Adana’da, geçen mayıs ayında meydana gelen trafik kazasında Remziye Rençber adlı kadın hayatını kaybetti, gelini Sultan Rençber ise yaralandı. Bu kazaya ilişkin ilk duruşmanın görüldüğü 6 Ağustos’ta, Adana Adliyesi’nde, annelerini kaybeden Rençber Ailesi ile “Koridoru boşaltın” diyen polisler arasında tartışma çıktı. Davanın görüldüğü duruşma salonu önünde başlayan tartışma sonrasında en az 6 polis; cop, tekme ve yumruklarla Rençber Ailesi’ni topluca dövdü. Koridorlarda dakikalarca süren copla dayağın ardından, ölen Remziye Rençber’in oğlu Mustafa, Mustafa’nın oğlu Orhan ve Orhan’ın arkadaşı Ali Kartal, “polise direnme” suçundan tutuklandı. Rençber Ailesi’nin avukatı Esem Yeğit, “Hiçbir müdahalede bulunmadıkları ve vücudunda kırıklar olduğu halde tutuklandılar. Mağduru oldukları suçun faili durumunda dönüştürüldüler” dedi.
Adana’da, geçen 4 Mayıs’ta Bey Mahallesi 16053 Sokak’ta aracıyla seyir halinde olan Ferhat Dal, direksiyon hakimiyetini kaybedip ahşap kulübeye çarptı. Kazada Sultan ve Remziye Rençber yaralandı. Remziye Rençber bir süre tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti. Bunun üzerine Dal tutuklandı. “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan Dal hakkında Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu davanın ilk duruşması için 6 Ağustos’a gün verildi.
DAYAK KAMERADA
Adana Adliyesi’nin dört ayrı güvenlik kamerası kaydına göre davanın görüleceği duruşma salonu önüne gelen polisler, Rençber Ailesi’nin koridoru boşaltmasını istiyor. Aile ise davalarını izlemek için kalmak istiyor. Polisin izin vermemesine kızan bir kişi duvara eliyle vuruyor. Bunun üzerine polislerden biri, bu genci coplayarak dövüyor. Daha sonra bir başka polis de, üzerlerine gelen aile yakınına tekme atıyor. Sonrasında da bütün polisler cop, tekme ve yumruklarla aile yakınlarını dakikalarca dövüyor. En çok da, itiraz etmekle yetinen Mustafa Rençber dövülüyor. Adliyenin avlusunda ise dayağa başka polisler de katılıyor.
BABA, OĞUL VE ARKADAŞI TUTUKLANDI
Dayaktan sonra gözaltına alınan Mustafa Rençber, savcılıktaki ifadesinde, oğlu, kardeşi ve diğer aile yakınlarıyla birlikte duruşma için beklerken bir polisin “Burada işi olmayan dışarı çıksın” dediğini, kendisinin ise “Abi mahkememiz var” dediğini söyledi. Buna rağmen polis tarafından dövüldüğünü anlatan Rençber, “Özellikle bana çok vurdu. Bunu gören oğlum ve kardeşim onları engellemek istedi. Fakat polisler onlara da saldırdı” dedi. Kardeşi Ahmet Rençber ise “Duruşma başladı, ben içeriye girdim. Bir müddet sonra duruşma salonu önünden bağırtılar duydum. Dışarıya çıkıp baktığımda abim Mustafa’nın üniformalı polisler tarafından darp edildiğini gördüm. Ne olduğunu sormak için polislerin yanına yaklaştım. Bana da vurdular. Akabinde çok sayıda polis duruşma salonu önüne geldi ve bize vurmaya devam etti. Benim yanımdakilerle koşarak dışarıya çıktık. Kısa süre sonra da polisler arkamızdan gelip bizi polis merkezine teslim etti” dedi.
Bunun üzerine Mustafa Rençber, oğlu Orhan ve kardeşi Ahmet ile arkadaşı Ali Kartal “polise etkin direnme ve hakaret” suçlarından 7 Ağustos günü Adana 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nde sevk edildi. Hakim Murat Serdar Toprak, Ahmet Rençber’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakırken, diğerlerini tutukladı. Tutuklama gerekçesi olarak, Rençler Ailesi’nin dayak yeme görüntüleri ile “Olayın meydana geldiği yerin yargı faaliyetinin yürütüldüğü adliye binası içerisi olması ve bu nedenle toplumda oluşan olumsuz etki” gösterildi.
'MAĞDURU OLDUKLARI SUÇUN FAİLİ OLDULAR'
Rençber Ailesi’nin avukatı Esem Yeğit, polisler hakkında şikayetçi olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Görüntülere dikkat ederseniz; koridorda bir sonraki duruşma için gelenler de olduğu halde sadece bizim müvekkilleri çıkarıyorlar. Özel seçilmişler gibi anlaşılıyor. Polis tarafından darp görüyorlar. Mustafa’nın vücudunda kırıklar var. Hem dövüldüler, hem de gözaltına aldılar. Garip olan şu: Polisin kaleme aldığı CD izleme tutanağında Mustafa Rençber’in eyleminin olmadığı yazılmasına rağmen, bu tutanağı tutuklamaya gerekçe saydılar. Bu, cezasızlık politikasının sonucudur. Müvekkillerim mağduru oldukları suçun faili durumuna dönüştüler.”