Saadet Partisi- Gelecek Partisi ortak TBMM grup toplantısı bugün yapıldı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bugün önce akılla ama evvelen yürekle konuşma vakti. Vicdanları susmuş, körelmiş olanlar yürekle konuşmayı unuturlar. Hep akılla konuştuklarını gösteremeye çalışırlar hesap kitap ederler. Vicdanlarını değil reel politiği düşünürler. Biz böyle bir günde yürekle konuşmadan yanayız. Son yüzyıl içinde üç büyükşehir kuşatması var. İnsanlık vicdanını zedeleyen yok eden üç kuşatma. Stalingrad kuşatması, Saraybosna kuşatması ve Gazze kuşatması. Stalingrad kuşatması beş buçuk ay sürdü. Saraybosna kuşatması 4 yıl. Gazze kuşatması ise tam 17 yıldır sürüyor. 17 yıldır bir halk dünya ile iletişimi kesilmiş her türlü baskıya hava saldırısına açık halde vicdanlara seslenmeyi bekliyor. Gazze’yi bir terör devleti gibi görenlere ders olsun diye söyleyeceğim. Stalingrad kuşatmasının kahramanlarını ananlar Nazilere, Hitler’e karşı Bosna’da hep beraber yüreği çarpanlar neden Gazze’de sessiz kalırlar.
"BEN GAZZE'YE 'MÜSLÜMAN OLARAK GELDİM' DEDİĞİMDE SİYASAL İSLAMCI OLUYORUZ"
Antony Blinken Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı İsrail’e geldi ve ‘Ben buraya bir Yahudi olarak geldim’ dedi. Aynı sözü biz söylediğimizde ben buraya, Gazze’ye, bir Müslüman olarak geldim dediğimde siyasal İslamcı oluyoruz. Peki, Blinken ne oluyor? Şu anda İsrail’i ziyaret ederek arzu hürmet eden Amerikan Başkanı Joe Biden ise ‘ben kalben siyonistim’ dedi açıkça. BM kararı var siyonizmi ırkçılık olarak tanımlıyor. Gazzeliler, yalnız Gazzeliler mahsun, Gazzeliler suçlu muamelesi gören mahsunlar. Amerikan donanması Doğu Akdeniz’e dizildi küçücük bir koridora. Yalova’dan daha küçük bir alana sıkışmış 2,5 milyon insan için iki uçak gemisi geldi Doğu Akdeniz’e, İngiliz Kraliyet donanması geldi. İngiliz Başbakanı gitti. Dün hastane bombalanırken Alman Başbakanı İsrail’deydi bir haber gelince havaalanında yere yattılar bomba geliyor diye. Bütün Alman heyeti yere yattı. Peki Gazzeliler ne yapsın Sayın Alman Başbakanı.
"KALEMŞORLERE DE BİR ÇİFT SÖZÜM VAR"
İsrail’in zulmüne karşı bizden sessiz kalmamızı bekleyenlere sesleniyorum. Sizin vicdanınız körelmiş olabilir. Biz vicdanımız ve yüreğimizle konuşmaya devam edeceğiz. İsrail’e karşı Filistin direnişinin yanındayız söylemlerimizden sonra bir haftadır. İsrail medyasından ve büyükelçiliklerden aldıkları tüyolarla bizlere saldıran ve hümanist geçinerek antiteröre karşı olduklarını söyleyen kalemşorlara de de bir çift sözüm var. Uluslararası entelijansiya, uluslararası aydınlara da bir çift sözüm var. Susmakta olan Müslüman aydınlara da bir çift sözüm var. Allah aşkına siz Stalingrad’da olsaydınız kimin yanında olurdunuz ey kalemşorlar? Ben net söylüyorum bir Müslüman olarak söylüyorum o günlerde yaşasaydım tarihin gördüğü en despotik lider olmasına rağmen Stalin’e karşı çıksam bile Stalingrad’ların yanında Nazilere karşı savaşırdım.
"MAHMUD ABBAS BİR DEVLET BAŞKANI MUAMELESİ GÖRÜYOR MU?"
FKÖ silahlı direnişten vazgeçti imzayı attı. 30 yıldır Mahmud Abbas bir devlet başkanı muamelesi görüyor mu? Bulunduğu başkanlık sarayından Ramallah’tan Nablus’a geçebilir mi? İsrail’in izni olmadan Doğu Kudüs’e gidip Cuma namazı kılabilir mi? Nerede Filistin devleti? Bu soruları sorduğumuz zaman bizler de mi terörist oluyoruz? Günlerdir bizlere saldıranlara sesleniyorum bir kez elinizi vicdanınıza koyun. Şunu mu yapsınlar, bu İsrailliler üstün ırk biz de rolümüzü benimseyelim köle gibi kalalım mı desinler? İsrail Maliye Bakanı gibi ‘Filistinliler hayvanlardır’ sözlerine katılıyorsanız İsrail’i desteklemeye devam edin. İsraillilerin şimdi demeye çalıştıkları şu, ‘Biz işgal etmedik. Onlar bize sattı.’ Türkiye’de İsrail borazanlığını yapan sözde akademisyenlerde bunların şahidi oluyorlar. İnceleyin bakalım ne kadar nereler satılmış. Hadi velev ki sattı birileri. Bütün Filistin toprağı satılsa Mescid-i Aksa 1,5 milyar Müslümana değil, Hazreti Süleyman’dan bu yana kadar gelmiş olan bütün inananlara aittir. Kimse o toprakları satmadı satamayacak, sattırmayacağız, verdirmeyeceğiz, ezdirmeyeceğiz.
"ULUSAL YAS İLAN EDİLSİN"
Hemen uygulanması gereken 12 madde daha söylüyorum yetkililere… Ülkede derhal ulusal yas ilan edilsin. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum Filistinli kardeşlerimizle dayanışmak için derhal ulusal yas ilan edin… TBMM ve Sayın Karamollaoğlu da uygun görürse arkadaşlarımıza talimat olarak iletiyorum. Derhal bir TBMM heyeti oluşturulsun, Dışişleri Bakanlığı’na ve Mısır’a müracaat ederek bu bombalanan hastaneyi görmek üzere BM’ye müracaat ederek hastaneye gitsin. Buradan konuşmakla olmaz gitsinler ve hastanenin ne halde olduğunu görsünler.
"İSTANBUL’DA VE ANKARA’DA MAALESEF KİMDEN TALİMAT ALMIŞLARSA BİBER GAZI KULLANILDI"
Kimse İsrail karşıtı gösterileri engelleyemez. Kimse Filistin’i destekleyen gösterileri engelleyemez. Dün İstanbul’da ve Ankara’da maalesef kimden talimat almışlarsa biber gazı kullanıldı… Türkiye insani yardım koridoru açılmasına öncülük etsin. Mısırla derhal görüşülsün ve Rafa Kapısı’ndan insani yardım koridoru açılsın. TİKA başta olmak üzere Kızılay, AFAD bütün devlet kurumları ve bizim de desteklediğimiz STK’lar Filistin’e gitsin.
"İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ DERHAL TÜRKİYE’DEN GÖNDERİLMELİDİR"
İsrail büyükelçisi derhal Türkiye’den gönderilmelidir. Kendisini sömürge maslahatgüzarı zanneden İsrail maslahatgüzarı dün bana sataşmış. Beni tehdit etmiş üstü örtülü. Biz sizin ağa babalarınızı gördük. Diplomatik kurallara uy haddini bilerek otur. Bu konuda Sayın Dışişleri Bakanı’nı da harekete geçmeye davet ediyorum. Bir ülkenin eski başbakanına bir siyasi partinin genel başkanına ve herhangi T.C. vatandaşına İsrail maslahatgüzarı hitap eden bir tweet atamaz, attırmayız. İslam İşbirliği Teşkilatı derhal toplanmalı. İsrail ile normalleşme süreçleri derhal durdurulsun. Ateşkes ilan etmemiz halinde İsrail’e uygulanacak müeyyideler İslam ülkeleri tarafından topluca açıklansın ve bu müeyyidelere herkes uysun. Gazze’nin imarı için derhal bir fon oluşturulsun."