CHP'li Kani Beko açıklamasında, "Bugüne kadar aralarında DİSK/Dev Yapı-İş Genel Başkanımız Özgür Karabulut’un da olduğu 35 işçi ve sendikacı tutuklandı. Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut, iş cinayetlerinde katledilen, maaşları doğru düzgün ödenmeyen, bedenleri tahtakurularına yem edilen 3. Havalimanı işçilerinin haklı mücadelesini yürütmüştür. Sendikasının, inşaat işçilerinin ve anayasanın kendisine verdiği sendikal görevleri yerine getirmiştir. Bir sendika Genel Başkanının bu görevlerini yapması suç olamaz" ifadesine yer verdi.
Dev Yapı-İş Genel Başkanının, DİSK Genel Merkezi önünden gözaltına alınmasının ardından tutuklanmasının tamamıyla hukuksuz olduğunu vurgulayan Beko, "Özgür Karabulut’un adresi bellidir sendikasında faaliyetlerini sürdürmektedir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun yayınladığı raporda, işçilerin hakları açısından dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında olan ülkemiz, son dönemde haklarını isteyen işçilerin ve sendikacıların tutuklanmasıyla bu konumunu sağlamlaştırmaktadır" dedi.
Beko, asıl tutuklanması gerekenin yılda en az 2000 işçinin ölümüne sebep olan, Soma'da, Ermenek’te toplu işçi ölümlerine yol açan patronlar olduğunu söyledi. AK Parti iktidarı döneminde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığını vurgulayan Beko, "Nitekim yapımı sürmekte olan 3. Havalimanı projesinde de onlarca işçi arkadaşımız hayatını kaybetmiştir. En temel insan haklarını hiçe sayan uygulamaları ile bu proje, işçileri ilk gününden bu tarafa hayatları pahasına çok ağır risklerle ve çok düşük ücretlerle karşı karşıya bırakmıştır. İşçi kardeşlerimizin kamuoyuna yansıyan talepleri ve bunların karşılanmıyor oluşu ülkemiz için hem bir utanç kaynağıdır hem de içinde bulunduğumuz ağır tabloyu açıkça ortaya koyan niteliktedir" diye konuştu.
Beko, şöyle devam etti: "Bu taleplerin içerisinde yaşam hakkı, çalışma hakkı, seyahat özgürlüğü de dahil en temel haklar yer almakta ve sırf bu yüzden işçiler baskıya ve AKP iktidarının şiddetine maruz kalmaktadır. Unutulmamalıdır ki AKP'nin iktidara geldiği 2002'den bu yana 21 bin işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. Bunların ötesinde yer alan ve temel insani saygınlık ilkeleri gereğince lüks olarak kabul edilemeyecek talepleri ile işçilerin 21. Yüzyılda karşı karşıya kaldıkları çalışma koşulları asla ve asla kabul edilemez. İnsan onuruna yaraşmayan koşullarıyla, kar hırsının esiri olmuş, hukuksuz ve etik dışı yöneticilerin cenderesinden işçi kardeşlerimizin acilen kurtarılması gereklidir. Görevlerinin gereğini yerine getirmeyen ilgili bakanlıkların yetkilerinin haklarında soruşturma açılmalı, işçilerin yaşamlarını ve saygın yaşam koşullarını sağlamaktan uzak işçi düşmanı ilgili şirketlere çalışma yasağı getirilmeli ve işçilerin talepleri acilen hayata geçirilmelidir. Sizlerle bu çerçevede işçi kardeşlerimizin taleplerini daha önce defalarca paylaşıldı ama ben de bir kez daha bu platformda paylaşmak isterim; 3. Havalimanında çalışan işçilerin talepleri, iş cinayetlerinin çözülmesi, bitmeyen iş cinayetlerinin sona erdirilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve bu sorunları bildikleri halde müdahale etmeyen yetkililerin işten el çektirilmesi, eyleme katılan işçilerin işten çıkarılmasının önlenmesi, işten atılmış olanların işe iadesi, maaşlarının tamamının banka hesaplarına yatırılarak elden verilmesine engel olunması, 6 aydır maaş alamayan işçiler başta olmak üzere eksik ödemelerin tamamlanması ve geçmişe dönük maaşların ödenmesi, servis sorunlarının çözülmesi ve serviste geçen sürenin mesai olarak verilmesi, yatakhanelerin ve banyoların düzenli temizlenmesi, tahtakurusu sorununun çözülmesi ve yatakların değişmesi, işçilere tedavi için gerekli sağlık malzemesinin revir tarafından sağlanması, işçi kıyafetlerinin verilmesi, işçilerin ve formenlerin aynı yemekhanede yemek yemesi ve bu taleplerin basın karşısında dile getirilerek tanınmasıdır."