin imkanlarıyla gerçekleştirilen büyük kampanyalara, yandaş medyanın kışkırtıcı haberlerine ve Başbakanın İzmir’de kampa girmesine rağmen, farkını ortaya koymuş ve ezici bir çoğunlukla 'hayır' diyerek bu Anayasa değişikliğini ve başkanlığını istemediğini net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi.
EŞİT ADİL OLMAYAN KAMPANYA
YSK’nın mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması kararının referanduma gölge düşürdüğünü söyleyen Güven, eşit ve adil olmayan kampanya şartlarına rağmen İzmir ve Ege Bölgesi'nin 'hayır' oylarının lokomotifi olduğunu söyledi.
AK PARTİ-MHP BLOĞU GERİLEDİ
1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti ve MHP bloğunun toplam oylarının yüzde %42,4 olduğunu hatırlatan Güven, “ Bu referandumda ikisinin toplamı ancak %31,2 olmuştur. Yani bu blok İzmir’de neredeyse %11,2 oranında gerilemiştir. Bunun karşılığında İzmir %68,8 gibi bir oranla hayır diyerek, referandum öncesi koyduğumuz %70 hedefini neredeyse tutturmuştur. Kaldı ki bu ezici oy farkının yanı sıra İzmir’in 30 ilçesinde de hayır oyları kazanmış ve İzmir 30’da 30 yapmıştır. İzmir, bize göre Türkiye’nin büyük çoğunluğu gibi hayır demiş ve demokrasiye, parlamenter sisteme sahip çıkmıştır” dedi.
İZMİRLİLERİN OYLARINA SONUNA KADAR SAHİP ÇIKACAĞIZ
“Zor şartlar altında ve fedakarca yürütülen bu çalışmaların sonunda, şimdi bize düşen İzmir’in ve Türk halkının, devlet eliyle ve YSK’nın yasaya aykırı kararlarıyla engellenmek istenen iradesinin sandığa tam yansımasını sağlamaktır” diyen Güven, sözlerini şöyle sürdürdü,
“İzmir’in oyuna sahip çıkmak adına, bugün çeşitli ilçelerimizdeki sandıklara itirazlarımızı başlatıyoruz. Referandum sonucu İzmir ‘de cumhuriyet ve demokrasi aşıklarının yüz akıdır. Bu sonuçlar bundan sonra verilecek mücadelemizde’ de en büyük gücümüz olacaktır. İzmir’e yakışan bu duruşu sergiledikleri için tüm İzmirlilere teşekkürlerimizi sunuyor, buradan bir kez daha ifade ediyorum ki; İzmir’in tek bir oyunun bile hiçe sayılmasına asla izin vermeyeceğiz. İzmir’in rejime, demokrasiye, meclise sahip çıktığı gibi, bizlerde İzmirlilerin oylarına sonuna kadar sahip çıkacağız.”
ABLUKAYA RAĞMEN 1-2 PUAN EKSİK ALDIK
İl Başkanı Güven, basın mensuplarının sorularına yanıt verdi. Güven, “İzmir'de neden yüzde 70'in altında kalındı” sorusuna, “Hedefimiz yüzde 70'di. 1-2 puan eksik kaldık. İzmir abluka altına alındı. Her gün 2 bakan geldi. Başbakan İzmir'e taşındı adeta... Devletin imkanlarıyla propaganda yapıldı. Tüm bunlara rağmen bu oy alındı. Orantısız güce rağmen 68,8 gibi bir puanı tutturduk. Eğer eşit adil bir propaganda süreci olsaydı medya yoğunluğu karşımızda olmasaydı sonuçlar daha farklı olurdu. 30 ilçede de hayır çıkarttık. Zor ilçeler vardı. Buralarda yoğun bir çalışma yaptık. Örgütümüz STK'lar çaba sarf etti. Koşullara baktığımızda iyi sonuç aldık. Biz kaç alacaktık kaç aldık, iktidar cephesi kaç alacağını söylüyorlardı kaç aldı” yanıtını verdi.
EYLEM İÇİN GENEL MERKEZ BEKLENECEK
Güven, YSK'nın kararına yönelik herhangi bir eylem kararının genel merkez tarafından verileceğini, alınacak eylem kararı doğrultusunda hareket edeceklerini belirtti.
İZMİR'DE KAZANAN AK PARTİ DEĞİL
Güven, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın İzmir'de 30 ilçede de 'hayır' çıkmasına rağmen 'balkon' kutlaması yapmasının sorulması üzerine, “ Referandum oylaması kararı çıktıktan sonra CHP İzmir Örgütü hukuk dışı bir tavır içine girmedi. Kutuplaşmaya gerginliğe müsaade etmedi. Sürekli demokrasiye bağlılığını hukuka bağlılığını belirtti. Çalışmalarımızı hukuka uygun yaptık. Gerginliğe müsaade etmedik. Yanlış söylemlere rağmen sustuk cevap vermedik. 16 Nisan'da İzmir'de zafer kazanan AK Parti İzmir Teşkilatı değil. İzmir'de kazanan CHP İzmir İl Örgütü ve hayır kampanyasına destek verenlerdir. Hayır'ın görünmez kahramanlarıdır. Gönüllüler ordumuza teşekkür ediyorum” dedi.
METİN'DEN İTİRAZ VE ŞİKAYET RAPORU
İl Başkan Yardımcısı avukat Esin Doğan Metin referandumun eşit olmayan koşullarda yapıldığını öne sürdü. Metin, devletin tüm imkanlarının evet propagandası için kullandığını söyledi. Metin, referandum esnasında sandık başlarında ve oy sayımı esnasında yaşanan sıkıntıları şöyle aktardı;
“Saat 07.00 saatinden itibaren belli sıkıntılar yaşanmaya başlamıştır. Bir kısım devlet görevlilerinin iktidar yanlısı tavırları İzmir de de oylama işlemine gölge düşürmüştür. AKP tarafından önerilen ve kura sonucu sandık kurulu başkanı olarak atanan bir kısım Sandık Kurulu başkanları 08.00’dan itibaren partili müşahitlerimizi Sandık çevresine almamışlar, oy kullanılan sınıflardan ve salonlardan zorla çıkartmışlardır. İzmir’in her ilçesinden bu konuda şikayetler tarafımıza ulaşmış olup avukat arkadaşlarımızın yaptığı müdahaleler ile bu sorun aşılmış ve müşahitlerimizin sandık çevresine girişi sağlanmıştır. Bu zorluk sayım ve döküm esnasında da kendisini göstermiş olup bir çok avukat arkadaşımızca Sandık Kurulu başkanlarına gerek genelge ve gerekse de yasa maddeleri tekrar tekrar hatırlatılarak, yapılan uygulamanın hukuk dışı olduğu ve seçim suçu oluşturduğu belirtilerek müşahitlerimiz sayım ve döküm işlemine dahil edilmiştir. Torbaların ilçe seçim kurullarına götürülmesi ve teslimi anında da gerek Sandık Başkanlarının ve gerekse de kolluk kuvvetlerinin engellemeleri ile karşılaşılmıştır. 298 sayılı yasa 107 maddesi ile 135/1 sayılı genelgenin 47. Maddesine aykırı olarak Sandık Kurulu Başkanları partili üyemizin çuvalların teslimi esnasında kendilerine refakat etmelerini engellemeye çalışmışlar ve hatta bazı sandıklarda güvenlik kuvvetleri tarafından İzmir Emniyet Müdürlüğünün bu husus da talimatı var çuvalları Sandık Kurulu Başkanları yalnız teslim edecek denerek müşahit ve kurul üyelerimizin araçlara binmesini engellemişlerdir. Bu konu ile ilgili olarak tarafımıza çok sayıda şikayet iletilmiş olup anında müdahale edilerek oy çuvallarının yalnız teslimi engellenmiştir. Oy sayım ve döküm esnasında geçerli olan Hayır oyları geçersiz kılınmaya çalışılmış olup partili üye, müşahitler ile duyarlı İzmir seçmeninin itirazları doğrultusunda bu oylarımızın geçerli kılınması için gerekli müdahaleler yapılmıştır. Hala geçerli olmasına rağmen sonuç tutanaklarına geçersiz oy olarak yansıyan Hayır oylarımız bulunmakta olup bu sandıklar il ve ilçelerde ki Komisyonlarımızca tespit edilmiş ve bu sandıklara itirazlarımız ilçe başkanlıklarımızca yapılmaktadır. Ayrıca Sandık Kurullarının hatalı işlemleri neticesinde geçersiz kılınan hayır oyları da bulunmakta olup yapılan hatanın Sandık Kurulundan kaynaklı olduğunu belirterek, bu hususa ilişkin tutanak tutulan Sandıklarda bu oylarımızın da geçerli kılınması için müracaatlarımız yapılmıştır.”
HAKLARIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ
Metin, il başkanlığına gelen diğer şikayetleri şu sözlerle anlattı;
“Oy pusulalarına ve zarflarına sandık mührünün vurulmamış olması , Gizli sayım yapılmaya çalışılması , Sandıkların sandık alanı dışarısına çıkarıldığı , Sandık Kurulu başkanlarının seçmene taraflı davranarak yönlendirmek istediği , Tercih mührü yerine Evet mührü kullandırıldığı , seçmenlere yanlış yere imza attırılmak sureti ile bir kısım seçmenin oy kullanmasının engellendiği , mükerrer oy kullanma girişimlerinin olduğuna yöneliktir. Bize ulaşan tüm şikayetlere anında müdahale yapılmıştır. İzmir de yoğun bir şekilde bizleri baskılamaya çalışsalar da bizler gerek partili seçim kurulu üyelerimiz, müşahitlerimiz ve cesur, fedakar avukat ve hukukçularımız, aynı zamanda duyarlı İzmir halkının destekleri ile bu baskıyı kırdık. Referandum oylaması OHAL sürecinde ve eşit olmayan koşullarda iktidarın baskısı altında ve sürecin kontrolü tek bir tarafa ait olarak adil olmayan koşullarda yapılmıştır. Kimse bu referandum meşrudur diyemez. Referandum sonuçları yapılan tüm müdahaleler kapsamında gayri meşrudur. Bu yönüyle de gerek Genel Merkezimiz ve gerekse de Tüm Türkiye de il ve ilçe örgütlerimiz sonuçlara itiraz ederek Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız.”
DEĞİRMENCİ: HALKIN İRADESİ SAKATLANDI
CHP İzmir İl Sekreteri avukat Birgül Değirmenci'de referandumda hukuk dışı uygulamalar yapıldığını ifade etti. Değirmenci, YSK'nın mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması noktasında aldığı karar için “halkın iradesi sakatlandı” dedi.
“Mühürsüz pusulaların evet ya da hayır olmasına bakmıyoruz” diyen Değirmenci, “ Hukuk uygulansın istiyoruz. Hukuk ortadan kalktı halkın iradesi sakatlandı. Yurt dışında bir karar aldı YSK... Mühürsüz zarflara yönelik iptal söz konusu. Neden Türkiye'deki oyları iptal etmiyorsunuz. 2011'de tek mühürsüz oy nedeniyle seçim yenilendi. Kendi aleyhlerine olduğu için seçim yenileniyor. YSK anayasa aykırı şekilde karar alıyor. Bizim itiraz noktamız bu. O pusulalardan evet de çıkabilir hayır da çıkabilir. İlçelerimizde inceleme yaptık. İtiraz edeceğimiz sandıkları tespit ettik. Gün içinde itiraz edeceğiz. Hukuk birilerin isteğiyle şekil değiştiremez" diye konuştu.