Ege Postası
Geri

Edoğandan kritik çağrı: Ne gerekiyorsa yapacaksınız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Krizleri suhuletle aşmaya çalışıyoruz. Biz bu gayret içindeyken, bakıyoruz ki günümüzün Neron’ları yeni bir ateş yakmış. Suriye meselesinde mesafe kat ettik, katliamları durdurduk derken, kucağımızda Kudüs meselesini buluyoruz’ dedi
Edoğandan kritik çağrı: Ne gerekiyorsa yapacaksınız
Haberler / Politika
17 Aralık 2017 Pazar 07:02
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasının bir asır önce olduğu gibi kan, gözyaşı ve kardeş kavgası üzerinden yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını belirterek, “Müslümanlar birbirleriyle uğraşırken aradan sıyrılanlar terör örgütleridir. İsrail gibi devlet terörü uygulayan ülkelerdir” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Meridyen Derneği tarafından düzenlenen 7. Hadis ve Siret Araştırmaları Ödül Töreni”ne katıldı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki törene Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da katıldı.

Töreninde konuşan Erdoğan, Hz. Muhammed’in sünnetini hedef alanları da sert sözlerle eleştirerek, “Müslümanların sünnetle olan bağı ne kadar güçlü, ne kadar muhkem ise dinleri ile olan bağları da aynı şekilde kavidir, sağlamdır.

Kim ve ne adına olursa olsun bu bağı yok sayan veya koparmaya çalışan her teşebbüs bizim nazarımızda gayri İslami’dir. Peygamber Efendimizin sünnetini hedef almakla doğrudan Kuran-ı Kerim’i hedef almak arasında fark yoktur. Sünnet-i seniyyeyi tarihsel bir okumayla sadece kısıtlı bir dönemin sınırlarına hapsetmek Müslümanların hayatından Peygamber Efendimizi çıkarmayı amaçlayan kirli bir tezgahtır” dedi. 

‘Asla tesadüf değil’

Erdoğan, bu tezgahın kimi zaman Batılı ülkelerde olduğu gibi, fikir özgürlüğü adına Hz. Muhammed’i tahkir eden karikatür, şiir, resim ve kitaplarla yapıldığını, aynı oyunun kimi zaman da ravisi zayıf ya da uydurma hadislerin arkasına saklanılarak sahnelenmeye çalışıldığını söyledi.

İslam tarihi incelendiğinde bu tür gayretlerin farklı dönemlerde, farklı şekil ve kisveler altında devreye konulduğuna şahit olunacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Son dönemde gerek ülkemizde gerekse yurt dışında bu tür hadsizliklerin daha çok gündeme gelmesi asla tesadüf değildir. İslam dini umut olmayı, çağları aşan mesajıyla insanların tüm sıkıntılarına karşı deva olmayı sürdürdükçe, belli çevrelerce hedef alınmaya devam edilecektir, bunu da böyle bilelim. Müslümanları içten çökertmeyi hedefleyen bu saldırılara karşı uyanık olmak, gereken hazırlığı yapmak, hepimizin ortak görevidir. Bunun yolu da Siyer-i Nebi’yi sahih kaynaklardan okumaktan, iyi öğrenmekten, Resulullah’ı (SAV) sevmekten ve O’nun ahlakıyla ahlaklanmanın yollarını aramaktan geçiyor.

Öncelikle şu gerçeği kabul etmeliyiz. Siyer bizim Kur’an-ı Kerim’i anlama kılavuzumuzdur. Siyer bizim hayat rehberimiz, referans kaynağımızdır. Peygamberimizin hayatının her safhası, her aşaması, her dönemi bizim için örnektir.

Bekarlığı, gençliği, evlililiği, aile reisliği, yaşlılığı, dostluğu, savaşçılığı, idareciliği, tüccarlığı ile Hz. Muhammed (SAV) bizim rehberimizdir. Bu rehberden tam anlamıyla istifade etmek ise O’na mutat olarak başvurmaktan geçiyor.

Dolayısıyla Siyer hayatımızın farklı alanları için tekrar tekrar okuyup üzerinde düşünmemiz, ibret almamız gereken bir metindir.”

‘Her gün yeni bir kriz’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasında yaşanan iç çatışmalara da değindi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Bölgemiz son dönemde oldukça sancılı günlerden geçiyor. Kendimizi hemen her gün yeni bir kriz veya çatışmanın ortasında buluyoruz. Türkiye olarak her hal ve şart altında kardeşlerimizin arasını yapmaya, krizleri suhuletle aşmaya çalışıyoruz. Biz bu gayret içerisindeyken, bakıyoruz ki günümüzün Neron’ları yeni bir ateş yakmış. Tam Suriye meselesinde mesafe kat ettik, katliamları durdurduk derken kucağımızda Kudüs meselesini, Yemen’den yükselen feryatları buluyoruz. İslam dünyası tıpkı bir asır önce olduğu gibi kan, gözyaşı ve kardeş kavgası üzerinden yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. Etnik ve mezhebi fay hatları derinleştirilerek Müslümanlar daha kolay yutulur lokmalara bölünmek isteniyor. Bu açıdan Suriye, Irak, Yemen, Libya, Arakan ve Kudüs’te yaşanan hadiseler kesinlikle tesadüf değildir.

Bu krizlerin tamamı bilerek, planlanarak çıkarılmıştır. Çözüm yolları da kasıtlı olarak tıkanmaktadır. Amaç Müslümanların enerjilerini ve kaynaklarını iç çatışmalarla tüketmektir. Selahaddin Eyyübi’nin dediği gibi dostları ile uğraşanlara düşmanlarını yenemez. Müslümanlar birbirileriyle uğraşırken, aradan sıyrılanlar terör örgütleridir. İsrail gibi devlet terörü uygulayan ülkelerdir.”

‘Kudüs zirvesi tarihi bir duruş oldu’

Erdoğan, geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleştirilen İslam İşbirlilği Teşkilatı toplantısında alınan kararları son derece olumlu bulduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zirve toplantısı, çok kısa sürede, bir hafta içerisinde istenildiği zaman Müslümanların neler yapabileceklerini ve başarabileceklerini tüm dünyaya gösterdi. Teşkilat oy birliğiyle Kudüs’ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak ilan etmesi gerçekten tarihi bir duruş oldu. Şüphesiz buradan elde edeceğimiz netice sadece Kudüs meselesiyle sınırlı kalmayacaktır. Gündemimizdeki diğer konularda bu başarı çarpan etkisi oluşturacak, Müslümanlara, uzun süredir hasretini çektiğimiz özgüveni aşılayacaktır. Aynı zamanda bu gelişme dünyadaki tüm mazlumlara ve mağdurları umut verecek, cesaret kaynağı olacaktır. İslam ülkelerinin Kudüs imtihanından alınlarının akıyla çıkması çok büyük önem arz ediyor. İnşallah Rabbimin yardımı, milletimizin duasıyla bu sıkıntılı dönemi başarıyla atlatacağımıza inanıyorum.” Konumasının son kısmında tüm sivil toplum kuruluşlarından Kudüs’e çıkmaya ve Mescid-i Aksa’yı yalnız bırakmamaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından dereceye giren yarışmacılara ödüllerini takdim etti.

'Yargıda hesabını verecek'

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti Yalova İl Kongresi’ndeki konuşmasında, Kılıçdaroğlu’na hitaben, sahte evraklar sallayarak Tayyip Erdoğan’a ve ailesine leke süremeyeceğini belirterek, “Geliyor, geliyor... Gün yaklaşıyor. İnşallah yargıda o hesabı vereceği gibi, bundan sonra atacağı iftiraların da onun boynuna nasıl dolanacağını görecek” dedi. Erdoğan, özetle şunları kaydetti:

GÜN YAKLAŞIYOR: Biz mankafa kime deri? Siz anlıyorsunuz zaten. ‘Nereden aklına geldi başkan'’ Man Ada’dan Man Ada. Oradan aklıma geldi. Böyle avuç dolusu sahte evraklar sallamakla sen kalkıp da Erdoğan’a, ailesine leke süremezsin, yargıda hesabını vereceksin. İnşallah yargıda o hesabı vereceği gibi, bundan sonra atacağı iftiraların da onun boynuna nasıl dolanacağını görecek. İnşallah yargıda o hesabı vereceği gibi, bundan sonra atacağı iftiraların da onun boynuna nasıl dolanacağını görecek.

SIRTIMIZI DÖNMEYİZ: Bizim Kudüs’ün mahremiyetine saldırı olduğunda, Filistinli kardeşlerimiz saldırıya uğradığında pek çok ülkenin yaptığı gibi olup bitene sırtımızı dönme hakkımız yok. Aynı durum Balkanlardan, Kafkaslara, Türkistan’dan Arakan’a kadar mazlumların feryatlarının yükseldiği her yer için geçerli.

BM NE GEREKİYORSA YAPACAKSINIZ: Hala İsrail’i nasıl oluyor da haklı gösteriyorsun. Buranın hesabını soracağız, soracağız ve biz şu anda son sözü söylemedik. İşte burada bakıyorsunuz  1947’de İsrail ne ise şimdi aynen Filistin o hale geldi. Eğer adaletse biz adaletin tecellisini istiyoruz ve diyoruz, ‘Birleşmiş Milletler, Birleşmiş  Milletler Güvenlik Konseyi, ne gerekiyorsa yapacaksınız, yapmıyorsanız biz de hukuk içinde gerekeni yapmak için ilgili mercileri zorlayacağız.

EY TRUMP GÖRMÜYOR MUSUN': Ey Amerika, ey Trump, sen bunları görmüyor musu? Kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, ellerinde hiçbir silah olmayan, kafes kurmuşlar, o kafeslere o yavruları doldurdular. Kafeslerin içinde çocuklar var. Bunu yapan ki? İsrail. Buna göz yuman ki? Başta Amerika. Ellerinde hiçbir silah olmayan çıplak elleri ve sesleriyle haklarını korumaya çalışan masum insanlara karşı İsrail askerlerinin yaptıkları, insanlık dışı muamelenin hiçbir izahı yoktur. Şayet bu görüntüler İsrail’den değil de dünyanın başka herhangi bir ülkesinden gelseydi, inanın bana dünyayı o devletin başına yıkarlardı.

SONUNA KADAR TAKİP: İsrail’in Filistinlilere uyguladığı devlet terörüne karşı çıkan herkese gösterdiği hoyrat tavır, sergilediği o umursamazlık, insanlık adına yüz karasıdır. BM’de 196 ülke var. Ya bir ülke ne derse BM Güvenlik Konseyi de odur. Orada ne var. 5 daimi üye, 15 geçici üye var. 15 geçici üyenin zaten hiçbir hukuku yok orada, hikaye. Her şey o 5 üyenin iki dudağının arasında. Ama bu defa biz burada eğer hayır denecek olursa farklı düşünüyoruz. Genel Kurula götüreceğiz bu işi. Sonuna kadar takip edeceğiz.

FETO TONGAYA DÜŞÜRDÜ: Aslında söylediklerinin içinin boş olduğunu onlar da biliyor. Kapasiteleri sadece bu kadarına yettiği için dönüp dolaşıp FETÖ’nün veya bir başka karanlık gücün ellerine tutuşturduğu kağıtları okumanın ötesine geçemiyorlar. Ortaya attıkları her iftirayı delilleriyle, belgeleriyle çürüteceğiz. Evet, anlaşıldı ki yine bunları FETÖ takımı tongaya düşürdü. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası