Cumhurbaşkanı Gül: Gün dayanışma günüdür -2
Bombalı saldırıların yaşandığı Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Çok acı çektiğimiz olaydır. Bu olayı teşvik edenler, yapanlar, yardım edenleri, şiddetle lanetliyorum. Bu terör olayını...
Bombalı saldırıların yaşandığı Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Çok acı çektiğimiz olaydır. Bu olayı teşvik edenler, yapanlar, yardım edenleri, şiddetle lanetliyorum. Bu terör olayını yaptıran, yapanlar, yardımcı olanlar mutlaka cezalarını göreceklerdir.” dedi.
Reyhanlı Kaymakamlığı önündeki açıklamasında Gül, devlet olmanın yüklediği sorumluluk ve kararlılıkla olayın sonuna kadar bütün detaylarıyla aydınlatılıp, açıklanacağını kaydetti. Emniyet ve istihbarat birimlerinin gerekli teknik çalışmaları yaptığını ve delilleri somutlaştırma çalışmaları içinde olduğuna işaret eden Gül, “Bu bulgular ve deliller mahkemeden yargı kararıyla kesin neticeye ulaştırılacaktır. Devlet sorumluluğu ne gerektiriyorsa bu mutlaka yapacak bu olaya kimler bulaşmışsa hesabı sorulacaktır. Bu olayın Reyhanlı’da yapılmasında mutlaka amaçları vardır. Hatay’ın özel hassasiyetini bilenler halkı kışkırtma, birbirine düşürme hedefindeler. Suriye’de olanlar hepimizi derinden üzmektedir. Komşu bir ülkenin kendi kendini tüketiyor olması elem vericidir. Yüz binlerce insan hayatını kaybetti.” diye konuştu.
Suriye’de milyonlarca insanın evini terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şöyle devam etti: “Bunların gideceği komşusu, bildiği yer olacaktır. Hatay Reyhanlı ortak kültürün, birçoğunun akrabasının olduğu yerdir. Can derdinde olanların sığında yer burası olmuştur. Reyhanlı bu alicenaplığı göstermiş evini barkını terk eden insanları misafir etmiştir. Bunlar asalet defterine yazılır. Reyhanlıları tebrik ediyorum. Kimse isteyerek evini barkını terk etmez, bunlar ancak can derdiyle olur. Birden bire nüfus artışı olunca bu potansiyel durum ortaya çıkarır. Böyle bir olayın burada yapılmasının başka bir bağlantısı da kötü niyetli insanların ve yapıların işidir. Sakın bu oyunlara gelmeyin. Gün bu gündür, sağduyulu olma, birlik, dayanışma içinde olma günüdür.”
Türkiye’nin demokrasisiyle övünen bir ülke olduğunu ifade eden Gül, “Sözlerimizin nereye gideceğini bilereke hareket etmemiz gerekir. Vatandaşlarımızın gösterdiği bu olgunluğa uygun hareket etmeliyiz. Yanlış insanlar, yanlış yapanlar her yerde çıkabilir. Bunlar emniyet ve istihbaratın işidir. Onları bulacak mahkemelere getirecek. Kimsenin yaptığı karşılıksız kalmayacaktır. Kamu hizmetlerinin titizlikle olağanüstü gayretlerle yapılması kaçınılmazdır. Herkes; bakanlarımız ellerinden gelini yapıyor, yapmaya da devam edecektir. Reyhanlıların acısını paylaşıyorum. Bu mübarek günde bütün dualarımız hayatını kaybedenler için olacak. Başka olaylar olmaması için hepimiz elimizden gelen her şeyi yapacağız.”şeklinde konuştu.
Olağanüstü bir süreçten geçildiğini, bölgenin de olağanüstü bir durumda olduğunun altını çizen Abdullah Gül, şunları söyledi: “Çok sayıda insan geldiğini, bir çok hassas durumların olduğunu söyledim. Bu kötü niyetlilerin arayıp da bulamadığı bir ortamdır. Bu ortamda devlet tabii ki gerekli önlemi alır. Gerek emniyet, gerek MİT koordineli çalışmıştır. Her iki teşkilatta bu gün zanlı olarak mahkemeye verilen isimleri takibe almışlardı ve takip ediyorlardı. Bu tür eylemelerin olacağını belirtiyorlardı. 100 olaydan 99’unu önlersiniz, bunları duyurmazsınız. Ama bir tanesi elden kaçınca bu acılar çekilir. Hepimizin görevi yüzde yüz başarı olmalı. Bu takipler onun bunu duyumlu değil, teknik deliler böyleyken nasıl oldu da kaçtı ve gerçekleşti. Bununla ilgilide çalışmalar incelemeler yapılıyor ki bir daha böyle bir iş olmasın. Suriye’de akan kanın durması bütün arzumuz. Suriye halkının da hukukun üstünlüğünden tabiî ki faydalanma hakkı var. Bu konunun uzamaması bütün arzumuz.”
Reyhanlı’da acılı ailelerle bir araya geldiğini ve herkesi büyük bir olgunluk içinde gördüğünü söyleyen Gül, “Bütün Reyhanlı'yı tebrik etmek isterim. Onların gösterdiği olgunluğu hepimiz göstermek zorundayız. Söylediğimiz kulaklarımızın duyması gerekir, özellik böyle günlerde. Türkiye hukuk devletidir. Türkiye’nin farkı demokrasiyle idare edilen bir hukuk devleti olmasıdır. Örtülü, çeşitli diktatörlüklerin demokrasiyle, hukukla vicdanla ilgisi olmayan ülkelerin yapılarını Türkiye metot olarak seçmemiştir. Suriye de olanların Türkiye’ye taşınmasına izin vermez ve buna asla müsaade etmeyiz. 200 bin kişi çadırlarda yaşıyor. Kendi imkanlarımızla onların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Çok sayıda insanlar şehirlerimizde vatandaşlarımızın toleransıyla buralarda yaşıyor. Ürdün’de 400 bin kişi var. Bu bir insanlık sınavıdır. Büyüklük ve asaleti burada göstereceksiniz. Allah hiç kimseyi bu duruma düşürmesin. Eğer insanlık adına bunları yapıyorsanız bu sizin asalet sayfanıza yazılır. Hamasetle Suriye meselesine yanaşmaması lazım. Sadece hamaset kullanmıştır. Türkiye’nin bu zor şartlarda kalan insanlara yaptıkları yardımlara katkılara semboliktir. Hadi bizim gücümüz var. Ama çok daha zor durumda olan Suriye’nin komşuları var, onlarda şaşırmış durumdadır.” ifadesini kullandı.