Aşırı terleme rahatsızlığı nedeniyle botoks tedavisi olan emekli öğretmenin, tedavi masraflarını karşılamayan SGK aleyhine açtığı davayı 9 yıllık sürecin ardından kazandığı bildirildi. Emekli öğretmen Hatemoğlu, "Davayı kazanınca çok mutlu oldum. Benden sonraki birçok insana da örnek olur diye düşündüm. Türkiye'de benim gibi rahatsızlık duyan insanlar vardır" dedi. Hatemoğlu'nun avukatı olan kızı Buluk, "Davayı kazandık, şu anda SGK'nın sağlık uygulama tebliğindeki bu değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasını bekliyoruz. Yayımlanmasını müteakip tüm bu hastalıktan muzdarip vatandaşlar bu ilacın ödemesinden ücretsiz faydalanabilecekler" diye konuştu.
Bursa'da yaşayan 75 yaşındaki emekli öğretmen İsmail Hatemoğlu'nun avukat olan kızı Gülçin Buluk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının 2004 yılında aksiler hiperhidroz (aşırı terleme) hastalığı için etkili olan botoks (Botulismus toksini Tip A) tedavisine başladığını, yılda 1 kere uygulanması gereken bu tedavi için 2004 ve 2005'te Emekli Sandığından ödeme yapıldığını anlattı.
Babasının 2008 yılında yaptığı başvuruda ise Sağlık Uygulama Tebliği'nde belirtilen "hekimler tarafından botoks uygulamasının zorunlu olduğunu belirtir heyet raporu" alınmış olmasına rağmen, kurumca ödeme yapılmadığını belirten Buluk, 2008 yılının Mart ayında Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) başvurarak, tedavi masraflarının karşılanmasını talep ettiklerini, kurumun, "Botulismus toksininin (botoks) hangi tanılarda ödeneceğini katalog olarak sayılı bir şekilde yayınladık. Sizin rahatsızlığınız bu tanılardan değil" şeklinde yanıt vererek, talebi reddettiğini kaydetti.
Bunun üzerine "aşırı terleme hastalığına ilişkin tedavi masrafının ödenmesi yolunda yaptıkları başvurunun reddine dair işlem ile bu işlemin dayanağı olan SGK Sağlık Uygulama Tebliği'nin, Botulismus Toksini Tip A (botoks) maddesinin eksik düzenlendiği gerekçesiyle maddenin iptali" için Danıştay'a başvurduklarını ifade eden Buluk, Danıştay 11. Dairesinin, 2010 yılında Sağlık Uygulama Tebliği'nin ilgili maddesinin iptaline karar verdiğini, SGK'nın Danıştay'ın kararı sonrasında temyiz yoluna başvurduğunu dile getirdi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, 11. Dairenin kararını onadığını, kurulun karar düzeltme yoluna başvuran SGK'nın talebini geçen haziran ayında oy birliği ile reddettiğini aktaran Buluk, kesinleşen kararla birlikte aksiler hiperhidroz hastalığının tedavisinde etkili olan botoksun, SGK'nın ödeme listesine alınacağını söyledi.
'ESTETİK KAYGI DEĞİL TEDAVİ'
Danıştay'ın verdiği kararın bu hastalıktan muzdarip olan herkesi kapsadığına dikkati çeken Buluk, babasının tedavi masraflarının bu karar sonrasında karşılanacağını dile getirdi. Danıştay'ın bu kararı ile "sağlıklı olmak demek yalnızca hayatta kalmak demek olmadığını", sosyal devlet ilkesini gözettiğini düşündüğünü ifade eden Buluk, şunları kaydetti:
"Bu kazanım, sadece babamın kazanımı değil, ülke çapında bu hastalıktan muzdarip kim varsa kurumdan ödemesini alabilecek. Babamın fikir babalığı yaptığı bu kazanımın bütün mağdur insanlara umut olmasını diliyorum. Davayı kazandık, şu anda SGK'nın Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki bu değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlanmasını bekliyoruz. Yayımlanmasını müteakip tüm bu hastalıktan muzdarip vatandaşlar bu ilacın ödemesinden ücretsiz faydalanabilecekler."
'ÖRNEK OLUR DİYE DÜŞÜNDÜM'
SGK aleyhinde açtığı davayı kazanan 75 yaşındaki emekli öğretmen İsmail Hatemoğlu ise aşırı terleme hastalığının hem bedensel hem ruhsal olarak kendisine çok rahatsızlık verdiğini belirtti. Hatemoğlu, "Davayı kazanınca çok mutlu oldum. Benden sonraki birçok insana da örnek olur diye düşündüm. Türkiye'de benim gibi rahatsızlık duyan insanlar vardır." diye konuştu.
Danıştay 11. Daire'nin konuya ilişkin kararında, "aşırı terleme hastalığının tedavi yöntemleri arasında botoks uygulaması yer almasına rağmen bu hastalığın tebliğde öngörülen olgular arasında sayılmadığı, davacının durumunun tebliğde öngörülen bütün koşulları taşıdığı ayrıca SGK'nın ilgili dairesinin tebliği kapsamına alınan hastalıklar belirlenirken, uzman kişilerin görüşleri alınarak hangi olgunun kapsama alınıp alınmayacağı hususunda araştırma yapıldığı ancak aşırı terleme durumuyla ilgili değerlendirme yapılmadığının anlaşıldığı" vurgulandı. (AA)