Ege Postası
Geri

Devrim şehitleri etkinliklerle anıldı

Milletimizin gönlünde ölümsüzleşmiş Devrim Şehitlerimiz Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Bey’i anma etkinlikleri kapsamında Menemen Belediyesi bu yıl da Belediye Kültür Merkezi’nde çeşitli etkinlikler düzenledi. Devrim Şehitlerimizi anma etkinliklerimizi yüzlerce vatandaş büyük bir ilgiyle izledi.
Devrim şehitleri etkinliklerle anıldı
Haberler / Yerel Yönetimler
24 Aralık 2013 Salı 12:01
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Belediye Kültür Merkezi girişinde, Kubilay’ı Anma Etkinlikleri çerçevesinde Menemen Belediyesi ve Menemen tarihine yönelik çalışmaları ve kitapları ile tanınan araştırmacı-yazar Oktay Özengin işbirliğinde açılan “Kubilay Olayı Tarihi Fotoğraf Sergisi’ izleyicilerini büyüledi. Kubilay Olayı’nı anlatan fotoğrafları inceleyen ve izlenim defterine duygularını aktan vatandaşlar; serginin sonunda imza günü gerçekleştiren Oktay Özengin’in son kitabı “Kubilay Olayı Tarihi-40 Gün” adlı esere sahip oldular. Menemen Belediyesi katkılarıyla 2 bin kitap vatandaşa ücretsiz dağıtıldı.

Gençler Kubilay’a Mektupla Seslendi
Devrim Şehidi Kubilay, Bekçi Hasan ve Şevki Bey’i anma etkinlikleri kapsamında Menemen Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Kubilay’a Mektup Yarışması”nın ödül töreni ise Belediye Kültür Merkezi Erdal İnönü Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun da konferans vermek için hazır bulunduğu salonda saygı duruşu ve istiklal marşımız hep birlikte coşku içinde okundu. Atatürkçü Düşünce Derneği Bilim Danışma Kurulu Üyesi Ahmet Gürel’in “Kubilay’dan Özbilgin’e Demokrasi Şehitlerimiz” adını verdiği slayt gösteriminde, tüm Devrim Şehitlerimiz salondan gelen yoğun alkışlarla bir kez daha anıldı. Daha sonra “Kubilay’a Mektup Yarışması”nda dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.

İlk olarak ortaokul kategorisinde birinci olan İrfan Erdem Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Elif Usta mektubunu sahnede seslendirdi. Ardından ikinci olan 80. Yıl Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Sabiha Akyıldız ile üçüncü olan Şehit Kemal Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi İlayda İnceoğlu da ödüllerini almak üzere sahneye davet edildi. Dereceye giren öğrencilere ödüllerini takdim eden Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin burada yaptığı konuşmada; “Karşı devrimin hızlı bir şekilde yayılması için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Atatürkçü düşünceyi ve Atatürk ilke ve devrimlerini asla yok edemeyecekler. Çünkü her birimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Dünden bugüne, bugünden yarına bu gençlerimize kadar her birimize çok önemli görevler düşüyor. Şayet böylesi güzel gençler yetiştirebiliyorsak biz Türk toplumu olarak, inanın bizi ne içten, ne dıştan yıkabilirler” dedi.

Törende mektubunu okuyarak yoğun alkış alan Lise kategorisi birincisi Haldun Koşay Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Cihan Ertürk ve aynı kategoride ikinci olan Menemen Kız Teknik ve Meslek Lisesi 12. sınıf öğrencisi Reyhan Çetin ile üçüncü olan Halide Gencer Ticaret Meslek Lisesi 9. sınıf öğrencisi Öykü Şenel’e ise ödüllerini, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu takdim etti.

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na Yoğun İlgi
Salonu Hınca Hınç Doldurdular

Devrim Şehitlerimizi Anma Etkinlikleri kapsamında Menemen Belediyesi’nin düzenlediği, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun ‘Demokrasi ve Laiklik’ konulu konferansını izlemeye gelenler, Erdal İnönü Konferans Salonu’nu hınca hınç doldurdu.

