TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili, “Ortaya koyduğumuz hedefimizin çok uzağında, umutların her geçen gün daha da azaldığı bir süreçte çalışma sürdürüyoruz. Bu süreç bizi nereye götürecek doğrusu bilmiyorum.” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni yasama yılı açılışında yaptığı konuşmada, herkesin üzüntü duyduğu ve yakından takip ettiği bazı gündem konuları bulunduğunu aktardı. Başta Orta Doğu ve Kuzey Afrika olmak üzere yaşananların insanlık dramı olduğunu söyleyen Çiçek, “Oluk oluk akan kan, gözyaşı, insanlığın erozyona uğrayan değerleri, hak, hukuk, özgürlük adına söylenen bunca söze rağmen kitle halinde öldürülen insanlar, terör, insanlık suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar; bütün bunlara karşı uluslararası kuruluşların ve medeni dünyanın sorumsuzluğu, ilgisizliği ve yürütülen Makyavelist ve Merkantilist siyasettir. Ölenlerin değil, öldürme şekli ve tekniklerinin ve saldırıda kullanılan silahların tartışmanın odağına alınması, insanlık suçunun ve insanlığa karşı suçların herkesin gözü önünde işlendiği halde suç faillerinin himaye ve destek görmesi akıllara durgunluk vermektedir.” diye konuştu.
"TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE KAŞIYIZ"
Terör konusuna da değinen Çiçek, şöyle devam etti: “Terör konusu ülkemizin, bölgemizin ve hatta tüm dünyanın acı gerçeğidir. Asrın vebasıdır terör. Maalesef bu konuda bile ortak bir anlayış, ortak bir tavır ve işbirliği yoktur. Biz ülke olarak en başta devlet terörü olmak üzere Allah adı kullanılarak işlenen cinayet ve vahşetler de dahil, terörün her türlüsüne karşıyız. Böyle olmaya da daha fazla devam edeceğiz. Halkın seçtiği, işbaşına getirdiği yönetimlerin kanlı askeri müdahalelerle görevden uzaklaştırılması ve bunun karşısında tüm dünyanın ortaya koyduğu tavır ise akıllara ziyan bir ayıptır. Bunları, üzülerek ifade etmemin sebebi bağımsızlığımızın, Cumhuriyet'in ve demokrasimizin ne büyük nimetler olduğunun daha fazla farkına varmamıza dikkat çekmek içindir. Birbirimizin değerini daha çok bilmemiz içindir. Milli birlik ve bütünlüğümüz bu aziz vatanda en büyük gücümüzdür. Onun için her vesileyle buna vurgu yapıyoruz. Çünkü kuvvet birliktedir, dirlik birliktedir. Sağduyulu davranmak, hoşgörü, birbirimizin kişiliğine, değerlerine ve hukukuna saygı göstermek, birarada huzur, barış ve kardeşlik içerisinde yaşamanın ön şartıdır. Demokrasi kültürümüzün kökleşmesi de buna bağlıdır.”
"YENİ YASAMA YILI ÖZELEŞTİRİ İÇİN FIRSAT OLMALI"
Yeni yasama yılının, geriye dönük yapılanlar ve yapılmayanlar konusunda öz eleştiri için bir fırsat olduğunu söyleyen Çiçek, “Yaptıklarımızı biliyoruz ama yapamadıklarımız var. Milletimiz, özlemi ve beklentisi olmasına, bizim de milletimize söz vermemize, bunun bir zaruret ve mecburiyet olmasına rağmen mesela; uzlaşarak ve anlaşarak toplumsal mutabakata dayalı, öncelikleri, ilkeleri, dengeleri ve standartları iyi belirlenmiş yeni ve sivil bir anayasayı toplum önüne koyamadık. Ortaya koyduğumuz hedefimizin çok uzağında, umutların her geçen gün daha da azaldığı bir süreçte çalışma sürdürüyoruz. Bu süreç bizi nereye götürecek doğrusu bilmiyorum. Yeni bir Anayasa yapmamış olmamızın sorumluluğunu nasıl taşıyacağı? Milletimize bunu nasıl izah edeceği? Hepimiz kabul ettik ki bu Anayasa bize dar geliyor, ihtiyaca cevap vermiyor. Bu anayasa her gün yeni sorunlar çıkarıyor. Yanlış düzenlemeler, kurallar, yenisini ve doğrusunu yapmadığımız için yürürlüğünü sürdürürken, karşılaştığımız sorunlara nasıl doğru çözümler bulacağı? Nitekim bulamadık. Tutuklu milletvekilleri sorunu, hak ve özgürlükler sorunu, terör, demokrasi ve yönetim sorunu vs. Bütün bunlara tatminkar çözümler bulamadık ve bulamayız.” dedi.
"BU ÇELİŞKİLİ SÜREÇ NE ZAMANA KADAR DEVAM EDECEK'"
Çağdaş demokrasinin önündeki en büyük engelin mevcut anayasa olduğunu kaydeden Çiçek, “Kaldı ki yeni bir anayasa yapamamaktan dolayı bir çelişki yaşadık ve yaşıyoruz. O da şudur; 4 siyasi partimizin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri metinlere baktığımızda yürürlükteki anayasanın tümüne yönelik köklü değişiklikler içerdiği ortadadır. Mevcut anayasanın yanlış, eksik, yetersiz, ihtiyaca cevap vermediği vs. hepimizin ortak tespiti olduğu için bu komisyon kuruldu. Yenisini yapamazsak bu anayasa yürürlükte kalacak ve biz yasama organı olarak ayıplarla malul bu anayasaya uygun yasa çıkarmaya devam edeceğiz. Bu, bir çelişkidir. Anayasa yargısı da ‘Neden yanlışa uymadınız!’ diye kanunu iptal edecek. Bu çelişkili süreç nereye kadar devam edecek'” diye sordu.
Demokrasinin, doğru kuralların hayata geçirildiği sistemin adı olduğunu belirten Çiçek, “Yanlış kuralların yürürlükte olduğu bir sistemde sorunların çözümü, kişisel yeteneklere, bir yolunu bulma yöntemlerine havale edilmiş olur.” ifadesini kullandı.
"BÜTÜNLÜĞÜ BOZULMUŞ BİR İÇTÜZÜK İLE NASIL VERİMLİ BİR ÇALIŞMA YAPABİLİRİZ'"
Meclis İçtüzüğü ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çiçek, şunları dile getirdi: “Keza hepimiz için büyük bir stres kaynağı olan ne etkin yasama veya ne etkin denetime imkan vermeyen, her gün daha da şiddetli kırıcı tartışmalara kaynaklık eden kırk yıl önceki ikili parlamento yapısına göre hazırlanmış, 155 maddesi değiştirilmiş ve bütünlüğü bozulmuş bir içtüzükle nasıl verimli bir çalışma yapabiliri? Şu an fiili içtüzükle iş yapmaya çalışıyoruz. Herkes kendisine göre yorum ve uygulama istiyor. Geçen dönemde ve bu dönemde de komisyon kurduk, çalışmalar yaptık. Ancak ortada henüz uygulamaya koyacağımız yeni bir içtüzük de yoktur.”
Herkesin tek tipçilikten şikayet ettiğini söyleyen Çiçek, “Sağdaki partilerden merkez ve sol partilere kadar hepimize aynı elbise giydiren, tek tip teşkilatlanmayı zorunlu kılan, olağanüstü dönemlerin ürünü siyasi partiler yasası, yapılmış ve yapılacak olan değişikliklere rağmen kevgire dönmüş seçim mevzuatı ve siyaset hukukunun yeniden tanziminde de bütünlük içerisinde birlikte bir şey yapamadık. Peki bunları kim yapaca? Anayasa, içtüzük, siyasi partiler yasası, seçim mevzuatı, bu konular ilgili diğer mevzuat ortak hukukumuzu oluşturdu. Bunlar sağlıklı ve sağlam siyasi bir yapı oluşturmamızın temel unsurlarıdır.” dedi.
Mevcut siyaset hukukunun ve yürürlükteki mevzuatın içerdiği katı, yasaklayıcı kurallar ile siyasetin gerçekleri ve halkın beklentilerinin karşı karşıya olduğunu ifade eden Çiçek, “Kanuni meşruiyet ile siyasi meşruiyet örtüşmüyor. Yasal meşruiyetin çizdiği çerçeve reel siyaseti zorluyor, rehin alıyor. Dünün kuralları, bugünün sorunlarını çözmüyor, beklentilerimizi karşılamaya yetmiyor. Sonuçta sertleşiyoruz, kırılıyoruz, daha dargın, daha gergin bir toplum oluyoruz. İşimiz çok, yolumuz uzun ama zaman kısa. Gelin sorunlarımızı çözmek için birlikte yeni bir başlangıç yapalım. Emin olun bu çok zor değil ama gereklidir. Bu inanç ve ümitle yeni yasama yılının Türk milletine ve hepimize hayırlı olmasını diliyorum. Bugün sizlere gönderdiğim mektuptaki hususları da gereği için bilgilerinize sunuyorum.” şeklinde konuştu.