Gökova Körfezi merkezli olarak meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremi değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, bu bölgede daha büyük bir deprem beklenmediğini söyledi.
'Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir'' diyen Ercan, depremin yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ercan, "Bu depremin ana deprem olduğu, ardından daha büyük bir depremin gelmesinin şaşırtıcı olacağı kanısındayım. Artçı depremler gün boyu, ayrıca gelecek 3 hafta yoğun olarak sürecektir. Bunların büyüklükleri 5.2’ye dek varabilir" diye konuştu.
Jeofizik profesörü, deprem bilimci Prof. Dr. Ercan, bu depremin belirtisinin 3-4 yıl önce başladığını belirterek, "Karada ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. Deprem bu kırıkla Gökova kırığının kesim yerinde olmuştur. Ve bu düşüntü türünde bir kırıktır, yanal atımlı değildir. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bunun yüksekliği 1 metreye kadar varabildi ve karaya doğru ilerledi. Teknelere zarar verdi ve tekrar geri çekildi. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Çünkü düşey atım çok büyük değildi. Burada olabilecek en büyük deprem 7- 7.2 büyüklüğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır. Bölgede artıçı depremler ise sürecektir. Bu deprem özellikle İstanköy adasında etkili olmuştur" dedi.
Bodrum’da yıkım görülmemesinin 2007 deprem yönetmeliğinin başarısı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan şöyle devam etti:
''BODRUM KALESİ YIKILMADIYSA...''
"Bu yönetmelikle sağlam yerde sağlam yapılar yapılmıştır. Türkiye büyük bir sınavdan başarı ile çıkmıştır. Bodrum’daki yapılar 6.6’lık bir depreme kadar dayanıklıdır. Ancak köylerdeki yığma yapılarda hasar görülebilir. Bodrum Kalesi’nin bu depreme dayanabilmesi çok iyi bir şeydir. Bodrum Kalesi yıkılmadıysa, bölgedeki turistik tesislerin ve yazlık konutların yıkılması zaten beklenemez. Bodrum’un zemine topraktan oluşmamaktadır, kayadan oluşmaktadır. Bu nedenle depremin yıkım gücü ’5’ olmuştur. Eğer aynı deprem Doğu Anadolu’da olsaydı, yıkım gücü 8-9 olurdu. Depremin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yıkım yapsa bu sürede yapardı. 1894 İstanbul Adalar depremi bu büyüklükteydi, o da 16 saniye sürmüştü, kapalı Çarşı ve camiler yıkılmıştı, ölümcül olmuştu. Türkiye’de yapı niteliği arttı. Gerek yer bilimcileri gerekse inşaat mühendisleri ve mimarları, ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kutluyorum. Türkiye büyük bir sınavdan olumlu olarak geçmiştir. Aferin Türkiye’nin bilimine. Yazlıkçıların bölgeden kaçışmasına neden yoktur. Denize girebilirler. İki yıldır kötü olan turizme deprem yüzünden darbe vurulmasın."
''3 İLE 4 ATOM BOMBASI GÜCÜNDE''
Depremin yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, "Bu depremin ana deprem olduğu, ardından daha büyük bir depremin gelmesinin şaşırtıcı olacağı kanısındayım. Artçı depremler gün boyu, ayrıca gelecek 3 hafta yoğun olarak sürecektir. Bunların büyüklükleri 5.2’ye dek varabilir" diye konuştu.
YAKIN GEÇMİŞTEKİ YIKICI DEPREMLER
Prof. Dr. Ercan, bu bölgede, yakın geçmişte yaşanan yıkıcı depremlerin 1926’da Finike’de 6.9, 1941’de Muğla’da 6.0, 1941’de Muğla’da 5.7, 1957’de Fethiye’de 7.1, 1956’da Köyceğiz’de 5.7, 1961’de Marmaris’te 6.5, 1969’da Fethiye’de 6.2, 2004’te Gökova’da (Bodrum) 5.5, 5.4, 5.0 olduğu bilgisini de verdi.