Konferans öncesinde Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ile birlikte protokol sıraları yerine halkın arasında oturan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu; “Bizler Mustafa Kemal Atatürk’ün, başöğretmenin izinden gidiyoruz dostlar” sözleriyle başladığı konuşmasına şöyle devam etti; “Bizler Kubilay öğretmenin öğrencileriyiz. Bizler Cumhuriyet’in bekçileriyiz. Bizim görev belgemiz Atatürk’ün Gençliğe Hitabesidir. Biz Türk milletiyiz. Aziz vatanın bütün tersanelerine varsın girilmiş olsun, bütün üniversiteleri varsın işgal altında olsun, bütün kaleleri varsın zapt edilmiş olsun biz de bu yürek, bu ülke sevgisi, bu millet sevgisi oldukça küllerimizden doğarız ve bütün dünyayı yeri gelir yine şaşırtırız hiç merak etmeyin.”

“Van’a gönderselerdi de çocuklar ısınsaydı”
Bugün Türkiye’de Cumhuriyet tarihinin en büyük ve skandal yolsuzluk soruşturmasının yürütüldüğünü söyleyen Feyzioğlu, “Bizim evimizde ayakkabı kutularında olsa olsa sadece ayakkabı var. Bari ayakkabı kutularına dolarları dolduranlar içindeki ayakkabıları Van’a gönderselerdi de çocuklar ısınsaydı. Bu soruşturmada tarihe tanıklık ediyoruz. Bu yolsuzluk soruşturmasının kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Milletin parasını kendi gemiciklerine yatıranlara izin vermeyeceğiz. Ahir ömürlerinde nesiller boyu yetecek zenginliği bir çırpıda elde edenlerin yakasını bırakmayacağız dostlarım. Bu millet, bunun hesabını bağımsız ve tarafsız mahkemelerde soracaktır. Yolsuzluk soruşturması dolayısıyla suçsuzluk karinesini hatırladılar. Aman dediler CD’ler sahte filan çıkmasın. Aman dediler lekelenmeme hakkı. Bir Bakan’ın en acı günü, soruşturmayı gazeteden öğrenmiş. Ali İsmail’in, Ethem’in babasının acısı ne olaca? Bir arayıp başsağlığı bile dilemediler. Yurttaşın gözünü çıkardılar, başından vurdular, bir tek polis müdürünü görevinden almadılar. Ne zaman ki Bakanların çocuklarına soruşturma açıldı daha o gece Türkiye’nin bütün Emniyet Müdürleri görevden alındı. Burada Türk milletinin zekasıyla kimse alay etmesin” şeklinde konuştu ve adli kolluk yönetmeliğinde yargıyı idareye bağlayan değişikliğe karşı Türkiye Barolar Birliği olarak dava açtıklarını duyurdu.

“Şu anda yargı maalesef siyasetin kapışma alanıdır”

Siyasetin bugün yargının arenasında sahnelenmekte olduğunu belirten Feyzioğlu, “Siyasi iktidarın sandıktan çıkan kanadıyla, bizzat sandıktan çıkan kanat tarafından devletin içine yerleştirilmiş diğer kanadı en yukarıda Cumhurbaşkanlığı seçimi sebebiyle kapışmasaydı, o ayakkabı kutularındaki dolarlar hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktı. Bir illüzyona kapılmayın. Bizim hedefimiz gerçeğin, adaletin ortaya çıkması. Şu anda yargı maalesef siyasetin kapışma alanıdır. Ama bu kapışmadan yolsuzluk ortaya çıkacaksa, varsın çıksın biz takip ediyoruz. Bugün zindanlara yine bu soruşturmanın kahramanları tarafından atılmış yurtseverler için ne talep ediyorsak, o haklar çerçevesinde ortaya çıkmasını istiyoruz. Çünkü biz ikiyüzlü değiliz” dedi.

“Sandıkla geleni sandıkla göndermek zorunludur.”
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zor zamanlarından birini yaşıyor” diyen Feyzioğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti; “Hiçbir dönemde yaşam damarlarımıza bu kadar basılmadı, hiçbir dönemde var olmak var olmamak arasında hiç bu kadar sıkışmadık. Şimdi bugün akıllı olma zamanı. Hem coşkulu hem de akılla hareket etme zamanı. Coşkuya kapılıp akılsızlık yapmanın bedelini sadece biz değil, çocuklarımız ve torunlarımız da öder. Sandıkla geleni sandıkla göndermek zorunludur. Demokrasinin kuralı budur. Bugün ne çekiyorsak darbelerden çekiyoruz. Ben size mucize bir çözüm önermiyorum. Ben size çok çalışmaktan, halkla bir olmaktan söz ediyorum. Halkın içinden olduğumuzu bir an bile unutmadan mazeret üretmeden, şikayet etmeden çalışmaktan söz ediyorum. Demokrasi, hukuk devleti ve vatan için çalışalım diyorum. Eğer seçim sisteminden, oyların çalındığından şikayet ediliyorsa, o zaman her sandığın başında durursunuz. Çalan kadar çaldıran da suçludur. Sandığına sahip çıkmayan devleti yönetmeye talip olamaz. Eğer basında yer bulamıyorsan sokaklar bizim, televizyonda yer bulamıyorsan kahveler, meydanlar bizim. Bu Cumhuriyeti sızlananlar kurmadı, mücadele edenler, savaşanlar kurdu. Atatürk milliyetçiliğine sarılmamız lazım. Kürtçülüğün panzehiri ırkçılık değil, Atatürk milliyetçiliği olmalı. Birleşe birleşe büyümenin ne demek olduğunu anla. Sırtın uçuruma dayandı. Ya mücadele edeceksin ya da uçurumdan yuvarlanacaksın.”

“Sivil toplumun işi kermes yapmak değildir”

Sivil toplumun önemine de değinen Feyzioğlu, “Sivil toplum örgütlenmesi malesef darbeler sebebiyle daha yeni yeni kendini bulmakta. Yeni bir sivil toplum örgütlenme alanı sosyal medya. Türkiye bunu keşfetti. Sivil toplumun gücü sahip olunan üye sayısı değil, yaptıklarının etkinliği ve arkasına kaç kişiyi alabildiğidir. Yoksa işi kermes yapmak değildir. Çözüm, sivil toplumun siyasi partilerin kapısını kırıp açmasındadır” diye konuştu.

Gezi olayı iyi tahlil edilmeli
Gezi olaylarının iyi tahlil edilmesi gerektiğini de hatırlatan Feyzioğlu, “Gezi olayı iktidarın despotlaşmasına bir tepkiydi. Ama Gezi’nin oluşmasının sebebi sadece iktidarda aranırsa çok yanlış bir teşhis konmuş olur. Gezi iktidarın despotlaşmasına, yatak odalarına kadar girmesine karşı etkili bir siyasi muhalefetin yokluğundan çıktı. Toplum kendini temsil edeni siyasi muhalefet saflarında bulamadığı için artık içindeki enerjiyi tutamadı ve koptu gitti. Geziyi iyi okumak ülkemizin sağlıklı bir siyasi yapıya kavuşması için zorunludur” diye belirtti.
Aslında milyonlarız…
Reçetesini “Çok Çalışmak” olarak özetleyen Feyzioğlu, “Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar. Vatan söz konusuysa her şey teferruattır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Konferansın sonunda Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin; Av. Metin Feyzioğlu’na plaket, çiçek ve Menemen’e özgü toprak vazo hediye ederek, teşekkürlerini iletti.  

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası