Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu önergede, darbe girişimi öncesi basına yansıyan tasarı taslağını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Özel Güvenlik Görevlileri ile ilgili söylediklerini hatırlatan İçişleri Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Yıldırım’a “Hazırlanan ‘Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarı Taslağı’ ile ilgili çalışmalar ne durumdadı? Tasarı ne zaman tamamlanıp TBMM’ye sunulacaktı? Taslak olarak sunulan çalışmada ağırlıklı olarak Özel Güvenlik Görevlilerinin görev tanımı ve denetimi ile ilgili düzenlemelerin olduğu görülmektedir. Taslakta da gördüğümüz üzere, esnek görev tanımlarını göz önüne aldığımızda, Özel Güvenlik Görevlilerinin -yıpranma payı, grev hakkı, tazminat gibi- özlük hakları konusunda ne tür iyileştirilmeler yapılacaktı? Kamuda ya da özel sektörde istihdam edilen Özel Güvenlik Görevlileri arasında aynı işi yapmalarına rağmen kamu-özel sektör ayrımından doğan ücret ve sosyal hak farklılıkları vardır. Özel Güvenlik Görevlilerinin ücret ve özlük hakları noktasında eşitliği sağlamak adına bir ‘standart’ oluşturulmasına yönelik bir çalışma var mıdır'” sorularını sordu.
TASARI TASLAĞINDA NE VARDI'
Taslakta, Özel Güvenlik Görevlilerinin görev tanımlarıyla ilgili birçok düzenleme olduğunu ve mülki idare amirelerine geniş yetkilerin verildiğine dikkat çeken Bakan, taslağı şu şekilde özetledi: “5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, özel güvenlik hizmeti sağlanması konusunda sadece valilerin yetkileri sıralanırken, yeni taslakta kaymakamlara da bu konuda yetki veriyor. Mülki idare amirleri, kamu güvenliğinin gerektirdiği hallerde, alınan özel güvenlik tedbirlerini yetersiz bulduğu takdirde ek önlemler aldırmaya yetkili olacak. Özel güvenlik izni talebinde bulunulmamış olsa dahi, ticari faaliyetler, konferans, konser gibi etkinliklerde özel güvenlik görevlisi görevlendirmesini isteyebilecek. Üst ve eşyalara ilişkin elektronik cihazla kontrol etme yetkisinin kapsamına araçlar da alınıyor; görev alanlarında kimliğin yanısıra, araçlara ait trafik belgelerini kontrol etmeye de yetkili oluyor ve umama mahsus olmayan görev alanında trafiği düzenleme de güvenlik görevlisinin görev ve yetkileri arasında bulunuyor. Ayrıca taslağa göre, özel güvenlik hizmetlerinde köpeklerin kullanımı yasal dayanağa kavuşacak. Özel Güvenlik Görevlileri stratejik yer ve tesislerde, buralara giren çıkan kişiler ile gerektiğinde görevli personelin üstlerini, araçlarını ve eşyalarını mülki idare amirinin yazılı emriyle elle arayabilecek, araçları ve eşyaları köpek kullanarak kontrol edebilecek.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ'
Bakan, verdiği önergede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan 2015’te Özel Güvenlik Teşkilatları ile ilgili yaptığı konuşmayı da hatırlattı. Erdoğan konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı: “Türkiye’nin bir emniyet teşkilatı var. Türkiye Cumhuriyeti, emniyet teşkilatıyla buralarda polislerimizle veya değişik bir şekilde yine emniyet teşkilatı adalet saraylarına yönelik bir koruma teşkilatını kendisi kurmalıdır. Özel güvenlik kaldırılmalıdır. Çünkü özel güvenlik teşkilatlarının birçok yerde hangi amaçla kimler tarafından, nasıl kuruldukları hepsi soru işaretidir. Herkes X-Ray’den geçmek dahil aranmalı. Özel güvenlik bir kenara konulmalı. Sadece adalet saraylarında değil, birçok kurumlarda artık özel güvenlik bana göre tarih olmalıdır. Ben daha açık söyleyeyim. Ben, özel güvenliğin tamamen kaldırılmasını arkadaşlarıma teklif edeceğim. Onların çoğu emekli zaten. Biz şu ana kadar özel güvenlikten çok ciddi neticeler alamadık ki. Elinde taşıma ruhsatı olan silahı olan varsa, hepsi geliyor buralarda görev alıyor. Veya elinde sadece cop var. Bunlar olaylara zaten müdahale edemez. Korkar, kaçar.”