1956 yılında M/V Claus Grimbart ismiyle ilk seferine çıkan, adı daha sonra Monem olarak değişen Suriye bandıralı kuru yük gemisi, 2004 yılında parçalanmak üzere Aliağa Limanı’na çekilirken Çeşme açıklarında fırtına nedeniyle battı. 14 yıl boyunca yapay resif görevi gören ve karagöz, akya sürüleri, sinarit, lipsoz gibi balık türlerine ve deniz canlılarına ev sahipliği yapan ve balık üreme alanına dönüşen batık gemi, muhteşem görüntüsü ile su altı fotoğrafçılarının ve dalgıçların da en çok ziyaret ettiği dalış noktalarından biri oldu. 75 metre uzunluğundaki gemi, dalış tutkunları tarafından “derindeki demir ev” olarak da adlandırılıyor.
EGE’NİN CAZİBESİ ARTACAK
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Çeşme’nin en önemli batığı Monem’in su altı dalış parkur alanı ilan edilmesinin, bölgenin cazibesini artıracağını söyledi. Öztürk, “Alınan karar nedeniyle İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Çeşme Kaymakamı Hacı Mehmet Kara ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Türkiye son yıllarda dalış turizminde büyük mesafe aldı. Elbirliği ile yaptığımız çalışmalar sonucu her geçen gün dalış turizminde dünyanın gözde merkezlerinden biri haline geliyoruz. Akdeniz’in yanı sıra Ege Bölgesi de dalış turizminde marka haline geliyor. Dokuz Eylül ve Alaybey yolcu gemileri Karaburun’da, SGH-51 numaralı Sahil Güvenlik Botu Dikili’de, TCSG 68 Sahil Güvenlik Gemisi Çeşme’de, Airbus A300 kargo uçağı Kuşadası’nda deniz canlılarına ev sahipliği yapması ve dalış turizmini canlandırması için batırıldı. Ayrıca Çeşme Yapay Resif Projesi kapsamında 50 beton blok Çeşme Karaada açıklarına atıldı. Monem batığının su altı dalış parkur alanı ilan edilmesi ile dünyanın dört bir yanından su altı tutkunları Çeşme’ye gelecek” dedi.