DSP Genel Başkanı Türker’den İzmir mesaisi

İzmir’de gazetecilerle bir araya gelen Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye’yi bekleyen en önemli tehlikenin yatay bölünme olduğunu söyledi. Parlamentoda koalisyon kültürünün yerleşmesine olanak sağlayacak 5. partiye ihtiyaç olduğunu ifade eden Türker, “Parlamentodaki 5. parti olmaya hazırız” dedi. DSP Genel Başkanı Türker’den İzmir mesaisi

Haberler / Politika

27 Ekim 2015 Salı 11:58

PAYLAŞ

EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, İzmir’de basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Otel Armis Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya DPS İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe ve ilçe başkanları katıldı.

YENİDEN BİR SEÇİM OLACAĞA BENZİYOR
1 Kasım erken seçiminden sonra Mayıs-Haziran aylarında yeniden seçim olabileceğini söyleyen Türker, “Bu hafta sonu Türkiye tekrar seçime gidiyor ve bu seçimde Türkiye’nin gelecek 50 yıllık kaderini belirleyecek karar alınacak. Koalisyon kurulamaması milli iradeyi temsil edenlerin kendi kişisel hedeflerine ulaşma bağlamında yaptıkları çalışmalarla seçime gittik. Mayıs-Haziran aylarında yeniden bir seçim olacağa benziyor. İnşallah böyle olmaz. Siyasetin yerini gerginliğe bıraktığını, gergin siyaset anlayışını görüyoruz” şeklinde konuştu.

KARŞI KOYMAK GEREKİR
Medya grupları arasında yaşanan siyasi olaylar sonucunda girişim hürriyetinin engellendiğini belirten Türker, “Bir medya grubuna bu şekilde el koymak aklımıza gelmedi” dedi. Türker sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne 3 önemli konuyla başladık. Bir medya grubunu kapsayan ve Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP ile anılan Cemaat olarak bilinen medya grubuyla kavgası sonucu girişim hürriyetini engellediğini görüyoruz. Bu olgu medya özgürlüğü ile ilgilidir. Türkiye’de bugün faaliyete bulunan bütün iş gruplarının başına gelebilir. İktidara yakın olan holdingler, herkesin başına gelir ve üzülerek söylemeliyim öteden beri edindiğim bilgeleri bilerek söylüyorum; Doğan grubuna uygulamak üzere bir çalışma yapılmaktadır. Aydın Doğan’a İpek Koza grubuna yapılanın benzeri planlamaktadır. Yalnız Doğan grubunun değil, diğer grupların bizim de başımıza gelebilir diyerek karşı koymaları gerekir. Bütün medya mensupları için geçerlidir. Bunlar ifade edildiği gibi terör örgütü ile alakalı değil, eski bir bakan olarak biliyorum ki Fetullah Gülen’e yakın olan medya grupları AKP’yi destekleyerek birlikte çalışmışlar ve muhatabı bizdik. Bir medya grubuna bu şekilde el koymak aklımıza gelmedi.”

TÜRKİYE’DE TÜRK IŞİD’İ OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTIR
IŞİD’in diğer terör örgütlerinden farklı olduğunu vurgulayan Türker, IŞİD için çalışanlara aylık bağlandığını ifade etti. Türker, “Türkiye’de bir Türk IŞİD’i olduğu ortaya çıkmıştır. Türkiye’de IŞİD ne Arap ülkelerinin vatandaşıdır ne de üst düzey yöneticileri olan Avrupalılardır. Bunlar bir günde politize olmadılar. IŞİD görmezden gelinmiştir 17 25 aralık yolsuzluk olaylarından sonra ortaya çıkmasının ardından DEAŞ gibi farklı isimler konmaya başlanmıştır. Türkiye’de 4 bin 500 e yakın IŞİD var 400’ü faaldir. Diğer terör örgütlerinden farkından aylık alarak çalışmasıdır. Bu aylık 1.500 dolarla 10 bin dolar arası değişen ücrettir” dedi.

CHP SU İÇMEDEN GERİ DÖNDÜ
Türkiye’nin seçime gitmesinde tek sorumlunun AK Parti olmadığını savunan Türker, CHP’ye de yüklendi. Türker, “Türkiye’de siyaset yerini yavaş yavaş şiddete de bırakmaya başladı adaylara yapılan baskılar bu seçimin adil şeffaf olamayacağını gösteriyor. CHP’nin kapısı önünde gözdağı vermek amacıyla silah kullananları kınıyor, geçmiş olsun diyorum. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Seçime gidilmesinde tek sorumlu AKP değildir. CHP 35 gün suya gitti içmeden geri döndü suyu bile taşıyamadı sormak lazım siz 35 gün ne yaptınız'” ifadelerini kullandı.

EN ÖNEMLİ TEHLİKE YATAY BÖLÜNME
Türkiye’yi bekleyen en önemli tehlikenin yatay bölünme olduğunu söyleyen Türker, şöyle devam etti: “HDP etnik bir parti konumuna getirilmiş ve etnik bir parti olduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Mezhep partisi haline getirilerek yatay bölünme gerçekleştirilecektir. Yatay bölünme insanların beraber olma şansını yitirmeleridir. Cumhurbaşkanın gergin politikaları bu işi çok daha hızlı bir şekilde ayrıştırmaya götürüyor. DSP bu seçimde herkesin milletin birliğini ve bütünlüğünü esas alarak karar vermesi gerektiğini düşünüyorum.”

PARLAMENTO 5. PARTİYE İHTİYAÇ VAR
Parlamentoda 5. partiye ihtiyaç olduğunu kaydeden Türker, “Bu ayrışmayı durduracak, parlamentoda koalisyon kültürünün yerleşmesine olanak sağlayacak 5. Partiye ihtiyaç vardır. Filiz veren fidan olarak kendini tanıtabilir. Kamuoyunda 4 parti dayatması devam ederse halkımız bıktın edilgen ve gözdağları sonunda siyasi katılımdan vazgeçer hale gelecektir. 7 Hazirandan 700’ü aşkın bu yana polis, er, subay ve vatandaşlarımız hayatını kaybetmiş bunun dışında yaralanmıştır. Bu durum 12 Eylül öncesini hatırlatıyor. Yaşanan bu olaylar tehlikeli bir yöneliştir. Bu Türkiye’de arzu edilmeyen durumlarla karşı karşıya kalmamıza da neden oluyor. Seçim mücadelesinde yer verilmeyen partilerden seçim boyunca halkımızın arasından seçim yaparak yönelmesidir. Parlamentodaki 5. Parti olmaya hazırız” dedi.

UYUŞTURUCU TİCARETİ ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR
Türkiye’de uyuşturucu ticaretinin terörle bağlantılı olarak giderek arttığına dikkat çeken Türker, “Uyuşturucu ticareti almış başını gidiyor. 57. Hükümetin DSP’nin deneyimi terör sıfırdı. Kararlı tutumuz ve siyaseti bu işin dışında tutmamızdı. Uyuşturucu trafiği kontrol altına alınmıştı. Türkiye’de uyuşturucu trafiğini idare edenler, Türk medyasını kontrol altına almaya çalışmaktadırlar lakapları uyuşturucu baronu olanların hakimiyeti gözükmektedir. Oy kullanan bütün ailelerin çocuklarlı ve torunları tehlike altında olacaktır. İnsanları bağımlı hale getirirseniz kontrolü kolay olur” diye konuştu.