TBMM Genel Kurulu’nda 2023 yılı bütçesinin tümü üzerine parti grupları ve yürütme adına konuşmalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşmasının ardından şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Diyarbakır’daki terör saldırısında yaralanan polislere geçmiş olsun dileklerini iletti. Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya dair Oktay’ın yorumuna ilişkin “Mahkeme kararlarına uymak zorunluluğundan bahsetti Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı ama Sayın Cumhurbaşkanı da ‘Ben bu mahkeme kararını tanımıyorum’ diyebildi” dedi.
Altay, TOGG arabası için emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini de hatırlatarak, “TOGG istemediniz, yok işte. Buradan ekmek çıkmaz. TOGG, Türkiye için güzel, olumlu bir şeydir, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Hani demiştiniz ya, muhalefet bizi desteklemiyor diye, İsmet Paşa’dan örnek verdi Sayın Yılmaz. İnönü, ‘Hükümetlere yardım etmek lazım’ demiş. E etmedik mi? Terörle mücadelede 6 maddelik kanun teklifi getirdiniz, ancak böyle çözülür dediniz, evet demedik mi? Ticaret Kanunu, 1572 madde. 3 günde çıkmadı mı? Allah’tan korkun, iyiye iyi, kötüye kötü. Savunma sanayi ile ilgili gelişmeleri de dikkatle ve olumlu şekilde gözlediğimizi ve izlediğimizi 100 kere söyledik. O konuda da emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, oldu mu?” diye konuştu.
“ALTILI MASA PARANOYASI”
Altay, Millet İttifakı’nda Cumhurbaşkanı adayı kavgasının olmadığını vurgulayarak, “Sizin arzunuz. Ortada milli irade hırsızlığına teşebbüs var. (İmamoğlu’na çıkan ceza). Ama ortada bir altılı masa sendromu, altılı masa paranoyası bütün AK Parti’de var gibi görünüyor” dedi.
Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı siyaseti meydanda yapar, desteği alır, millet ister, neticeyi sadıkta alır’ dediniz. İstanbul seçimlerinde neticeyi sandıkta alamayınca, yargıya tasallut ederek, almaya çalıştığını ve seçimi iptal ettirdiğini de bilmeyen yok” diye vurguladı.
DEVLET İNSANA BENZETTİ
Altay, devletin yasama, yürütme ve yargıdan oluştuğunu ve bu üçünün birbirinden bağımsız olması halinde ortada bir devletin var olacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Hükümet edenler kendilerini devlet zanneder ise devlette çürüme başlar. Devlet önce ahlakı, sonra liyakati, sonra da adaleti kaybeder. Ahlak, liyakat ve adaletten mahrum bir devlet, devlet sayılmaz. Kadim devletimizi korumak hepimizin ortak görevidir. Devleti korumanın yolu da devleti bunlardan mahrum etmemektir. İnsanı bir devlet gibi düşünürsek, sistemlerimiz var. Solunum sistemimiz, dolaşım, sindirim, sinir sistemimiz. Bunlar arıza yapınca ölüyoruz. Solunum sistemini yargı olarak düşünelim. Dolaşım sistemini yasama olarak düşünelim. Sindirim sistemini yürütme olarak düşünelim. Sinir sistemini de dördüncü kuvvet olan medya olarak düşünelim. Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti geldiğimiz bu noktada çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya.”
Altay, yürütmenin bütçe görüşmeleri boyunca seçilmişlere parmak salladığını dile getirerek, şunları açıkladı:
“Hadsiz hakaretlerde, küstah ifadelerde bulundular. Onları Genel Kurul’un vicdan ve takdirine havale ediyorum. Bazı bakanlar da parlamentoya dolayısıyla yüce milletimize gayet nazik bir tutum takındılar, onlara da teşekkür ediyorum. AK Parti ne yaptı bu bütçede, 5-6 şey söylediniz. Hedef vizyon dediniz, eski Türkiye yeni Türkiye, eser siyasetinde yarışalım dediniz, yerlilik ve millik dilinize pelesenk olmuş, vesayet dediniz ve hamaset yaptınız. Hedeften başlayalım, hedef 2023. 2011’deki hedefinizdi, tutmayınca şimdi 2050 vizyonu diye konuşuyorsunuz. Dünya ekonomisinde ilk 10 deniniz, 23’teyiz. Milli gelir 2 trilyon dediniz, 714 milyardayız. Kişi başı gelir 25 bin dolar dediniz, 8 bin dolardayız. İhracat 500 milyar dolar dediniz, 242’deyiz. İşsizliği 5 hedeflediniz, 10. Enflasyon tek haneli dediniz, gıda enflasyonu yüzde 150. 2023 olmadı, 2050 verelim mi?
ESKİ YENİ TÜRKİYE AYRIMI YAPTI
Eski Türkiye yeni Türkiye. Bir kere eski Türkiye, yeni Türkiye yok. Bir tane Türkiye var. Onun adı Türkiye Cumhuriyeti ve Gazi Mustafa Kemal’in Türkiyesi. Eski Türkiye’yi mukayese edelim. Mesela eski Türkiye’de 12 Cumhurbaşkanımızın hiçbiri mal varlığı ile tehdit edilmedi. Eski Türkiye’de hiçbir devlet yetkilisi devletin en mahremine, kozmik odaya FETÖ terör örgütünü sokmadı, terör örgütüne teslim etmedi. Eski Türkiye’de hiçbir devlet yetkilisi Türkiye’de işlenen vahşi cinayet dosyasını kapatmadı. Üstelik dosyayı da Cumhurbaşkanımızca katil ilan edilenlere göndermedi. Eski Türkiye’de 14 askerimizi şehit edenleri İdlip’te kapısına gidip orada dakikalarca beklenilmedi.”
Altay, AKP’nin eserlerini açıklayarak, “Türkiye’yi gri listeye soktunuz, en büyük eseriniz. Cari açık her gün değişiyor, benim yazdığımda 39 milyar dolarmış. Enflasyon, gıda enflasyonu yüzde 150. Neyi ile yarışacağım bunun” dedi.
Altay, AKP’ye vesayet eleştirisinde de bulunarak, “Şimdi durum daha vahim. Şimdi yürütmenin, hem yargı hem yasama üzerinde vesayeti var. Eskiden yasamaya vesayet yoktu. Şurada, askerler geldi üniformaları ile Cumhurbaşkanı seçtirmeye kalktılar, reddediyoruz, şiddetle reddediyoruz. Askerin yeri bellidir, kışlasıdır. Bir tek 30 Ağustos’ta bir de savaşta çıkar sokağa. Ama şimdi ne oluyor, Meclis’teki vesayete kısa bir örnek. Kanunlara uymak ilk önce hükümetin işi. 2022’de borçlanılmış, yasal dayanaktan yoksun. Şimdi dün komisyonda 1 Ocak 2022’den geçerli kanun getirdiniz. Meclis sizin emir eriniz mi? Hükümet Meclis’in onayını almadan bir parayı harcamayacağı Anayasa ve kanunda yazarken onayı almadan o parayı nasıl harcarsınız. Vesayetten dört örnek. Ekrem İmamoğlu kararı, rahip Brunson kararı, Cemal Kaşıkçı dosyasının iadesi, Sezgin Baran Korkmaz’ın tepeden tırnağa devlet operasyonu ve iki mahkeme kararı ile addaa yurt dışına postalanması. Bunlar yargıya vesayetin en son örnekleri” diye konuştu.
Altay, “Ahmaklık tartışması gidiyor, asıl ahmaklık rüşvetçi birini büyükelçi atamaktır. Asıl ahmaklık zifiri karanlıkta 5 yaşındaki çocukları sabahın köründe yola düşürmektir, neymiş elektrik tasarrufu. Asıl ahmaklık Türkiye’yi döviz krizine sokup, kur korumalı mevduat adı altında 200 milyar lirayı fakirden alıp zengine vermektir” dedi.
2023 yılı bütçesi Genel Kurul'da AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oyları ile kabul edildi.
AKİF HAMZAÇEBİ’DEN FUAT OKTAY’A 'TARIMSAL DESTEK' YANITI
TBMM Genel Kurulu’nda bugün 2023 yılı bütçesinin tümü üzerine parti grupları ve yürütme adına konuşmalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın sözlerinde kendisine yönelik ifadeler olduğunu belirterek söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, elindeki 2023 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı kitapçığını göstererek şunları söyledi:
“Ben, bu bilgileri 2023 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda aldım. Hemen solunuzda oturan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı’na sorsaydınız, eski planlamacı olarak bunu size söylerdi. Sayfa 155. Her yılın yıllık programında tarımsal destekleme ödemeleri bütün ayrıntılarına kadar yazılıdır burada. İkincisi; ben herhalde izah edemedim, bu tabloyu Genel Kurul’a tutmuştum, şimdi size tutacağım. Tarımsal destekleme ödemelerinin milli gelire oranı, mavi çizgi. 2002 yılı burada yüzde 0,2. Binde 5. 2003 yılı yüzde 0,29. Binde 3’ün de altına düşmüş. Faiz dışı harcamalarına oranında da yine paralel şekilde düşüş var; kırmızı çizgi. Siz, cevaben OECD rakamlarını verdiniz. Hemen baktım OECD rakamlarına, onu da söyleyeyim. OECD, farklı bir kriter ele alıyor. Gıda ürünleri ya da tarımsal ürün ithalatına vergi koyduysanız onu da destek alıyor. 2002 yılında OECD rakamlarına göre Türkiye’nin tarıma verdiği destek, milli gelirin yüzde 3,7’si. 2021’de yüzde 1,1’i.”