Habertürk'e röportaj veren CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, özetle şunları söyledi:
*Geçmiş seçimleri baz alarak illere göre değerlendirme yaptık. 2011’den bugüne; yerel, genel, referandum, Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oy oranlarını ve oy geçişlerini değerlendirdik. 2014 yerel seçimini de baz alarak, yüzde 50’nin üzerinde oy aldığımız yerler, yüzde 50’den az oy aldığımız yerler, çok az oy farkıyla kazandığımız yerler ve çok az oy farkıyla kaybettiğimiz yerler olarak sınıflandırdık. Mevcut belediyelerimizin performanslarını ölçtük. Ardından 44 ili tespit ettik ve bu 44 ile parti meclis üyeleri ve milletvekillerinden oluşan bir heyet gönderdik, onların raporlarını aldık. Bu illerin önemli bir kısmı CHP’nin yüzde 50’nin altında oy aldığı yerler. Sonuçta il ve ilçe başkanlarımızla da diyaloğa girerek, ilçe ve beldelerde tek aday olan veya birkaç aday olsa da üzerinde uzlaşılan, tartışma konusu olmayan belediye başkanı adaylarını tespit etmelerini istedik. Hem raporlardan çıkan sonuçlarla hem de il ve ilçe başkanlarımızın değerlendirmeleriyle 105 belediye başkanımızın adaylaşması noktasında bir ortak anlayış gerçekleşti ve onları da açıkladık. Şimdi 15 ile daha aynı heyetleri gönderiyoruz. O 15 ilden de önümüzdeki bir hafta içinde raporlar alacağız ve bundan sonra aday tespitiyle ilgili elimizde somut veriler olacak. Bir eğilim yoklaması ve bu eğilim yoklamasını destekleyecek bir anket yapacağız. Önümüzdeki 15 gün içerisinde de mutlaka büyükşehir il, ilçe ve belde olmak üzere tekrar 150’ye yakın belediye başkan adayı açıklayacağız.
"3 BÜYÜK ŞEHİR ADAYINI ARALIK’TA AÇIKLAYACAĞIZ"
*İstanbul, Ankara ve İzmir bizim için çok önemli. Kesinlikle bu 3 kentimizin CHP’li belediye olmasını istiyoruz. Büyük kentlerde aday profili çok önemli ve buralarda seçim almamız çok az oy farklarıyla olacak. Ya az oyla kaybedeceğiz ya da az oyla kazanacağız. O yüzden çalışmalarımızı daha detaylı ve daha dikkatli yapmamız lazım. Aralık ayı içerisinde açıklanacağını düşünüyorum.
MUHARREM İNCE'NİN ADAYLIĞI
*Aday olursa değerlendiririz. Sonuçta herkesin aday adayı olma hakkı var. Aday adayı olduğunda elbette ki yetkili kurullar adaylığını değerlendirir... Hiç kimseye karşı değiliz. Geçmişle ilgili bir değerlendirmemiz yok; kiminle başarılı olabileceğimize bakıyoruz. 'Bir oyu kiminle daha fazla alabiliriz'' ve 'O seçimi nasıl kazanabiliriz'' diye düşünüyoruz... Cumhurbaşkanı adayı olmuş bir kişinin şu anda aday olmasının ne kadar doğru olacağı tartışılır ama bunun kararını tek başıma veremem. Ona yetkili kurullar karar verir. Anketler ve eğilim yoklaması yapılacak. Belki de bir heyet değerlendirme yapacak, veriler toplanacak ve bütün bunların ışığında karar verilecek. Tabii, bizim en yetkili karar organımız parti meclisi.
(İnce'nin ön seçim çıkışı) * Ona parti meclisi karar verir, Muharrem İnce karar veremez. Parti meclisinden ön seçim veya başka bir yöntemle ilgili karar çıkabilir. Bir insan eğer İstanbul’u yöneteceğini düşünüyorsa, seçimi kazanacağına inanıyorsa ve böyle bir noktada sorumluluk almak istiyorsa aday adayı olduğunu açıklar. Yoksa “Öyle olursa aday olurum, böyle olursa aday olmam” demeyi doğru bulmam.