Ege Postası
Geri

Dervişoğlu'ndan Erdoğan ve Bahçeli'ye tepki

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "hicret" ve "göçmen" çıkışlarına tepki göstererek "Türkiye'de göçmen varmış, hadisenin adı da hicretmiş. Hicrete kurban olun. Bu bezirgan saltanatıyla oynadığınız demografik kumarın, o mukaddes hicret ile hiçbir benzerliği yoktur. Ağızınızdan çıkanı kulağınız duysun. Kendinize gelin kendinize" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Suriye'de düzenlenen konferansa tepki göstererek "Pişmiş aşa su katma" çıkışında bulunduğunu da hatırlatan Dervişoğlu, "Bunların pişirdiğin aşın malzemesi zehirdir. Su katsalar ne, katmasalar ne! Pişmiş aş dediğin, bu millete dayatılan baldıran zehridir! Bugün incinmişsin. Bekle, sandık geldiğinde çok daha fazla incineceksin. Bu millet bu ihaneti affetmeyecek" diye ekledi.
Dervişoğlu'ndan Erdoğan ve Bahçeli'ye tepki
Haberler / Politika
30 Nisan 2025 Çarşamba 13:35
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.

Dervişoğlu, konuşmasına başlamadan önce İYİ Parti’ye katılan Zafer Partisi Adana Kurucu İl Başkanı Mahmut Kuşdemir'e, Zafer Partisi Balıkesir Kurucu İl Başkanı Suat Aydın'a, Zafer Partisi Bursa Kurucu İl Başkanı Halil İbrahim Aydın'a, Zafer Partisi Çankırı Kurucu İl Başkanı Kenan Karakuş'a, Zafer Partisi Mersin Kurucu İl Başkanı Ahmet Alaca'ya, Zafer Partisi Şanlıurfa Kurucu İl Başkanı İbrahim Nahya'ya ve Zafer Partisi Kırıkkale Kurucu İl Başkanı Salim Duruakan'a rozetlerini taktı.

Daha önce İYİ Parti'ye katılan Zafer Partisi Afyonkarahisar Kurucu İl Başkanı Mevlüt Tekdemir ve Zafer Partisi Antalya Kurucu İl Başkanı Galip İlya, kürsüye davet edilen diğer isimler oldu. İstanbul’da 23 Nisan günü gerçekleşen 6.2 şiddetindeki deprem üzerinden iktidara yüklenen Dervişoğlu, “Çok hayati görülen dış politika meseleleri, en netameli siyasi krizler, hatta en derin ekonomik darboğaz bile; milyonlarca insanımızı ve tüm vatanımızı ilgilendiren deprem gündeminin gerisine düşmektedir. Çünkü, mesele ne kadar İstanbul ise bir o kadar Türkiye’dir. Yaşanan, deprem bir kez daha göstermiştir ki, 25 yıl kesintisiz şekilde İstanbul’u, 23 yıldır da Türkiye’yi yönetmiş Erdoğan ve avanesi; ne Türkiye’yi ne de İstanbul’u depreme hazırlayamamıştır. Buna dair niyetleri olmadığı gibi, bundan sonra da olmayacaktır. Dönüşüm deyince, arsa ve imar rantını hatırlıyorlar. İnşaat deyince AVM ve lüks rezidanslar dışında akıllarına bir şey gelmiyor. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da hiçbir vizyonları yok. Eski Türkiye derken, aslında kendilerini tarif ediyorlar. Çünkü, iktidarları da kendileri de eskidir” dedi. 

“Atanmış ulaştırma sekreterine soruyorum”

Deprem günü telefon hatlarında yaşanan problemlere işaret ederek Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na tepki gösteren Dervişoğlu, “En ufak bir geliştirme yapılmamıştır. Ucuz atlattığımız bu depremde bile, milletçe doyuramadığımız telefon operatörleri çuvallamıştır. Buradan atanmış ulaştırma sekreterine, milletim adına soruyorum; 6 Şubat’ta vatandaşlarımızın yaşadığı sıkıntıdan ders çıkarıp, gerekli önlemleri neden almadınız? Türkiye, dünyanın en pahalı ve en vasat iletişim hizmetine tonla para öderken, depremde, felaketlerde dahi cep telefonu kullanamazken, internete ulaşamazken, siz işinize geldiğinde ustaca bant daraltıyor, sosyal medyaya sansür koyabiliyorsunuz. Varlık Fonu’na aldığınız Türk Telekom’u da, Turkcell’i de siz yönetiyorsunuz. Milletin cebinden rant şebekelerine kaynak aktarmak dışında, iktidarın torpillilerine milyonlarca lira huzur hakkı ödemek dışında; Allah aşkına hiç birinizin aklına bu milletin hayrına, geleceğine, refahına dair bir şey yapmak gelmiyor mu?” şeklinde konuştu. 

“Devlet adamlığından vazgeçtim, bunlarda Allah korkusunun zerresi kalmamış”

Toplanma alanlarının gasp edildiğine, deprem vergilerinin ise başka alanlarda kullanıldığına işaret eden Dervişoğlu, “16 milyonluk İstanbul’da afet toplanma alanları yoktur. İşaretlenmiş alanlar da milletten gasp edilmiştir.  Bu toplanma alanları olmadığı için can havli ile Gezi Parkı’nda toplanmak isteyen vatandaşlarımıza da izin verilmemiştir.

