Pazartesi günü devlet okullarının da ders başı yapmasıyla 20 milyona yakın öğrencinin okul yoluna düştüğünü söyleyen Serter, ancak yap boz tahtasına dönmüş eğitim sistemimizde bu sene veliler ve öğrencileri nelerin beklediğini kimsenin bilemediğini söyledi.
Her iki üç yılda eğitim sisteminin değiştirildiğini ve en son TEOG sınavı sonrası yerleştirme sistemi dolayısıyla aile ve öğrencilerin kabus dolu günler geçirdiğini söyleyen Serter, “Liseye giriş sınavı TEOG’da onbinlerce öğrenciyi kontenjan olmasında rağmen bir okula yerleştirmeyen Milli Eğitim Bakanlığı, doğal olarak açıkta kaldığını düşünen öğrenci ve velilerini panikleterek imam hatiplere yöneltmeye çalıştı. Gösterdiğimiz tepkiler, ailelerin isyanları sayesinde ikinci yapılan yerleştirmede açıkta bırakılan 98 bin öğrencinin neredeyse tamamı istedikleri okullara yerleştirildi. Demek ki yapılabiliyormuş. Bu anlayışla bir ülkenin eğitim sistemi yönetilemez” diye konuştu.
Ekonomik kriz velileri vurdu
Özellikle dindar nesil yetiştirme gayesi ile eğitimi yap boza döndürdüklerine vurgu yapan Serter, ekonomik krizin de velilerin sırtında büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti. Okulların velilerden bağış alma çabasının sürdüğünü, bunun yanında SEKA gibi yerli ve milli kağıt fabrikalarının kapatılarak ithal kağıda mahkum edilmiş Türkiye’nin ders kitabı bile bulmakta zorlandığını belirten Serter, “İthal kağıda mahkum bir ülkeyiz. Ders kitapları fiyatları iki katına çıkmış vaziyete. Yayınevleri kitapları basamıyor” dedi.
Özel okul velileri de isyanda
Özel okullarda da bazı sıkıntılar bulunduğunu söyleyen Serter, sözlerini şöyle tamamladı: “Devlet okullarının durumundan memnun olmayan bu sebeple şartlarını zorlayarak çocuklarını özel okula gönderen velilerin de büyük dertleri var. Özel okullar velilerden on binlerce lira alırken bir de kitap, kırtasiye ve okul kıyafeti üzerinden de para kazanmaya çalışıyorlar. 10 liralık tişortun üzerine okul logosu basıp velilere 50 liraya satıyorlar. Çocukların kullanacakları kırtasiye ürünlerinin hepsini markalarına kadar belirleyerek velilerin uygun fiyatlı kırtasiye ürünü bulmasının da önüne geçiyorlar, velileri bu kırtasiye malzemelerini okuldan almaya mecbur bırakılıyorlar. Bir sene önce okuttukları özellikle yabancı dil yayınlarını ertesi sene okutmayarak veliler arası kitap alışverişinin de önüne geçiyorlar. Bir yaş küçük kardeş abisinin ablasının 1 sene önce okuduğu kitapları kullanamıyor, çünkü yayınlar her sene değiştiriliyor. Servis fiyatlarına girmiyorum bile”