Basında yer alan haberlere göre, Kültür ve Turizm Bakanlığının 2009 yılında “Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesi” ilan ettiği İzmir’in Dikili İlçesindeki 123 dönüm tarım arazisinin büyük bölümünün imara açıldığını belirten Av. Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Dikili ilçe belediyesinin yetkisinden bağımsız şekilde bölgede kişiye özel düzenleme yapan bakanlığın bu işlemini, Tarım ve Orman Bakanlığının “uygundur” görüşüne dayandırdığını bildirdi.
CHP’li Av. Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Dikili Belediyesinin planlarından bağımsız olarak, bakanlık yetkisiyle yapılan düzenleme kapsamında 123 dönüm tarım arazisinin 78 dönümünün “ticaret ve terminal alanı” olarak ilan edildiğini, böylece Dikili’nin tarım arazilerinin turizm kisvesi altında betonlaştırılmasının önünün açılmış olduğunu ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bu düzenlemesi kapsamında; Dikili İsmetpaşa Mahallesinde özel bir şahsa ait 346 ada 48-49-50 ve 69 parsellerdeki tarım arazisinin termal turizm kapsamında imara açıldığını kaydeden Av. Kılıç, “Yapılan değişiklikle bölgeye AVM, yeme içme üniteleri, banka, perakende satış birimleri, showroom, büro, konaklama tesisleri, tarımsal depolama alanları, otopark yapabilecek.” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanlığının, termal tedavi ve kür merkezleri dışında doğrudan ticari faaliyetin hedeflendiği anlaşılan yeni imar planı değişikliğini, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün, “Söz konusu parsellerin tarım dışı amaçla kullanılmasında sakınca yoktur” görüşüne dayandırdığını bildirdi.
Av. Sevda Erdan Kılıç, tarım arazilerinin imara açılmasına olanak sağlayacak bu planların, 7.10.2019 tarihinde askıya çıkarıldığını, söz konusu planlar askıya çıkarılırken, plan hiyerarşisi gözetilmeksizin bir oldu bittiye getirilircesine 1/100.000, 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli planların aynı anda onaylandığını bildirdi.
Bu plan değişikliğinin arazinin rant değerini bir anda çok yüksek orana çıkarttığını ifade eden CHP’li Av. Kılıç, “Bölgede tarım arazilerinin imara açılmasına olanak tanıyacağı ve emsal olacağı iddia edilen yeni düzenleme bakanlık yetkisiyle onaylanarak tamamlandı.” ifadesini kullandı. Belediyeler ve ilgili odaların bu tür düzenlemeleri “bütüncül planlama ilkesi” ve “eşitlik anlayışına” aykırı bulduğunu vurgulayan Av. Kılıç, ilgili oda ve derneklerin süreci yargıya taşıyacağını belirtti.
“Bitmek tükenmek bilmeyen rant sevdanızdan vazgeçin”
CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti:
“Acaba bu plan değişikliği, kaçıncı kez bir tarım arazisinin ranta açılmasına olanak sağlayan plan değişikliğidi? AKP, Hükümet, bakanlıklar ve AKP’nin bürokratları acaba ne zaman vazgeçecektir bu plan değişikliklerini yapmakta? Artık yeter. İşinize geldiği zaman ya da kullanmak istediğiniz zaman, ‘şu vatan toprağı, bu vatan toprağı…’ diyorsunuz, oraların ülke için ne kadar değerli olduğunu söylüyorsunuz. Peki, Dikili İlçesi’nde imara açtığınız o toprak vatan toprağı değil mi, değerli değil mi, orası ranta kurban edilebilir m? O toprağı ekip biçmek varken, orada üretim yapmak varken, neden orayı ranta açıyorsunu? Doymadınız m? Evet, artık yeter; şu bitmek tükenmek bilmeyen rant sevdanızdan vazgeçin. Size bununla ilgili çağrıda bulunmuyorum; İzmir’li bir vatandaş, İzmir’li hemşehrilerimin Meclis’e gönderdiği bir temsilcisi olarak, onların sesi oluyorum. Ülkemizin nadide güzel topraklarını, arazilerini birilerine peşkeş çekmeyi bırakın artık. Dikili İsmetpaşa Mahallesi tarım arazisi kimin için imara açılmıştı? Buranın rantından kim ya da kimler yararlanacaktır'
İşin bir diğer ilginç tarafı da görevi ülkemizin tarım arazilerini korumak olan, adı üstünde Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, ‘söz konusu parsellerin tarım dışı amaçla kullanılmasında sakınca yoktur’ diyebilmiştir. Bunu, bir tarım ve orman il müdürü nasıl diyebilmektedi? Aldığı eğitimi, tecrübesi, bilgisi ona bunu nasıl söyletebilmektedi? O da yoksa, bazı kurumlarda liyakat olmadan yapılan atamalar gibi torpille mi o göreve getirilmiştir ya da Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürünün TÜBİTAK’a atanması gibi, o konuyla alakası ve tecrübesi olmayan bir meslek sahibinin, ilgili olmadığı bir kurumun başına getirilmesi gibi mi atanmıştır'”