Vatandaşından korkar hale gelmiş tek adam ve iktidarı ‘Gezi parkı sembol bir alan, burada toplananlar gösteri yapar mı?’ korkusu ile vatandaşın hayatını travmalarına kurban etmiştir. Devlet adamlığından vazgeçtim bunlarda vicdan ve Allah korkusunun da zerresi kalmamış. Tek dertleri vazgeçemedikleri iktidarları olmuş. Düşünebiliyor musunuz?

1999 depremi sonrası belirlenen 470 toplanma alanından bugün sadece 77 tanesi kullanılabiliyor. Gerisi ise hepimizce malum olduğu üzere gasp edilmiş, şehrin soluk borusuna AVM’ler, lüks rezidanslar ve gökdelenler dikilmiştir. 25 yıldır, internetten, telefondan, emlaktan, arabalardan ve daha birçok kalemden deprem vergisi toplanıyor, ÖTV toplanıyor. 23 yılda bu iktidar da topladı. Az-buz bir para değil, neredeyse 40 milyar dolar para ediyor. Binalar çürük, internet çekmiyor. Millet afette toplanacak alan bile bulamıyor. Depreme hazırlık bahanesiyle topladığınız parayı başka yerlere harcayıp, vatandaşımızı ölüme terk ettiniz” değerlendirmesini yaptı. 

“Konutu Türk vatandaşına yapıyorsunuz da, reklamı niye Arap ülkelerinin televizyonlarında yayınlatıyorsunuz?”

Yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul Projesi’ne değinen Dervişoğlu, “Suyun altından değerli hale geldiği çağımızda; İstanbul’un son sulak alanlarına, su kaynaklarına saldırıyorlar. Kılıfı da hazırlamışlar. Neymiş; vatandaşa toplu konut yapacaklarmış.Yahu, konutu Türk vatandaşına yapıyorsunuz da, reklamı niye Arap ülkelerinin televizyonlarında yayınlatıyorsunuz? Bu büyük yağmayı, ‘Ayşe teyzeye, Ahmet amcaya ev yapıyoruz’ diye perdelemeye çalışıyor, petrol zenginlerinden müşteri bulmaya gayret sarf ediyorsunuz. Sizin bu oyunlarınız bitmek bilmedi, biteceği de benzemiyor.Şu artık gün gibi ortadadır; sarayın bekası ile milletin bekası birbirinden farklıdır.Türk milletinin devletini, Türk milletinden kopmuş bir avuç azınlık idare etmektedir. Bundan sonra iki seçenek var; ya millet bekası galip gelecek ya da sarayın bekası Türk milletini ezecektir. Sorun sarayda, çare ise buradadır, Meclis’tedir!” şeklinde konuştu. 

“Seni bakan yapana yazıklar olsun”

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Eğer çocuğunuz yoksa aile olamıyorsunuz, sadece karı koca oluyorsunuz” şeklindeki sözlerine tepki gösteren Dervişoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ün de çocuğu yoktu ama büyük Türk Milleti, halen O’nun evladı olmaya devam ediyor. Cennet mekan Süleyman Demirel’in de çocuğu yoktu ama bütün Türkiye halen O’na da ‘baba’ diyor. Seni bakan yapana yazıklar olsun” dedi.

“Teröriste terörist demekten vaz mı geçtiniz?”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘başörtüsü’ ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un ‘yapay zeka’ çıkışlarına da tepki gösteren Dervişoğlu, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan askere dair açıklamasına ise çok sert çıktı. 

“Bir kahramanımızın şehadetinden değil de, yolda çarptığı yavru kediden bahsediyor sanki” diyen Dervişoğlu, “Tüm hayatını Türk ordusunda, teğmenlikten orgeneralliğe, hatta Genelkurmay Başkanlığına kadar o üniformayla geçirmiş birinin ettiği söze bakar mısınız. Üniformayı çıkarıp, bir buçuk sene bakanlık yapınca mu bu hale geldin Sayın Bakan? Soruyorum; o drone’u kim attı? Türk ordusunun, polisimizin, korucularımızın yıllardır kahramanca mücadele ettiği hain teröristler atmadı mı? Cumhur koalisyonundan hisse alınca, artık Mehmetçik katiline katil, teröriste terörist demekten vaz mı geçtiniz? 50 yıl hizmet verdiğiniz ordumuzun hassasiyetlerini 1 yılda hafızanızdan mı sildiniz? Beyler, siz bizle yine dalga mı geçiyorsunuz? Sözde çözüm, özde ihanet sürecinizde, valilere, komutanlara ‘teröristleri görmeyin, operasyon yapmayın’ emri verdiğinizde; hendekler kazıp, bombalar, mayınlar, tuzaklar döşeyen, silahlanan ve ayaklanma çıkaran aynı PKK değil midir bu işin faili. Yine mi adını koyamıyorsunuz? Size bu saçma lafları ettiren, ikinci ihanet sürecinin büyüsü müdür? Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler! Şehide kelle diyerek, teröriste barış güvercini muamelesi yaparak; bu ülkeyi dün götürdüğünüz yer neresiyse, bugün de aynıdır. Vatana ihanet görevi tevdi edilmiş aparatların ajandasına değil, vatana hizmet için hayatını ortaya koymuş kahraman Türk ordusunun şerefine uygun davranın. Unutmayın! Vatana hizmetin mükafatı, şeref ve şehadet; bu kafayla saraya hizmetin mükafatı da ihanetle anılacaktır.” ifadesini kullandı. 

