Türkiye, Mozambik'in yanında yer almaya hazırdır. Bugüne kadar edindiğimiz tecrübelerle bunu söylüyorum.
Afrika'nın geçmişte neler çektiğini iyi biliyoruz. Afrika'yı nasıl sömürdüklerini, kimlerin sömürdüklerini iyi biliriz.
İşadamlarımız Mozambikli dostlarıyla turizm, tarım ve enerji alanlarında somut işbirliği imkanlarını ele aldılar. Enerji ve inşaat alanında faaliyet gösteren firmalarımızın buradaki çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Bu firmalarımızın Mozambik'teki doğalgaz ve enerji santralleri projelerinde ana veya alt yüklenici olarak daha etkin hale gelmenin yollarını aradıklarını biliyorum.
Altyapıda Türkiye dünyanın en güçlü ülkelerinden bir tanesidir. Üst yapıda keza öyle. Planlı bir yapılanma olsun diye, şehirleşmeyi modern bir şekilde gerçekleştirdik. Mozambik'te bunu niye yapmayalı? Aynı şeyi, Mozambikli girişimcilerle el ele vermek suretiyle burada da yaparız.
Göreve geldiğim zamana kadar Türkiye'nin bölünmüş yol uzunluğu 6 bin 100 km'ydi. Fakat 14 senede buna 18 bin km bölünmüş yol ilave ettik. Bu ne demekti? Bu trafikkazalarının minimize edilmesidir. Bu akaryakıtta düşüş demektir. Bu çok daha kısa zamanda hedefe ulaşmaktır.
Tabi bununla kalmadık. Göreve geldiğimizde 25 havalimanı vardı şu an 55 oldu. Hava taşımacılığında varacağınız yere ulaşıyorsunuz. Mozambikli dostlar, Mozambik'te bunlar olmaz diye bir şey yok. Rahatlıkla olur. Kısa süre içerisinde İstanbul boğazının altından bir tane Marmaray sistemini geçirdik, şu ana kadar yaklaşık 150 milyon insan geçti. Fazlası var azı yok. Geçenlerde ikinci bir tüneli açtık. Çift katlı, oradan da otomobiller geçiyor. Ve şu anda denizin altından bu iki geçişle İstanbul ulaşımını rahatlattık. Bir de boğazın üzerinden üçüncü bir geçiş yaptık. Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Dünyanın ilk üçü içerisindeki geçişlerden bir tanesi oldu.