SÖZBİLİR: UZAKLIĞI YIKICILIĞINI AZALTTI
Öte yandan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de yaptığı açıklamada, Muğla açıklarındaki depremin Batı Anadolu tektoniği içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Ayvacık, Midilli ve Manisa'daki depremlerle ilişkili." dedi.
özbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin 11 saniye sürdüğünü ve doğu-batı uzanımlı Gökova fayının batı segmentinde meydana geldiğini bildirdi.
Ana şoktan sonra 100'ün üzerinde 4,6 büyüklüğüne erişen artçılar olduğunu aktaran Sözbilir, "Gökova fayı aynı zamanda bu havzayı kuzeyden sınırlayan ana fay olduğundan buna bağlı segmentlerde yeni ana şoklar gelişecektir." diye konuştu.
Yenilerini tetiklemesi olası görülen depremin Ege'de bir süredir yaşanan depremlerle bağlantısının bulunduğunu vurgulayan Sözbilir, şunları söyledi:
"Batı Anadolu tektoniği içinde değerlendirilmesi gereken bir deprem. Bu depremi Ayvacık, Midilli ve Manisa'daki depremlerle ilişkilendirmek daha doğru olur. Batı Anadolu'da son 7 ayda meydana gelen depremler gerilim farkı oluşturuyor. Kabukta çok sayıda fay olduğu ve kabuk heterojen davrandığı için. Bu nedenle yeni ana şoklar gelişebilir ve bunlar deprem fırtınası yaratabilir. Depremin merkez üstünün yerleşim yerlerine uzak olması yıkıcı etsini azalttı."
Sözbilir, Ege Denizi'nde tarihsel dönemdeki depremler sonrası tsunami oluştuğunu anımsatarak, depremlerin böyle bir etkisinin de görülebileceğini kaydetti.
AKÇIĞ: SU TERS DÖNEREK VURMUŞ
Gökova Körfezi'nde Bodrum açıklarında meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremi değerlendiren deprem uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ, bölgedeki fay hatları aktif olduğu için bu depremin beklendiğini belirtti. Prof. Dr. Akçığ, "Tsunaminin bu kadar çok zarar vermesinin sebebi, denizin çekilmeden ve deniz yüzeyindeki kırılmadan dolayı, faylar düşey hareket ettiği için su ters dönerek güçlü bir şekilde kıyıya vurmuş. Araçlar ve tekneler zarar görmüş. Şansımıza bu küçük bir deprem. O yüzden buna 'mini tsunami' demek daha doğru" dedi.
Gökova Körfezi'nde bugün saat 01.31'de meydana gelen 6.5 büyüklüğünde depremle ilgili açıklama yapan deprem uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ da, bölgedeki fay hatlarının aktif olmasından dolayı depremi 'beklenen deprem' olarak yorumladı. Deprem sonrasında yaşanan artçı sarsıntılar için vatandaşları uyaran Prof. Dr. Akçığ, "Bu deprem için 'sürpriz' denemez. Beklenen bir depremdi, çünkü bölgede aktivite son yıllarda fazlaydı. Gökova Körfezi'ndeki fayın kırılmamış son parçasıydı. Batı'da kalan parçayı kırarak, evrimi tamamlanmış durumda. Tam kesinleşmedi büyüklük, 6.2 ile 6.8 arasında söyleniyor. O bölge için daha büyük bir deprem bekleyemeyiz. Bundan sonra depremden 1 saat sonra başlayan artçı depremleri bekleyebiliriz. Bunlar da genellikle, 4 ve 5.3 arası artçı depremler meydana olur. Zaten depremden sonra 5.3 şiddetinde deprem oldu. Bu artçılar hissetmediğimiz düzeyde olanlarla birlikte 1 ay boyunca sürebilir, dikkatli olmak gerekir" dedi.
Gökova Körfezi'ndeki fay hattının çevresindeki fayları etkilemeyeceği belirten Prof. Dr. Akçığ, "Bu fay hattının çevresinde etkileyeceği tetikleyeceği bir fay yok. Onlar daha kuzeyde kalıyor. Bu düşey atımlı fay olduğu için başka fayları etkileyeceğini düşünmüyorum. Haziran'da Ege Denizi'nde deprem meydana geldi. Bunlar birbirlerinden bağımsız faylar" diye konuştu.
Kandilli Rasathanesi'nden yapılan 40 santimetrelik tsunami açıklamasına da değinen Prof. Dr. Akçığ, "Deniz dibindeki 40 santimetrelik çökmeden dolayı tsunami oluşmuş. Buna 'mini tsunami' demek daha doğru olur. Deniz 20 metre geri çekilip 1 metre dalga boyuyla 100 metre kadar karanın içine girmiş. Önüne ne geldiyse silip süpürmüş. Ege Bölgesi'ne baktığımızda tarihte tsunami örnekleri görmek mümkün. Bu kadar çok zarar vermesinin sebebi ise çekilmeden ve deniz yüzeyindeki kırılmadan dolayı, faylar düşey hareket ettiği için su ters dönerek güçlü bir şekilde kıyıya vurmuş.
Araçlar ve tekneler zarar görmüş. Şansımıza bu küçük bir deprem. O yüzden buna 'mini tsunami' demek daha doğru. Dönemlere baktığımızda Milas-Bodrum Havalimanı yapılırken zemin çalışmalarında deniz kökenli malzemelere rastlanmıştır. Bu da daha önceki dönemlerde o malzemelerin tsunamiyle gittiğini gösterir. Bu depremdeki en büyük şansımız Bodrum'un kaya zemin üzerine inşaa edilmiş olmasıdır. Bir önemli etken de Bodrum'daki binaların usulüne uygun alarak inşaa edilmesidir. Kurallara uygun yapıldığı için binalar zarar görmedi. 'Depremden korkma geç kalmaktan kork' diyoruz. Sağlam zemini bulup kuralına uygun yaparsanız evinizde gönül rahatlığıyla oturabilirsiniz" dedi.
DEPREM UZMANI ÜŞÜMEZSOY: 'BODRUMLULAR RAHAT ETSİN'
Yunanistan'ın Lefkada bölgesinden Bodrum ve Kos arasında saat 01.31'de meydana gelen depremle ilgili İHA'ya özel açıklamalar yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, "Bodrumlular rahat etsin. Bu fay hattında stres boşalmıştır. Tatilciler tatillerine devam etsin" dedi.
Bodrum ve Kos arasında saat 01.31'de meydana gelen deprem, İzmir'den Fethiye'ye kadar tüm sahil şeridinde büyük paniğe yol açtı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, bu sabah yaptığı açıklamayla depremin 6.6 büyüklüğünde olduğunu duyurdu. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, fay hatlarını incelemek üzere gittiği Yunanistan'ın Lefkada bölgesinden İHA'ya özel açıklamalar yaptı. Üşümezsoy, açıklamasında, “Şu anda Lefkada Poros'tayım 2015'te büyük depremin etkisini inceledim. Geçen yıl da aynı hattın devamı olarak Kefalonya ve Zakinthos fay hatlarının karadaki çalışmasını incelemiştim. Bu çalışma esnasında Yunanistan'dayken geçmişte Bodrum ve Kos'ta incelediğim fay hattından bir haber geldi. Bu fay hattının Rodos'ta 2015 yılında olan deprem sonrası yazdığım 'Ege'de depremler nereye' adlı makalede bunun riskini belirtmiştim. Bu risk tanımlanmış bir riskti. Örenden Yalıkavak ve Bodrum'a uzanan fay hattı kırılması gerçekleşmemiştir. Sürekli bölgede 5’lik depremler olmaktaydı. Bu deprem buradaki stresin boşalmasıdır. Bodrumlular rahat etsin. Bu fay hattında stres boşalmıştır. Tatilciler tatillerine devam etsin" diye konuştu.(DHA-AA-İHA)