EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi İzmir 38. Olağan İl Kongresi tüzük komisyonu toplantısıyla başladı. Yarın yapılacak olan kongre öncesi düzenlenen toplantıda CHP Tüzük, Program ve Çalışma Şekilleri Önerileri görüşüldü.
Tüzük toplantısında görüş ve önerileri olanlar kürsüden bunları dile getirdi.
28. Dönem İzmir Milletvekili adayı Birgül Değirmenci de kürsüye gelerek taleplerini dile getirdi.
“SALONUN TIKLIM TIKLIM OLMASI GEREKİRDİ”
Değirmenci konuşmasında şunları söyledi;
“Şu ana kadar sabırla bekledim ama dinlerken de bi yandan düşündüm, düşünürken de üzüldüm. Neden üzüldüm diye sorarsanız? Hepimiz değişimden yana olduğumuzu söylüyoruz, hepimiz partiye yönelik eleştirilerde bulunuyoruz, hepimiz tüzüğün değişmesini istiyoruz ama bu salona baktığımız zaman demek ki o kadar da istemiyoruz. Salonun tıklım tıklım olması gerekirdi. Aksi gibi kulislerde, kapı arkalarında bu konuşmaları yapar olduk. Ben isterdim ki ilçelerde, illlerde kurul değerlendirmesini yapmıştır, bir taslak oluşturmuştur ve biz burada daha ciddi bir şekilde daha programlı ve hedefe yönelik bir şekilde bizimle paylaşılan o taslak tüzük üzerine konuşsaydık. Biz bilmeden körlemesine önerilerde bulunuyoruz, Biz neyi değiştiriyoruz arkadaşlar? Ben bunu anlamış değilim, bu nedenle soruyorum. Değişimde samimi miyiz? Bizim önce düşüncelerimizi, zihniyetimizi değiştirmemiz gerek. Biz zihniyetimizi değiştirmediğimiz sürece katılımcılığı birleştirici bir şekilde dile getirmediğimiz sürece biz değişim yapamayız. Ben bu açıdan üzülüyorum. Hukuçuyum, avukatım ve tüzüğün bir partinin anayasası olduğunu biliyorum cünkü partiler tüzükle yönetilir. En vasıfsızından genel başkanına kadar herkes tüzüğe uymak zorunda. Ama maalesef bu kadar önemli olan bir konuyu gelen çok sayıda üyemizle konuşabilirdik ama onlar dışarıda standlarda yemek kuyruklarında.
Kadın kollarını kaldırmak zorundayız!
Biz kadın kollarımıza neden böyle bir görev verdik? Burası tüzük kurultayına yönelik bir çalışma. kadınlarımıza değer verelim, ayrımcılık yapmayalım diyoruz ama kadınlarımızın çoğunluğu burada olan tüzüğe yönelik eleştiri ya da önerileri duymayacak duyamayacak standlarda. Kadınlara yönelik bakış açımızı değiştirmemiz gerek. Ve nacizane önerim şöyledir; biz evet kadın kolları deniyor gençlik kolları deniyor bu 80 sonrası darbenin getirmiş olduğu bir değişimdir. Bizim o nedenle kadın kolları denilen uygulamamızı kaldırmamız gerekir, biz ayrımcılık yapıyoruz. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi, oy kullanma ve seçilme hakkı verdi ama biz partimizde hala kadın kolları başkanlarımıza kurullarında oy hakkı vermiyoruz. Böyle bir eşitsizlik, ayrımcılık olabilir mi? Biz bu kolları kaldırmak zorundayız. Kadınlarımız ve erkeklerimiz arasında oy farklılığı yoktur. Birlikte mücadele etmeli ve yürümek zorundayız. Adaylıklar konusunda fermuar sistemi getirilmesi lazım. Eşitlik adı altında toplumsal değer yargılarımızdan dolayı bir ayrımcılık yaşanıyor kadınlarımız arka planda kalıyor. O nedenle kadın kollarını ortadan kaldırarak, aday ve adaylıklarda fermuar sistemini getirerek eşitlikçi bir şekilde adaylıkların sağlanması lazım.
Üyelere eğitim şart!
Gençlere ayrı çalışmalar yapılabilir ama gençliğimizin de kadın ve erkek üyelerimizin de aynı şekilde bir eğitim sürecinden geçmesi gerekir. Bu eğitim süreci neyi işaret ediyor? Aktif ve etkin üyeliği ediyor. Sorduğumuz zaman birçok arkadaşımıza programımızı okumuş mudur? Altı okumuz var. Altı okun anlamları doğrultusunda neyi ifade ettiğini ,neyi anlattığını anlatabilecek durumdalar mıdır? Biz öğretemiyoruz; biz gençlerimize, kadınlarımıza, erkek üyelerimize. Cumhuriyet halk partili olarak gelişen dünya konjonktürü içerisinde politika üretme konusunda eksik kalıyoruz çünkü bilgimiz yeterli değil, bakışımız yeterli değil."