Çocuk işçiliğinin azaltılmasına yönelik yeni bir politika oluşturulması, belirlenen politikaların bir an önce yaşama geçirilmesi ve çalışan çocuk işçilerin can güvenliğinin sağlanmasına yönelik uygulama ve denetimlerin caydırıcı yaptırımlarla ağırlaştırılması amacıyla Anayasanın 98. İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
TÜİK istatistiklerine göre ülkemizdeki çocuk nüfusunun yüzde 5.9’unu çocuk işçiler oluşturmaktadır. Aynı araştırmalara göre hem çalışıp hem okuyan çocuk işçi sayısı da yüzde 63.6 artmıştır. Ev içinde karşılığı olmadan emeği sömürülen çocukların oranı yüzde 49,2’dir. Öte yandan yoksul fertlerin yüzde 44,3’ü çocuk iken hem çalışıp hem okuyan çocuk işçi sayısı yüzde 35’tir. Yoksulluğa bağlı olarak mevsimlik tarım işçisi çocukların sayısı da sürekli artmaktadır. Bu sonuçlar da göstermektedir ki, 2002’de çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin on yıl içinde ortadan kaldırılmasına yönelik bir hedefe rağmen, ülkemiz bu hedefin gerçekleşmesinin çok uzağındadır. Çünkü sorun yapısaldır ve çözümler kalıcı olmamaktadır. Üstelik 1994 yılından 2006 yılına kadar çocuk işçi oranında kayda değer bir gerileme varken, 2006 yılında 830 bin olan çocuk işçi sayısı, 2012 yılında 893 bine yükselmiştir. Sorunun sadece şekli değişmekte, çocukların emeği hem ev içinde hem de ev dışında sömürüye maruz kalmaktadır.
Çocuk işçiliğinin nedenlerinin başında yoksulluk, göç ve eğitim olanaklarından mahrumiyet sıralanabilir. Ancak çocuk işçiliğinin temel nedenini yoksulluk oluşturmaktadır. TÜİK’in 2014 yılında gerçekleştirdiği Gelir ve Yaşam Koşulları Anketine göre halen Türkiye nüfusunun yüzde 15’i yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürmektedir Yine aynı verilere göre, yoksul fertlerin yüzde 44,3’ünü çocuklar oluşturmaktadır.
Öte yandan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) 2015 Yılı İş Cinayetleri Raporu’na göre, 2015’te yaşanan 1730 iş cinayetinde hayatını kaybedenlerin 63’ü çocuktur. Bu çocukların 18’i 14 yaş ve altında, 45’i ise 15-17 yaşları arasındadır. Raporda, 2013’te 59 çocuk işçinin, 2014’te ise 54 çocuk işçinin öldüğü bilgisine de yer verilmiştir. Çocuk işçi ölümlerinin genel işçi ölümlerine oranı 2013 yılında yüzde 3,4 iken bu oran 2015’te 3,6 olmuştur. Raporda ayrıca şu tespitlere yer verilmiştir: Son üç yılda iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 176 çocuk işçinin 92’si tarım, 20’si inşaat, 14’ü ticaret/eğitim, 11’i metal, 6’sı gıda, 6’sı tekstil işkolunda çalışmaktadır. Çocuk işçiliğinin ana istihdam alanı tarım ve inşaat gibi mevsimlik işler olmuştur. Tarım sektöründe toplayıcılık başta olmak üzere birçok işi yüklenen çocuk işçilerden özellikle kız çocukları sektörün görünmez gücünü oluşturmakta ve daha fazla yıpranmaktadır. İnşaat işlerinde ise erkek çocuklar çalışmaktadır. İnşaat işlerinde çalışan çocuklar sadece hafif, yardımcı işler yapmamakta, bizzat tehlikeli işleri de üstlenmektedirler. Bu durum çocuklar açısından ayrıca bir tehdit oluşturmaktadır. Bütün bunlar da göstermektedir ki, ülkemizde hem çocuk işçiliğiyle mücadele konusunda, hem de iş cinayetlerinde yaşamını yitiren çocuklar konusunda ortaya konulan hedeflerin hiç birinde ilerleme sağlanamamıştır.
Bu bağlamda hem çocuk işçiliğinin azaltılmasına yönelik yeni bir politika oluşturulması, belirlenen politikaların bir an önce yaşama geçirilmesi, çalışan çocuk işçilerin can güvenliğinin sağlanmasına yönelik uygulama ve denetimlerin caydırıcı yaptırımlarla ağırlaştırılması amacıyla Anayasanın 98. İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.