Kasım Güler, Terörden Arananlar Listesi'nde kırmızı kategoride aranırken MİT’in Suriye’de düzenlediği operasyonda yakalanmış ve 15 Haziran 2021’de Türkiye’ye getirilmişti. IŞİD’in Türkiye emiri olduğu ileri sürülen Güler, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği savcılıkta, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için itiraflarda bulunacağını söylemişti. Savcılık ifadesinde, örgütün Türkiye’de sansasyonel eylemler yapmayı planladığını ve çeşitli yerlere silah gömüldüğünü belirten Güler, savcılık sorgusunun ardından çıkartıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmış ve hakkında, ‘anayasal düzeni ihlale teşebbüs’ suçundan dava açılmıştı. Güler, hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada savunma yapmamıştı.
“HİLAFET İLAN EDİLİNCE BEN DE İSLAM DEVLETİNDE YAŞAMAYA KARAR VERDİM”
Kasım Güler’in yargılanmasına Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam edildi. Duruşmada savunma yapan Güler, emniyet ve savcılıkta verdiği ifadeleri, baskı altında alındığı iddiasıyla reddetti. Güler, savunmasında şunları söyledi:
"Türkiye’den topladığım yardımları oradaki insanlara götürüyordum. Birkaç kez gidip geldim. Bu sırada DEAŞ, bazı bölgeleri kontrol altına aldı. Girip çıkmama izi verilmedi. Bana ‘Ya burada kalacaksın ya da tamamen gidersin’ denildi. Bu şekilde DEAŞ, beni zorla içine aldı. Hilafet ilan edilince ben de İslam devletinde yaşamaya karar verdim. Daha sonra ailemi de getirdim.
“ÖRGÜT BANA AYLIK 200 DOLAR PARA ÖDEDİ”
Gelenlerin barınma ve diğer sorunlarını hallediyordum. Bu nedenle insanlar da beni 'emir' sanmışlar. Bazı kişiler emir olduğum yönünde ifade vermiş; ancak ben emir değildim. Örgütte 12 kişiden sorumlu olana emir deniliyordu. Ben hiç emirlik yapmadım. 2015'in haziran ayında uçaklar, bulunduğum köyü bombaladı ve sol bacağımdan ağır yaralandım. Uzun süre hastanede kaldım. Sonra örgüt benden savaşmamı istedi ama ben sakattım. Bana, bir hastanenin deposu önünde bekçilik görevi verdiler. 2017'nin son aylarına kadar o depoda kaldım. Bu süre zarfında örgüt bana aylık 200 dolar para ödedi.
“YAKALANDIĞIMDA YANIMDA SİLAH VARDI ANCAK BUNU ÇATIŞMA İÇİN TAŞIMIYORDUM”
Ailemi Türkiye’ye gönderdim. Ben, sakat olduğum için yürüyemiyordum. O nedenle kaçamadım. 2018'de, hakkımda kırmızı bülten çıkartıldığını duyunca Suriye'de kalmaya karar verdim. Bir süre sonra İdlib'e gittim. Orada DEAŞ yoktu, tanıdığım birkaç aile vardı, onların yanında kaldım. HTŞ'nin kontrolündeydi. 2018-2020 yılları arasında orada kaldım. PKK'nın elinden kaçan ailelere yardımcı oluyordum. Ayağımın durumu gittikçe kötüleşiyordu. 2021'nin şubat ayında dizime platin takmışlardı. Hastaneye kontrole giderken bir anda ÖSO'cular ve MİT'çiler ambulansı durdurdu. Yakalandığımda yanımda silah vardı, ancak bunu çatışma için taşımıyordum. Orada herkes silah taşıdığı için ben de taşıyordum. Kesinlikle hiçbir örgütü üye değilim. Kimsenin canına kastetmedim. Tüm terör örgütlerini lanetliyorum.”
Kasım Güler, savcılık ifadesinde yer alan ve örgütün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile LGBTİ derneklerine yönelik saldırı planladığı yönündeki iddiasını da kabul etmedi.
MAHKEME, SUÇ VASFININ DEĞİŞME İHTİMALİNE KARŞI EK SAVUNMA HAKKI VERDİ
Mahkeme, ‘anayasal düzeni ihlale teşebbüs’ suçundan dava açılan Güler’e, suç vasfının değişme ihtimaline karşı, ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlarından da ek savunma hakkı verdi. Güler, başka bir şey demeyeceğini belirterek savunmasını tekrarladı.
KILIÇDAROĞLU’NUN KATILMA TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Güler'in savunmasının ardından mahkeme, ara kararını açıkladı. Mahkeme, Güler'in savcılık ifadesinde geçen kişilerin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesine, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve LGBTİ derneklerinin davaya katılma talebinin reddine karar verdi. Mahkeme, Güler'in tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı erteledi. (ANKA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