“Erdoğan’ın barutu tükendi”

Napolyon'un bir hikayesini paylaşarak devam eden Dervişoğlu, komutanlarından birine sorduğu 'Savaşı neden kaybettik' sorusuna 'Beş nedeni var efendim. Birincisi barut bitti' cevabını alan Napolyon'un 'Tamam dur, ötekileri sıralamanın anlamı yok' dediğini anlattı. 

Dervişoğlu, "Türkiye ekonomisinin durumu da budur. Halin sebebini sorarsanız da tek bir nedeni vardır; Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bir saray tasallutu ile karşı karşıyadır. Aşılması gereken de budur. Türkiye ne zaman ki, Erdoğan'dan ve onun inşa ettiği saray düzeninden kurtulur, işte o zaman refaha ve feraha ulaşmaya muvaffak olur. Çünkü bu tasallut, elde avuçta lazım olan ne varsa tüketmiştir. Gerisini saymamıza gerek bile yoktur. Erdoğan'ın barutu tükenmiştir. İlk seçimde kaybedip valizini toplayarak bu ülkenin başından gidecektir” diye ekledi. 

“İstanbul’un düşmesi nasıl ki imparatorluğun sonunu getirdiyse…”

Türkiye’nin toplam nüfusunun yüzde 93’ü il ve ilçe merkezlerinde yaşarken sadece yüzde 7’sinin köylerde ve kırsal alanlarda yaşadığını söyleyen Dervişoğlu, “Bu üretimin durması demektir. Türkiye, tarımdaki üretimiyle, kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıkmıştır. Bu, vatanın terk edilmesi demektir! Verimli ovaları eken yoktur. İktidar çiftçiyi, köylüyü doğduğuna pişman ettikçe tarlalar boşalmıştır. Köy okullarını kapattıkça, devlet eğitimden elini çektikçe köylerde çocuk kalmamıştır. Hasta garantili şehir hastaneleri rantı için sağlık ocakları, devlet hastaneleri kapatıldıkça, önleyici sağlık hizmetleri bir kenara atıldıkça taşrada insanımız yaşayamaz hale gelmiştir. Bugün yaşadığımız kaçak nüfus sorununun  en büyük risklerinden biri de budur. Kendin ekemediğin tarlayı, kendin bakamadığın hayvanı yarın başkaları ekecektir ve başkaları güdecektir. İş bu haldeyken, nüfus hareketliliğinin, sanayi ve hizmet üretiminin yüzde 30’undan fazlasına ev sahipliği yapan bir şehrin, İstanbul’un yıkımını hiçbir millet, hiçbir devlet kaldıramaz. Fatura sadece yüz milyarlarca dolar olmayacaktır. Geçmişten geleceğe uzanan bir yıkım riskiyle karşı karşıyayız. Nasıl ki geçmişte, İstanbul’un düşmesi, imparatorluğun sonunu getirdiyse; iktidarın, İstanbul merkezli rant ve finans odaklı büyüme projesinin sonu da bundan çok daha hazin neticeler doğurabilir” değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan’a tepki: “Ağızınızdan çıkanı kulağınız duysun”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Modeli programındaki 'göçmen' ve 'hicret' çıkışlarına değinen Dervişoğlu, “Tüm kutsallarımızı yalanlarına alet etmekten utanmıyorlar. Türkiye’de göçmen varmış, hadisenin adı da hicretmiş. Siz hicrete kurban olun. Bu bezirgan saltanatıyla oynadığınız demografik kumarın, o mukaddes hicret ile hiçbir benzerliği, hiçbir alakası yoktur. Ağızınızdan çıkanı kulağınız duysun. Kendinize gelin!” dedi.

Bahçeli’ye: “Sandık geldiğinde çok daha fazla incineceksin”

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Suriye'de düzenlenen konferansa tepki göstererek "Pişmiş aşa su katma" çıkışında bulunduğunu da hatırlatan Dervişoğlu, “Artık teröristlerle pek sıkı fıkı oldu. Ama Suriye’deki konferansa incinmiş. ‘Pişmiş aşa su katmayın’ diyor. Hala hayal aleminde. İlk gün söyledim, yeniden hatırlatayım; bunların pişirdiğin aşın malzemesi zehirdir zehir. Su katsalar ne, katmasalar ne! Pişmiş aş dediğin, bu millete dayatılan baldıran zehridir! Bugün incinmişsin. Bekle, sandık geldiğinde çok daha fazla incineceksin. Bu millet bu ihaneti affetmeyecek, göreceksin” diye ekledi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası