Konuşmasında, getirilen düzenlemelerle Kamu İhale Kurumu’nun pasif hale getirildiğini ifade eden Sındır şöyle dedi: ”İlan yapılmaksızın yürütülen pazarlık usulü ve belli istekliler arasında yapılan ihaleler açık ihale usulü yerine tercih edilmeye başlanmıştır. Bunun sonucunda da devletin kasasından yaklaşık yüzde 20 oranında daha fazla para harcanmaktadır. 2016 yılı istatistiklerine göre kamu alımlarının miktar olarak yüzde 27'si, tutar olarak ise yüzde 20'den fazlası pazarlık veya istekliler arasında ihale usulüyle yapılmıştır ki bunun toplam tutarı yaklaşık 30,3 milyar liraya karşılık gelmektedir.”
"İHALE SİSTEMİMİZ CAN ÇEKİŞMEKTEDİR!"
Kamu İhale Kurumu’nun amacının, etkin denetime dayanarak kamu kaynaklarının verimli kullanımını esas aldığını belirten Sındır konuşmasında; “Bugünkü haliyle ihale sistemimiz can çekişmektedir. Kamu maliyesini düzeltmek için daha fazla vergi alıp vatandaşların cebine göz dikmektense ihale sistemini daha rekabetçi, daha şeffaf, daha etkin ve daha verimli hale getirmek daha önemli ve elzem olan çözümdür” dedi.
"İSRAFIN NET BİR GÖSTERGESİDİR"
Kamil Okyay Sındır konuşmasında Kamu-özel ortaklığında yürütülen şehir hastaneleri projelerine uygulanan ihale yöntemleri hakkında da şunları söyledi: “Devlet, özel şirketler tarafından inşa edilen bu hastaneleri ortalaması yirmi beş yıl süreyle kiralıyor ve üstüne bir de yüzde 70 doluluk garantisi veriyor. Hastanelerin yatak başına inşaat alan büyüklüğü de normalden devletin yaptığı yatırımlara göre en az 2 kat fazla olduğu gibi, ayrıca şirkete ödenen iki ila dört yıllık kira bedelleriyle yatırımın geri ödenebiliyor olması, yani kendini amorti edebiliyor olması israfın ve kamu zararının da net bir göstergesidir. Bu arada, hastaneyle birlikte yapılan otopark, kafeterya, restoran, otel ve benzeri ticari alanları, hatta laboratuvarlar, görüntü merkezleri ve benzeri alanları da isterlerse şirketler işletebiliyor ve devlet, şirketlerden bu alanlarda ayrıca hizmet satın alıyor.”
"TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKI!"
Şeffaflıktan uzak, ticari sır olarak yürütülen, yandaşlara verilen bu projelerin KİK ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını da belirten Sındır şunları söyledi: “Tamamlanmış olan 14 hastane projesinde devletin yirmi beş yıllığına yaklaşık 50 milyar lira kira, 19 milyar lira hizmet bedeli olmak üzere toplam 69 milyar lira yükümlülüğün altına girdiğini söyleyebiliriz. Bu yükümlülüğün Kamu İhale Kurumu ve Sayıştay denetimine tabi olmadan, özel hukuka bağlı oldukları için Kamu İhale Kurumu raporlarında da yer almadığını ve bunun kamudan özel sektöre kaynak aktarmaktan, diğer bir deyişle tüyü bitmemiş yetimin hakkının yandaş şirketlere yedirilmesinden başka bir şey olmadığının altını çizerek belirtmek isterim.”