Ege Postası
Geri

Ekonomi Bakanı Zeybekçi'den İzmir mesajları

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, AK Parti İzmir 1'nci Bölge Milletvekili adayı Prof. Dr. Nükhet Hotar'ın Alsancak'ta açılan Merkez Seçim Bürosu'nu ziyaret etti. Genel seçime ilişkin mesajlarını paylaşan Zeybekci, "Onlar konuşur biz yaparız. Seçim kampanyalarına baktığımızda projeleriyle gelecek nesillerin Türkiyesiyle ilgili kaynakları yere basarak konuşan tek parti AK Parti. Diğer partileri yorumlamayı bile AK Parti'ye haksızlık olarak görüyorum" dedi. Ekonomi Bakanı Zeybekçi'den
Ekonomi Bakanı Zeybekçi'den İzmir mesajları
Haberler / Politika
7 Mayıs 2015 Perşembe 13:29
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EDA EBRU NANECİ / HABER SERVİSİ - Açılışın ardından SKM'ye gelen Bakan Zeybekci'yi İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım ve çok sayıda partili karşıladı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Zeybekci, "Türkiye'nin 2023 yolunda muasır medeniyet yolculuğunda Başbakanımızla birlikte, güçlü Türkiye için ikinci yarıda Bismillah diyerek başlamamız da İzmir'in de çok önemli aktörlerinden biri olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı. 

"AK Partili Hotar'dan muhalefetin seçim vaatlerine eleştiri" Haberini okumak için tıklayınız!!!



İZMİR'İN ÖNEMLİ AKTÖRLERDEN BİRİ OLACAĞINA İNANIYORUM 
İzmir'in çok önemli aktörlerden olacağını belirten Zeybekci, "Bu seçim bürosunda İzmir’de ak partimize çok büyük katkılar sağlanacaktır.  İzmir güzel hizmetleri hak ediyor. Tarihin bölgenin o yüklediği sorumlulukla Ege’nin başkenti olmayı hem fiili hem idari, siyasi ticari olarak hak ediyor. Değerli başkanımızın bu seçim merkeziyle İzmir bu yönde güçlü adımlar atacaktır. AK Parti olarak bu seçimdeki en önemli sloganımız onlar konuşur biz yaparız. İzmir'in hizmetlerine baktığınızda Türkiye'nin tamamına baktığınız zaman her şeyi ile alt üst yapısıyla, bilim, sanayi,eğitim ihracatı istihdamıyla dünyadaki siyasi temsiliyle baktığı zaman Türkiye çok başka bir noktada. Türkiye'nin 2023 yolunda muasır medeniyet yolculuğunda Başbakanımızla birlikte, güçlü Türkiye için ikinci yarıda Bismillah diyerek başlamamız da İzmir'in de çok önemli aktörlerinden biri olacağına inanıyorum" diye konuştu. 

MİLLET NE DERSE O OLUR
7 Haziran'da İzmir'den güzel bir sonuç beklediklerine dikkat çeken Zeybekci şunları söyledi: "Milletin iradesinin önünde biz şunu söyleriz; millet ne derse o olur. İzmir'de artık millet güzel şeyler söylüyor. Seçim kampanyalarına baktığımızda projeye gelecek nesillerin Türkiye'siyle ilgili kaynakları yere basarak konuşan tek parti AK Parti. Diğer partileri yorumlamayı bile AK Parti'ye haksızlık olarak görüyorum. İzmir 7 Haziran'da güzel şeyler söyleyecektir. İzmir ne söylerse hayır söyleyecek ve hayır olacaktır." 

BASİFED'in iş zirvesi Ege'nin iş dünyasını buluşturdu
BATI Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) ev sahipliğinde yapılan 'Katma Değerli Büyüme Yolunda Finans, Bilişim ve Yönetişim' konulu toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, iş dünyasında birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekerek, aynı müzikle aynı tonda zeybek oynayacak noktaya gelmek gerektiğini söyledi. Zeybekci, "Ege'yi yeniden yorumlamamız, birlikte tek bir şehir gibi planlamamız lazım. Kimsenin Ege'nin başkentinin İzmir olduğunun da tartıştığı yok zaten ama İzmir'in de başkent gibi davranması lazım" dedi. 

