EGEPOSTASI- Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı denetimde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su ve kanalizasyon şirketi İZSU tarafından işletilmekte olan arıtma tesislerinin çoğunun çevre izin belgesinin olmadığına dair bazı medya organlarında çıkan haberler tartışmalara neden oldu.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın konuya ilişkin sosyal medya hesabından yazılı açıklama yaparak tepki gösterdi.
CHP’li Taşkın, yaptığı açıklamada olayın 2022 yılına ait olduğunu belirterek, planlı bir dezenformasyon dahilinde üretilen haberlerin kasıtlı bir saldırı içerdiğini ifadede etti.
CHP’li Taşkın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
''Son dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, arıtma tesisleri üzerinden kasıtlı bir saldırı yapılıyor. Asılsız iddialarla 2022’ye ait bir olay yeniymiş gibi sunuluyor.
AMAÇ HALKI YANILTMAK
İki gün önce basına servis edilen bir haberde İBB’nin su ve kanalizasyon şirketi İZSU’nun işlettiği arıtma tesislerinin çoğunun çevre izin belgesinin olmadığı ve cezai müeyyide uygulandığı belirtildi. Bu haber gerçeği yansıtmıyor ve tüm halkı yanıltmayı amaçlıyor.
TÜM BAŞVURULAR REDDEDİLDİ
• İZSU Genel Müdürlüğü’nün bünyesindeki 39 arıtma tesisi, önceki yıllarda devralınan küçük köy arıtmalarıdır. Bu tesisler için Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nden çevre izin başvurusu için gereken bilgi ve belgeler talep edilmesine rağmen tüm başvurular reddedildi. Kasım 2022’de ise İZSU’ya para cezası kesildi.
PLANLI BİR DEZENFORMASYON
• Geçen sene yaşanan bu olayın iktidara bağlı sosyal medya trolleri ve basın yayın kuruluşları tarafından bir çevre felaketi gibi sunulması planlı bir dezenformasyondur. Gerçek ise tam tersidir. İzmir’de Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün tetiklediği bir kördüğüm ve olası bir çevre felaketi, tam da İZSU’nun arıtma tesislerinde gerekli bakım ve onarım işlemlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi ve gerekli önlemeleri alması sonucunda engellendi.
ASIL CEZALANDIRILMAK İSTENEN İZMİRLİLER
• Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün düzenlemediği belgeler nedeniyle, sorumluluğu olmayan yerel yönetime para cezası kesilmesi kabul edilemez. Ama biz arıtma tesisleri üzerinden asıl cezalandırılmak istenenin İzmirliler olduğunu biliyoruz. İzmirliler’in iradesine ve seçilmiş yerel yönetime karşı takınılan bu apaçık düşmanca tavır bir an evvel durdurulmalıdır.''