EMEKLİ-SEN Genel Başkanı Beysülen'den İzmir'de yaylım ateşi: Hedefte hükümet

DİSK’e bağlı olarak faaliyet gösteren sendikalar arasında yer alan Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, tek günlük programı dahilinde İzmir’deki şubeleri ziyaret etti. Emekli hakları konusunda mücadele veren sendika şubeleri arasında örgütlenmeyi arttırmak amacı ile gerçekleştirilen ziyaretlerin ilkinde Konak’a gelen Beysülen, Emekli-Sen Konak Şube Başkanı İbrahim Yılmaz ve dernek yöneticileri ile bir araya geldi. Beysülen, yaptığı açıklamada hükümeti ağır sözlerle eleştirirken, başta barış süreci ve “Akil İnsanlar Heyeti” olmak üzere çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Haberler / İzmir

24 Nisan 2013 Çarşamba 12:12

PAYLAŞ

İZMİR -Emeklilerin görmezden gelinerek, kendilerine işe yaramaz insanlar gözü ile bakıldığını kaydeden Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, emekli örgütlerinin baskı altına alındığını söyledi ve şöyle devam etti; “AK Parti iktidarının insanı yok sayan, emeği ucuzlaştıran ve her şeyi para gören anlayışından emekliler de nasibini alıyor. Türkiye tam anlamı ile bir taşeron cumhuriyeti haline gelmiştir. Gelinen nokta da emeklilere atıl insan gözü ile bakılmakta ve başta BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) gibi uygulamalarla devlet artık bize sahip çıkmaktan vazgeçmektedir. Ve yine devlet, çeşitli kesintilerle ve prim uygulamaları ile bugün kendi emeklisinin maaşına haciz getirip maaşına el koymaktadır. Bunun adı gasptır ve adaletsiz bir tutum söz konusudur. Battı bitti denen Yunanistan’da bile emekliler 3 bin 500 Euro alırken bu rakam bizlerde 500 Euro bile değildir. “Emekliler iyi para alıyor diyen” ve emeklisine 650 lirayı bile çok gören iktidar konuyu çarpıtmaktadır. Ne yazık ki, seçimden önce bize kalkıp da intibak yasası ile ilgili büyük sözler veren Başbakan Erdoğan’ın uygulamaları ile dağ fare doğurmuş, emekliler kandırılmıştır. Her ne kadar sıkıntılarımızı söylesek de, Başbakan ve iktidarı bizi dışlamakta ve itici bir üslupla karşılık vermektedir. Gelin birlikte karar verelim dedikçe resmen bir şeyler yapmamaya, bizimle anlaşmamaya gayret göstermektedir”

HEDEFTE AKİL İNSANLAR

Hükümet eli ile oluşturulan ve halk arasında dolaşarak ikna turlarına devam eden 63 kişilik akil insanlar heyetine de değinen Başkan Beysülen, sendika olarak kendilerine göstermelik bir çağrı yapıldığını ve fakat heyetin yandaş isimlerle doldurularak hükümetin talepleri doğrultusunda çalıştığını söyledi. Beysülen ayrıca, geçmişten bu yana sendika olarak demokratik çözüm çerçevesi doğrultusunda verdikleri önerilerinde görmezden gelinmesine karşı sitem etti. Heyetin barış heyeti olmaktan çok uzak olduğunu da kaydeden Beysülen, akillerin sol ve sosyal demokrat ayağı olmadığını ileri sürdü ve barış için mücadele eden birçok ismin görmezden gelinmesine tepki gösterdi.

1 MAYIS ÇAĞRISI

Yaklaşan 1 Mayıs öncesinde de kritik değerlendirmelerde bulunan Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, DİSK olarak İşçi Bayramı’na genel bir çerçevede baktıklarını ve bu sene ana amaçlarının taşerona karşı mücadeleye ağırlık vermek olduğunu söyledi. DİSK Genel Başkanı Kani Beko’unn “Gerekirse genel greve gitmeye hazırız” sözlerini hatırlatan Başkan Beysülen şöyle devam etti, ”Taksim başta olmak üzere, tüm engellemelere rağmen “Taşeron cumhuriyetini yıkacağız sloganı ile yola çıktık ve mücadelemize devam edeceğiz. 1 Mayıs tarihinde Türkiye’nin her yerini eylem alanına çevireceğiz. Ve yapacağımız eylemlerin altını doldurarak sadece işçilerin değil, ülkenin tüm sorunlarını da dile getireceğiz. Karşımızda emeği ucuza kullanmak isteyen ve sömürüyü arttıran bir sistem var, bunu ortadan kaldırmak zorundayız. Bugün, hükümet ortaya koyduğu uygulamalar vasıtası ile, yani kendi elleri ile taşerona çanak tutuyor. Taşeron denen şey, işçi mafyasıdır, emek mafyasıdır. Biz bu durum karşısında DİSK ve Emekli-Sen olarak mücadelemizi sonuna kadar devam ettirecek dik duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

‘İZELMAN KRİZİ’NE DEĞİNDİ

650 işçiyi ilgilendiren İZELMAN krizine de değinen değinen Başkan Beysülen, taşeron firmaların belediye hizmetlerine talip olmasını da farklı güçler tarafından destek görmesine bağlayarak “İzmir’e gelmeyin, çünkü gelirseniz size bu işi yaptırtmayız. Eğer bunu yapacaksınız mevcut işçiyi, örgütlü şekilde çalıştırmaya devam edin. Eğer toplu sözleşme haklarını koruyacaksanız buyurun yapın. Ortada asıl işverenle alt işverenin ilişkisini kopartarak taşeronu güçlendirmek istiyorlar. Hükümet yine her şeyde yaptığı gibi bu konuda da kendi bildiğini okumaktadır. Bu durum insanların emekliliğini de tehlikeye atmaktadır. Bu ve benzeri tüm uygulamalar emeği sömürmekten başka bir şey değildir” dedi.