Çıray 2012 yılında gündeme getirdi, Danıştay 2014’te iptal etti…
İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray 11 Aralık 2012’de TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek hasta fişleme konusunu gündeme getirmiş, ''Bakanlığın hasta bilgilerini, kimlikleriyle birlikte istemesinin, hasta mahremiyetine tecavüz'' olduğunu iddia etmişti. Danıştay önceki gün, “Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol yetkisi” başlıklı 78. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna ulaştı ve iptali istemiyle AYM’ye dava açtı.
Danıştay 15.Dairesi, 5510 sayılı GSS Kanunu’nun “Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol yetkisi” başlıklı 78. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu sonucuna ulaştı ve iptali istemiyle AYM’ye dava açtı. AYM de önceki gün, ilgili ilk incelemesini yaptı, davayı kabul edip esastan görüşmeye karar verdi.
Danıştay’ın iptalini istediği 78. madde hükümleri 76 milyonun tüm kişisel sağlık bilgilerinin fişlenmesi dışında, asıl bu kişisel gizli bilgi-belgelerin başkalarına satışına da dayanak oluşturuyordu.
Çıray; “Anayasa’ya aykırıdır, hasta mahremiyetine tecavüzdür' (11.12.2012)
İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray 11 Aralık 2012’de TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek konuyu gündeme getirmiş, hasta mahremiyeti, hasta-hekim ilişkisinin özelliği nedeniyle bakanlığın bu uygulamasının kabul edilemez olduğunu dile getirmiş, ''Bakanlığın bu bilgileri, kimlikleriyle birlikte istemesi, hasta mahremiyetine tecavüz'' olduğunu söylemişti.
Çıray, KHK ile düzenlenen bu yetkilerin, anayasadaki kişi hürriyeti, güvenliği, özel hayatın gizliliği ve korunması, temel hak ve hürriyetlerin korunmasına, insan haklarını düzenleyen uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu savunarak 2012 yılında yaptığı basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi'ne 663 sayılı KHK'nın iptali için başvurduklarını, bu KHK'nın çok dikkatle gözden geçirilmesini istemişti.
Çıray; İntihar sayısı artacaktır.. (11.12.2012)
Çıray 2012 yılında yaptığı basın açıklamasında hastalar, bilgilerinin tümünün, kimlik bilgilerini de içerecek şekilde üçüncü şahıslar tarafından depolandığını yani fişlendiğini öğrendikçe dramatik sonuçlar yaşayacaklardır. Bu uygulama, bekaret, gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi töre cinayetlerine, intiharlara, aile facialarına yol açabilecek bilgilerin üçüncü kişilerin eline geçme korkusuyla, hastaların bir kısmının hekime başvurmasını, sıkıntılarını paylaşmasını engelleyecek, vahim sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Bu karardan sonra toplum iyice paranoyaklaşacak, dertlerini özgürce paylaşamayan hastalarımızın belki de intihar sayısı artacaktır. İlaç firmaları, sigorta şirketleri, organ mafyası için bu bilgiler hazine değerindedir.'' İfadelerini kullanmıştı.