ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Karabağlar'da krize yol açan ve 4'üncü yıla girilmesine karşın çivi dahi çakılamayan kentsel dönüşüm bölgesinde vatandaşın çilesi bitmek bilmiyor. Toplam 16 mahallede yaklaşık 80 bin kişiyi ilgilendiren kentsel dönüşüm krizinde darbe üstüne darbe yiyen kentsel dönüşüm mağdurları son gelişmelerin ardından bir kez daha başkent Ankara'nın yolunu tutacak.
"ZORLA DÖNÜŞÜME" YASAL STATÜ GELDİ
Karabağlar'ın Cennetçeşme ve Limontepe kesiminde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınan 540 hektarlık bölgede yaşanan dönüşüm çıkmazının ardından bu kez de torba yasa krizi patlak verdi. Geçmişte açtıkları davalardan zaferle ayrılan ve hem imar planları hem de riskli alan kararlarına itiraz eden binlerce vatandaşa yapılan son düzenlemelerin ardından bu kez yargı yolu kapandı.
KENTSEL DÖNÜŞÜME İTİRAZ VE DAVA YOLU KAPANDI
İzmir ile birlikte tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiren 6704 sayılı torba kanun ile birlikte yüz binlerce vatandaşın mülkiyet hakkı tehlikeye girdi. Daha önceden geçerli olan 6306 sayılı riskli alanların dönüşümüne dair kanuna (Kentsel dönüşüm yasası) ek düzenlemeler getiren son mevzuat değişikliği ile birlikte artık riskli alan ilan edilen bölgelerde dönüşüme karşı iptal davası açılamayacak, hukuksal olarak itiraz edilemeyecek.
ARTIK HER YER RİSKLİ ALAN
Riskli alan ilanı için jeolojik zemin etütleri ve çeşitli raporların hazırlanması gibi şartları da ortadan kaldıran bu değişiklikle birlikte, dönüşüm kararında aranan tek kriter imar kanununa aykırı yapılaşma ve yoğunluk olacak. Yasa çerçevesinde bakanlar kurulu istediği takdirde İzmir'in riskli yapı stoku bulunan yüzde 60'lık bölümünde riskli alan kararı alınabilecek.
"BUNUN ADI YARGISIZ İNFAZ"
Yapılan değişikliği "Yargısız infaz" olarak niteleyen Karabağlar Kentsel Dönüşüm Hak Arayanlar Derneği Başkanı Halil Ecevit, torba yasadaki düzenlemelerin vatandaşlar için yıkım anlamına geldiğini savunarak şunları kaydetti: "Devlet kalkıp kafasına göre bir düzenleme yapıyor ve vatandaşlara bu düzenlemeyle birlikte adeta bir balyoz indiriyor. müjde olarak duyurulan 6704 sayılı torba kanununda 72 madde içerisinde bunu da geçirdiler. Yasanın içeriğine bakıldığında anayasal olarak hiçbir hakkımız kalmadığını ve vatandaşların kanun önünde hiçe sayıldığını görüyoruz. Bu düzenleme yaşam hakkımıza konut hakkımıza aleni bir tecavüzdür. Artık sorgusuz sualsiz evimizi teslim etmek zorunda kalacağız, kendimizi savunacak bir dayanağımız kalmadı. Geçmişte açtığımız davalar ile, itirazlar ile yargı önünde haklı bulunmuştuk. İzmir'deki bu mücadelemiz, bu yargı zaferlerimiz, direnişimiz Türkiye'ye örnek olmuştu. Şimdi yaptıkları yeni kanunla hukuki mücadelemizin, dava açmamızın, itirazlarımızın önünü kapattılar."
"DEVLET VATANDAŞIN EVİNE EL KOYACAK!"
Önümüzdeki hafta içerisinde İzmir'in yanı sıra Türkiye genelindeki 53 kentsel dönüşüm derneği ile birlikte başkent Ankara'ya giderek TBMM'ye çıkarma yapacaklarını söyleyen Ecevit, "Başımızda 6306 sayılı bir felaket, kıyım yasası varken şimdi bir de 6704 sayılı torba yasa çıktı. Yapılan düzenlemelerin tamamı ranta dönük, sermaye baronlarının önünü açan, evlerimizi, yaşamlarımızı elimizden almaya yönelik bir girişimdir, halka eziyettir. Bu torba yasa haksızdır, hukuka ve eşitlik ilkesine aykırıdır. Artık devlet vatandaşın evine istediği gibi el koyabilecektir. Düzenlemeye son itiraz tarihi 28 Haziran. Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yolu açık. Ankara'da milletvekilleri ile görüşüp 110 imza toplayarak yasanın iptali için dava açılmasını sağlayacağız. Yaşam alanlarımızın yok edilmesine sessiz kalmayacağız, direnmeye devam edeceğiz" dedi.