POLİTİKA
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- 30 Ekim 2020’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.9 şiddetindeki depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, orta hasarlı binalarda kullanılmak üzere Dünya Bankası’yla 340 milyon dolarlık kredi anlaşması yaptıklarını duyurmuştu.
Başkan Soyer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haziran ayındaki İzmir ziyaretinde kendisiyle görüşüp kredi için onay vermesini talep etmişti. Ancak görüşmenin üzerinden aylar geçmesine rağmen konuya ilişkin bir gelişme yaşanmaması kredi tartışmalarını gündeme getirmişti.
Başkan Soyer, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li yöneticiler kredinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onay engeline takıldığını ifade ederken birçok kez Erdoğan’a sözleşmeyi imzalama çağrısında bulunurlarken AK Parti tarafından yapılan açıklamalarda, onaylanan herhangi bir kredi olmadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sözleşme gitmediğini ifade edilmişti.
Yaşanan tartışmaların ardından Başkan Soyer, Ağustos ayında AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’yle yaptığı toplantının ardından kredi konusunda geri adım atmış ve müzakerelerin devam ettiğini belirtmişti.
Öte yandan; ilgili konu İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı meclis oturumlarında yeniden gündeme geldi. AK Parti grubu konuya ilişkin Başkan Soyer’e soru önergesi vermişlerdi.
İkinci meclis oturumunda konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Dünya Bankası kredisine ilişkin görüşmelerin yapılma ve bakanlık düzeyine gelme tarihleri üzerinden Başkan Soyer’in İzmirlileri yanlış bilgilendirdiğini ifade etti ve “Bir soru önergesi vermiştik siz de bize bir dosya ahsızlardınız. Dosyanın içeriği Dünya bankası kredisiydi. Zaten şu anda Haizine Bakanlığı ve iller Bankası İzmir’in de içinde bulunduğu 5 kent için Dünya Bankası’yla kredi görüşmesi yapıyor. Doğrusu bu. Biz İBB Dünya Bankası’yla kredi için görüşme yapmadı demedik. İBB yetkililer Dünya Bankası ile görüşme yapmış. Dünya Bankası en son ‘Bu görüşmelere İller Bankası ve Hazine Bakanlığı yetkilileri de katılsın’ demiş. En son 17.05.201 tarihinde bir yazı gönderilmiş. Bizim itirazımız şu: İzmir’e yetkililerce doğru bilgilerin verilmesi. Bu yazının 1 ay sonrasında daha kredide hazırlık aşamaları yapılırken, kredinin hangi boyutta olacağı ya da verilip verilmeyeceği dahi tartışılırken 25.06.2021 tarihinde İZDEDA derneğinde Sayın Başkan ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı toplantıda şu ifadeler kullanıldı: Tunç Bey’in Dünya Bankası’ndan aldığı krediyi aldığı krediyi neden 2 aydır onaylamıyorsunuz?’ Birtakım açıklamalar yapılmış. Bu krediyle alınacak parayla İZBETON inşaatlarında gireceği söyleniş. Sayın Başkan da 250 milyon dolarlık krediden bahsetmiş ve bu kredinin Sayın Cumhurbaşkanımızın önünde 2 aydır onayda beklediği söylenmiş. Biz İBB Başkanının İzmir kamuoyuna ve İzmirlilere doğru, bilgi aktarmasını ve vermesini istiyoruz. Bizim asıl temelimiz buydu.
GRUPLAR BİRBİRİNE GİRDİ
Hızal’ın konuşmasının ardından söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, kredi görüşmelerinin kronolojik sırlaması hakkında bilgi verdi ve Başkan Soyer’e raporun verilmesinin ardından Dünya Bankası’yla bir görüşme yapılıp yapılmadığını sordu.
Eleştirilerin ardında konuşmaya başlayan Soyer, konuşması sırasında tartışamlara konu olan Zafer Havaalanı’ndaki hata payına ilişkin sözlerinin ardından AK Parti sıralarından sesler yükseldi.
Hızal’ın Soyer’in konuşmasında araya girmesinin üzerine Soyer, “Terbiyenizi takının” dedi. Soyer’in ardından Hızal, “Siz bana terbiyesiz diyemezsiniz. Terbiyeyi sizden öğrenecek değiliz" sözlerini kullanması sonrası salonda gerilim yükseldi.
Hızal’ın sesini yükseltmesi üzerine, “Siz bana nasıl bağırırsınız? Ben 17 dakika ağzımı açmadan sizi dinledim. Ben size terbiyesiz demedim. Terbiyenizi takının dedim. Provokasyon yapıyorsunuz. Dinleyin. İnlemesini bileceksiniz. Ben sizi dinledim siz de beni dinleyeceksiniz. Ben sizi 17 dakika dinledim, siz 3 dakikaya tahammül edemediniz” diye konuştu.
“BU MİLLET KİMİN YALAN KONUŞTUĞUNU BİLİYOR”
Kavganın ardından konuşan Başkan Soyer, şunları söyledi; “Kimse İzmir’i yanıltmasın dediler. Dünya Bankası kredisiyle ilgili akıl almaz bir algı operasyonu yönetiliyor. Dünya Bankası meselesini enine boyuna sizinle paylaşmak istiyorum. Şimdi İzmir kamuoyunu yanıltan kim apaçık ortaya koyalım. Hikaye biraz daha öncesine gidiyor. Pandemi öncesinde Dünya Bankası ile görüşmeye gittik. Bize Türkiye ile ilgili İzmir kentsel dönüşüm ile ilgili kredi muhatabı olacak kentler arasında sayılamamış. Biz de başka bir başlık altında kredi açılabilir mi konuşalım dedik. Eğer pandemi olmasaydı Dünya Bankası heyeti Mart ayında İzmir’e gelecekti. Bir kredi görüşmesi sürüyor denilmişti. Pandemi sonrasında da u gerçekleşmedi. Sonrasında İzmir bir deprem yaşadı. Bu dermeden sonra ‘Acil yapım kredisi’ enstrümanıyla Dünya Bankası bir kredi çıkarmış. Biz de bundan yararlanmak istedik. Biz 250 milyon dolarlık bir kentsel dönüşüm kredisi talebinde bulunmuştuk. Müzakereler başladı. Yaklaşık 3 ay müzakereler sürdü. Bunun başından itibaren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve İller Bankası uzmanlarıyla katıldı. Biz 3,5 ayda tüm görüşmeleri bitirdik. Kredi konusunda mutabık kalındı. 23 Şubat’ta Sayın Cumhurbaşkanı İzmir’e geldi ve ben kendisine ‘Depremsen sonra Dünya Bankası’ndan İzmir’e aktarılacak bir kaynakla iliği bana ile mutabık kaldık. Bu 250 milyon ile başlamıştı 340 iyon liraya çıktı. Şu anda onay bekliyor. Buna onay verin ve bu para buraya gelsin.’ Biz bu krediyi olduğu gibi orta hasarlılar için kullanalım dedik. Sayın Cumhurbaşkanı da dönüşte görüşeceğini söyledi. ‘5 Şubat’ta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir yazı yazdık. Biz işbirliğine ihtiyacımız olduğunu söyledik yazıda. Sonraki safhayla iğli çok şey konuşuldu. Bugün 15 Aralı. 23 Şubat’ta bizim Sayın Cumhurbaşkanına sözlü olarak arz ettiğimiz 25 Şubat’ta yazıyla arz ettiğimiz kredi… Bu krediyle orta hasarlı konutlar için 160 milyon dolar, belediye binaları için yaklaşık 73 milyon dolar, belediye altyapısıyla ilgili 58 milyon dolar, yeşil dirençli bir gelecek için 35 milyon dolar, toplamda 332 milyon 250 bin dolar. Ne oldu? Bu kredi şu anda durduruldu. Başka şehirlerin de içine alınacağı, başka bir yere dönüştürüldü. İzmirli meclis üyeleri olarak neyi beklersiniz? Hepsi İzmir’e gelsin istersiniz değil mi? Bizi depremzedeler için 25 Şubat’ta Dünya Bankası’yla mutabık kaldığımız ve sadece Hazine’nin onay vermesiyle İzmir’in kullanabileceği bir krediyi şu anda kullanamıyoruz. Ben bu meseleyi herkesin vicdanına, takdirine bırakıyorum. Bu millet kimin yalan konuştuğunu biliyor. Ben bu millete asla yalan söylemedim. Asla yalan söylemeyeceğim. Her ne yapıyorsam İzmir için yapmaya devam edeceğim"
Sayfa başına git
