Ege Postası
Geri

CHP'li Çıray'dan 'Yunan Botu' çıkışı!

CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Yunan Sahil Devriye Botu ‘LS 604’ün 15 Ocak 2016’ta Didim Tuz Burnu Açıklarında karaya oturmasını Meclis’e taşıdı. CHP'li Çıray Didim'deki 'Yunan Botu' olayını Meclis'e taşıdı:
CHP'li Çıray'dan 'Yunan Botu' çıkışı!
Haberler / Politika
24 Ocak 2016 Pazar 12:08
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yunanistan’ın Ege Denizinde giderek artan şekilde karasularımızı sistematik olarak ihlal ettiğini belirten Çıray “15 Ocak’ta bir Yunan Sahil Devriye Botu Didim plajlarına adeta demirleyecek kadar yaklaşmış ve karaya oturmuştur. Bu durum Ege’deki egemenlik haklarımızın Yunanistan tarafından de facto olarak tanınmadığı anlamına gelmektedir.” dedi. Aytun Çıray “bu tür oldubittilere müsamaha ettiğimiz veya sineye çektiğimiz takdirde bunun hem egemenlik haklarımız ve itibarımız açısından çok tatsız sonuçları olabileceğini” söyledi. “Nitekim bugün Güneydoğu’da egemenlik haklarımız konusunda gerekli hassasiyeti göstermemiş olmanın bedelini şehit kanları ile ödüyoruz,” diyen Çıray, Ege’de Yunan sahil devriye botlarının karasularımıza yönelik gitgide artan ihlallerinin de milli haysiyetimizi zedeleyecek  olaylara yol açabileceğine dikkat çekti.

Yunanistan’ın, Türkiye’ye ait 16 küçük adaya ve kayalığa adeta el koymuş olmasına dikkati çekti.  “AKP iktidarlarında Türkiye’nin bu tür oldubittileri kolayca kabullenen aciz bir ülke haline getirildiğini” ifade eden Çıray, “AKP’nin egemenlik tavizlerinin bedelini hep masum vatandaşlarımız ödüyor. 14 Mayıs 2014’te teknesiyle Türk karasularında seyrederken Yunan Sahil botlarının ateş açması sonucu öldürülen kaptan Mustafa Ateş’in öldürülmesi de  Güneydoğu’da sivil yurttaşlarımızın PKK’nın hain planlarının kurbanı olması da AKP döneminde Türkiye’nin egemenlik zafiyeti içine düşürülmüş olmasından  kaynaklanıyor” dedi. Aytun Çıray bu  açıklamaları çerçevesinde İçişleri Bakanı Efkan la’nın şu soruları cevaplandırmasını istediğini belirtti:
  1. Yunanistan Sahil Güvenlik Botu LS 604’ün Didim Tuz Burnu sahilinde karaya oturacak kadar egemenlik alanımızı ihlal etmesi, kaçakçılıkta kullanıldığı iddia edilen bir Türk sürat teknesini takip ediyor olmasıyla açıklanabilir m? Yunanistan’ın bu mazereti kabul edilebilir mi'
  2. Bu iddia doğru olsa bile Yunan Sahil Güvenlik teknesinin sıcak takip ve izleme hakkının Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin 111. Maddesi uyarınca  izlenen teknenin kendi devletinin karasularına girdiği anda bittiğine göre LS 604’e karasularımızı ihlal ettiği anda Rus uçağına müdahale edildiği gibi neden müdahale edilmemişti? Bu bir yetersizlikten mi yoksa Güneydoğu’da sözde çözüm sürecinde PKK’nın bölgeyi silah deposu haline getirirken görüldüğü gibi kasıtlı bir göz yummadan mı kaynaklanmaktadır'
  3. Aynı şekilde LS 171 borda numaralı Yunan Sahil Güvenlik Botunun ve Yunan Balıkçı teknesinin kurtarma gerekçesi ile karasularımızı tam 3 mil ihlal ettikleri doğru mudu? Doğruysa bu gemilere müdahale edilmemiş olmasının gerekçesi nedir'
  4. Kurtarma için kullanılmak istenen Yunan balıkçı teknesinin olay vuku bulduğu sırada Türk karasuları içinde avlanmakta olduğu doğru mudur'  Yunan balıkçı teknelerinin egemenlik alanımız içindeki karasularında gitgide artan biçimde avlanma ihlalleri yaptıkları iddiaları gerçeği yansıtmakta mıdı? Yansıtıyorsa bu ihlalleri önlemek için bugüne kadar hangi müdahaleler yapılmış ve ihlallerin tekrarlanmaması için ne tür tedbirler alınmıştır'
  5. Yunan Sahil Botlarının egemenlik ihlali vukuatları arasında Türk Kaptan Mustafa Ateş’in 14 Nisan 2014 tarihinde teknesi Türk karasularında seyir halindeyken öldürülmesi olayı da bulunmaktadır. Bu devlet gemisi ile deniz haydutluğu kapsamına giren bu çok vahim egemenlik ihlali ve cinayet hakkında şu ana kadar yapılan girişimler ve bu girişimlerde elde edilen somut sonuçlar ve gelişmeler nelerdi? Bu konuda Yunanistan Devletine tek bir uyarı ve kınama notası verilmiş midi? Verilmemişse bunun nedeni ve açıklaması nedir' 
  6. Mustafa Ateş’in İstanköy açıklarında Türk karasularında seyir halindeyken öldürülmesi olayından sadece 46 gün sonra, Bodrum Çatal Ada yakınlarında balık avlayan Türk balıkçılarına karasularımızı tam 4.5 mil ihlal ederek  giren Yunan Sahil Güvenlik Teknesi tarafından ateş açılıp İstanköy Adasına götürülen ve tutuklanan balıkçılarımızın hakları ve bu olaydaki açık egemenlik ihlali konusunda herhangi bir girişimde bulunulmuş mudu? Basında iddia edildiği gibi bulunulmamışsa bu Yunanistan’ın de facto olarak Egedeki Türk Karasularının 6 Mil olduğunu tanımamasının de facto kabulü anlamına mı gelmektedir'
  7. Bütün bu olaylarda Ege'deki Türk karasularının Yunanistan Sahil Botları ve Kuvvetleri tarafından derinlemesine ihlal edilme vukuatlarının bu bölgelerdeki 16 küçük ada ve kayalık üzerindeki egemenlik haklarımızdan de facto  feragat etmiş olmamızın sebebi Kıbrıs'ta vereceğiniz yeni tavizlerin sonucu mu'

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası