Ege Postası
Geri

Çiçek: Kültür ve ahlak ayağı olmayan demokrasi, diyet demokrasisidir

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Demokratik standartların üç ayağı var. Biri hukuk ve kanun ayağı. Diğer ikisi kültür ve ahlak ayağı. Demokrasinin kültür ve ahlak ayağı yoksa o demokrasi diyet demokrasidir. O demokrasinin kalorisi yoktur."...
Çiçek: Kültür ve ahlak ayağı olmayan demokrasi, diyet demokrasisidir
Haberler / Güncel
18 Nisan 2013 Perşembe 14:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Demokratik standartların üç ayağı var. Biri hukuk ve kanun ayağı. Diğer ikisi kültür ve ahlak ayağı. Demokrasinin kültür ve ahlak ayağı yoksa o demokrasi diyet demokrasidir. O demokrasinin kalorisi yoktur." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nca, ‘Hazreti Peygamber ve İnsan Onuru’ temasının işleneceği Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde, İslam Sanat Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Uğur Derman'ın danışmanlığında Ankara’da 175 eserin yer aldığı Hüsn-i Hat Sergisi düzenlendi. Serginin açılışında konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kutlu Doğum Haftası gibi haftalara ülke olarak çok fazla ihtiyaç olduğu konusunda hiç şüphe olmadığını belirten TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Maalesef gerginlikler., kutuplaşmalar hepimizin rahatsız ediyor. Bir olmamız beraber olmamız dayanışma içerisinde olmamız gereken bir kritik zaman dilimi içerisinde ona uygun tavırlar davranışlar geliştiremiyoruz. Hiç olmazsa bu kutlu ve mutlu doğum haftası nedeniyle bir araya gelmesi mümkün olmayanlar bir araya geliyor. Duyulmasını istediğimiz mesajları bu vesile ile verme imkanımız oldu. Allah tesirini arttırsın. Konuşmak önemlidir ancak ona uygun davranmak çok daha önemli. Bizim kültürümüz birazda sözlü kültürdür. Müslümanlığımızda dinlemeye dayalıdır. Demekki ilahi mesajları ne kadar çok dinlersek ona uygun inşallah daha uygun işleri ve fırsatı yakalama imkanımız olacaktır. Bu hafta münasebetiyle yapılacak her türlü çaba ve gayret her türlü takdirin üstündedir." değerlendirmsinde bulundu.

"TÜRKİYE'NİN TERCİHİ"

Türkiye’nin demokrasiyi tercih etmiş bir ülke olduğunu ve tercihinin de doğru olduğunu anlatan Çiçek şunları söyledi: "Hepimizin çabası ve gayreti demokratik standartları yükseltmek. Ama demokratik standartların üç ayağı var. Biri hukuk ve kanun ayağı. Türkiye’de bu konuda çok fazla eksiklik yok olanı da gidermeye çalışıyoruz. Ama gelişmiş demokrasinin iki önemli ayağı var bunların ikisi olmadığı zaman ötekinden beklenen fayda hasıl olmaz. Oda kültür ve ahlak ayağıdır. Demokrasinin kültür ve ahlak ayağı yoksa o demokrasi diyet demokrasidir. O demokrasinin kalorisi yoktur. Biz uzun zamandır demokrasinin hukuk ayağını kuvvetlendirmeye kanuni ve anayasal düzenlemelere işin bu kısmını takviye etmeye çalışıyoruz. Buna ihtiyacımız var çünkü bizim demokrasimiz henüz siyasi depremlere yeteri kadar dayanık değil bunun sıkıntılarını darbeler vesilesiyle gördük. Ama üzerinde durulması gereken ahlak ayağı sadece siyaset yapanlar bakımından değil toplum açısından da önemlidir. O olmadığı takdirde bunların ortaya çıkardığı kültür ve ahlak ayağından kaynaklanan zafiyetlerden kaynaklanan boşluğu biz kanun çıkararak doldurmaya çalışıyoruz onun içinde yeteri kadar dolduramıyoruz.Kutlu doğum haftasını bence en önemli en anlamlı kararlarından bir tanesi işin ahlak boyutuna hak hukuk boyutuna insan ilişkilerine dayanışmaya kardeşliğe verdiği önemdir."

"HAT SANATIMIZ BİR RUH MÜHENDİSLİĞİDİR"

Yüce Yaratıcı Kudretin her insanda, her toplumda ve bütün insanlıkta görmek istediği üç önemli vasıf bulunduğunu belirten Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Doğru, iyi ve güzel. Doğruluk, İyilik ve güzellik. Doğru ile hak ve adalet tecelli eder. İyi ile etik, ahlak, fazilet tahakkuk eder. Güzel ile de sanat ve estetik oraya çıkar. Bunlar birbirlerine o kadar bağlıdırlar ki eğer bir toplumda adalet ve ahlak tecelli etmez ise sanat suni olarak varlığını devam ettir. Onun için bizim medeniyetimizde sanat , estetik güzellik çok önemlidir." dedi.

İslam medeniyetinde sanatın sadece görülen ve bilinen varlıkların resmini yapmaktan ibaret olmadığını belirten Görmez, "Görülmeyen en güzeli güzelliklerin kaynağına ulaşma vasıtasıdır. Bilhassa hat sanatımız geometri ve matematiğin mistik ve estetikle buluşmasıdır. Hat sanatımız bir ruh mühendisliğidir. Sadece bir vav harfi bile Bursa Ulucami duvarlarına nakşedilmiş bir Vav harfini düşündüğünde insanın hem anne rahmindeki halini hem de kabirdeki halini resmeder aynı zamanda kulluk ve tevazu konusunda bakan her insana ders verir." dedi.

"MEŞHUR HER HATTATIMIZA BİR KURAN-I KERİM YAZDIRACAĞIZ"

Hat sanatının kitapla buluştuğunda kitabın her sayfanın bir sanat eserine dönüştüğünü anlatan Görmez, “Mimari ile buluştuğunda her taş okuyan bir ayete dönüşür. Biz bu sanatlarımızı uzun süre ihmal ettik. Ancak başkanlığımız İslam sanatlarına büyük destekler veremeye devam ediyor. En büyük muradımız Türkiye’deki her meşhur hattatımıza bir Kuran-ı Kerim yazdırmaktır. Bunun için çalışmalar başlattık. İstiyoruz ki Türkiye’de her hattatımız bizden sonraki nesillere çok güzel bir Kuran-ı Kerim bıraksın. Sadece gazete kağıdına basılan harflerle Kuran-ı Kerim’i basmak ve idame ettirmek doğru değil. Meşhur biz söz vardır Kuran-ı Kerim Mekke’de indi, Kahire’de okundu İstanbul’da yazıldı.” şeklinde konuştu.

Alemlere rahmet olarak gönderilmiş ikinci cihan serveri Peygamber Efendimiz’in doğumunun Kutlu Doğum Haftası kapsamında pek çok etkinlerle kutlandığını belirten Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da, "Bu etkinlikler Peygamber Efendimizi hepimizin bir kez daha okumasına bir kez daha anlamasına vesile oluyor." şeklinde konuştu.

İlki geçtiğimiz hafta Ayasofya'da açılan sergide, İslam hat sanatlarının nadide parçalarının yanı sıra hattat Osmanlı sultanlarından 2. Mahmud, 3.Selim, 3. Murad ve Abdülmecid'in eserleri de yer alıyor. Sergide, Vakıf Hat Sanatları Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Şehir Müzesi, Topkapı Sarayı ve özel koleksiyonlardan İslam Kültür ve Sanat Platformu'nun katkılarıyla seçilen nadide eserler görülebilecek. Hafız Osman, Yesarizade Mustafa İzzet, Sami Efendi, Fehmi Efendi, Mustafa Rakım, Mahmud Celaleddin, Hamid Aytaç ve Necmeddin Okyay'ın da aralarında bulunduğu son dönemin önemli hattatlarına ait yazma eserlere de yer verilecek sergi, 23 Nisan'a kadar açık kalacak.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası