CHP, banka borçlusu 8 milyon kişiyi rahatlatacak projede sona geldi. Borcun yüzde 80’i affedilerek kalan yüzde 20, 5 yıllık vadeye yayılacak. Böke, bankalarla ortak formül yaratacaklarını söyledi.
CHP, kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödemekte zorlanan ve yasal takip altındaki yaklaşık 8 milyon kişinin borçlarını yeniden yapılandırarak rahatlatmaya dönük projesine noktayı koymak üzere. 7 Haziran seçimlerine yönelik en iddialı projenin ayrıntılarını Genel Başkan Kılıçdaroğlu, pazar günü Seçim Bildirgesi’yle birlikte açıklayacak.
Ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke ile genel merkezde sohbet imkânı bulduk. Böke’nin ilk sözü iddialı projenin kamuya yük getirmeyeceği.
Proje, borçların yüzde 80’inin affedilerek kalan yüzde 20’sinin 5 yıllık vadeye yayılacağı bir mekanizmaya dayalı olacak. Böke, bu konuda bankalarla ortak bir formül üreteceklerini söylüyor. Yapılan hesaplamaya göre, proje kapsamında yeniden yapılandırmaya konu olacak yüzde 20’lik kısım ise 12 milyar TL’ye karşılık geliyor.
Borçluları rahatlatacak proje, her borçlu için değil, alt gelir grubundaki borçluları kapsayacak. Bu konuda bir gelir aralığı belirlenecek. Proje “bir defalık” uygulanacak. Amaç, “borcu borçla ödeme kaygısıyla yaşayan dar gelirlilere yaşam alanı açılması.”
Böke, CHP’nin yeni dönemde ekonomik sorunları bütünlüklü bir yaklaşım içinde ele alacaklarını belirtirken politikalar konusunda şu başlıkları paylaşıyor:
Asgari Ücret 1500 TL
Asgari ücretin arttırılmasıyla aile sigortası birbirini tamamlayan projeler. İnsanlar emeğinin karşılığını alamıyor. Bu nedenle emek gücünü verme isteği ortadan kalkıyor. Sosyal yardımları arttıracağımızı söylüyoruz. Sosyal yardımların arttığı ortamı asgari ücreti arttırmadan yaparsak, insanların muhtaçlık durumundan çıkması için gereken adım atılmamış olur. Yardımı o günün sorununu çözmek için değil, yarının yatırımı olacak biçimde kurguladık. Çocukları kreşe göndermek, üniversiteye gidene kadar eğitim yatırımı yapıp sonra meslek edindirmeyi de kapsayan bir aile sigortası.
Aile sigortası
Aile sigortasını sadece bir yardım transferi olarak görmeyip çok ayaklı düşünüyoruz. Çünkü amaç, yarına yatırım. O muhtaçlığın ortadan kalkması. Türkiye’de asgari ücret zaten düşük. Asgari ücreti arttırmazsanız, insanın o durumdan çıkma isteğini politika yoluyla öldürmüş olursunuz. Asgari ücret artışı, insanları sadece çalışmaya teşvik etmeyecek. Zaten o paranın tamamını harcayacak. Türkiye’nin tıkanmış büyümesini çözmenin hızlı çözümü iç talebi canlandırmak. İç talebi arttırmanın yolu da insanların gelirini arttırmak. Çarpan etkisiyle, esnafa alışverişe, oradan bankaya uzanan çarpan etkisiyle bir kaynak yaratacak.
KOBİ’lere kredi
Asgari ücretle, çalışma isteği motive edilirken KOBİ’lere de farklı bir teşvik sağlanacak. Vergisini ve primini ödeyen KOBİ’lere, ödedikleri kadar faizsiz kredi politikamız var. Türkiye’de ciddi bir kayıtdışı sorunu var. Faizsiz kredi, doğrudan üretim teşviki vermiş oluyor. Eş anlı olarak da vergi ve prim ödemek gerektiği için kayıt içine girmeyi içselleştiriyor. Böke, finansmanı kamunun özel sektörün önünü açan rolünü bildiklerini söyleyerek yanıtlıyor: “Halkbank’ı özelleştirmek yerine esnaf ve KOBİ bankası yaparak var olan kaynak kullanılacak.”
‘İlk 100 günde ne yapacaksınız'’ diyenlere de karşılığı şu: “Türkiye’nin gerçek durumunu bilmiyoruz. Kamu bankaları, TOKİ nereye ne harcıyor. Finansal tablo ortaya çıkmalı, oradan çok kaynak bulacağız.” (Çiğdem Toker / Cumhuriyet)
POLİTİKA
Sayfa başına git