İzmir’deki 10 iş insanı derneğinin temsilcilerinin katıldığı 'Ortak Platform İş Zirvesi ve Sektör Tanıtım Günleri', Kültürpark Fuar Alanı’nda başladı. BASİFED'in Kültürpark'ta 'Katma Değerli Büyüme Yolunda Finans, Bilişim ve Yönetişim' başlığı ile düzenlediği zirveye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de katıldı. Zeybekci, Türkiye'nin 500 milyar dolarlık dış ticaret hacmi ve 800 milyar dolarlık milli gelire ulaştığını belirterek, Türkiye'nin bu noktaya fasoncu olarak geldiğine dikkat çekti ve şöyle konuştu:

"Hammadde alanlarını tamamen başkalarının kontrol ettiği, enerji piyasalarını tamamen başkalarının kontrol ettiği, teknolojide tamamen başka ülkelerin ürettiği teknolojiyle üretim yapan, finans piyasalarında da tam anlamıyla başka dinamiklerin kontrolü altında olan bir dünyada fasoncu bir ülke olarak bu destansı başarıyı sağladık. Fasoncu derken küçümsemek anlamında söylemiyorum. Buna rağmen biz bunu yaptık. Eğer 2023 hedefleri diyorsak, 500 milyar dolarlık ihracat diyorsak, 2 trilyon dolarlık milli gelir, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri olmak diyorsak, Türkiye’nin olmazsa olmazları var. Bilgiyi ve teknolojiyi üreten ülkeler, kullananlara hükmederler. Öncelikle eksikleri tespit ederek yapılması gerekenleri tüm siyasi mülahazaların üstünde milli doğrular olarak ortaya koymak zorundayız."

"O ZEYBEĞİ OYNAYACAK NOKTAYA GELMEMİZ LAZIM"

Horon tepen Karadenizliler'in, halay çeken Güneydoğulular'ın zeybek oynayan Egeliler'in ortak iş kültürü olmadığını düşündüğünü ifade eden Zeybekci, "Siz tek oynayan zeybeği görmüşsünüz. Siz efeleri o zeybeği birlikte ve ahenk içinde görseydiniz eğer bunu söylemeye korkardınız. O aynı müzikle aynı tonda bizim o zeybeği oynayacak noktaya gelmemiz lazım. Ben onun için BASİFED dendiğinde çok önemsedim. Bizim Ege’yi yeniden yorumlamamız lazım. Birlikte tek bir şehir gibi planlamamız lazım. Kimsenin Ege’nin başkentinin İzmir olduğunun da tartıştığı yok zaten ama İzmir’in de başkent gibi davranması lazım. Ege’nin bütün sivil toplum kuruluşlarını gelin bir araya getirmeye çalışalım. Biz Denizli’de bunu başardık ve bir anayasa ortaya çıkardık. Ege’nin böyle bir şeye ihtiyacı var" dedi. 

"TEKNOLOJİ TANSFER OFİSLERİ KURULMALI" 

BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Levent Akgerman, bir ilki gerçekleştirerek 10 derneğin temsilci ve başkanlarının yer aldığı önemli bir toplantıya imza attıklarını belirtti. İzmir için de önemli bir adım olan bu zirvenin sonuç verdiği zaman etkili olabileceğini anlatan Akgerman, kalkınma ajansları ve teknoparklara sahip İzmir’in teknoloji tabanlı büyüme için ideal bir konumda olduğunu vurguladı. İzmir’de teknoloji tabanlı üretim için başta gelen şartlardan biri olan beceri için belirli bir teknolojik altyapısının da olması gerektiğini belirten Akgerman, İzmir’de üniversite bünyelerinde kurulu teknoparkların teknoloji transfer ofisleri kurmasının büyük önem arz ettiğini ifade etti. Yenileşme konusunda atılım yapan firmaların bu transferlere büyük ihtiyaç duyduğunu ifade eden Akgerman, zirve sayesinde firmaların teknolojik dönüşüm ve yönetişim konularında yabancı yatırım fonları ve uluslararası firmalar tarafından da bilgilenme şansı yakalayacaklarına dikkat çekti. Akgerman ayrıca üretim hattında işgücü maliyetinin ortadan kalktığını, istihdamdaki erimeyle birlikte satış ve pazarlama kısmına yönelik yeni mühendislik alanlarının da ortaya çıktığını belirterek, bu değişim sürecinde ekonomiyi yönetenlerle özel sektörün beraber strateji çizmeye ihtiyacı olduğunu söyledi.

KALKINMA MODELİ ÖRNEĞİ

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aycan Şen, bir bölgenin gelişimi için rakamsal verileri analiz etmenin yanı sıra oradaki girişimci, akademisyen ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle derinlemesine görüşmeler yaparak bir kalkınma modeli oluşturduklarını aktardı. Şen, şimdiye kadar Çorum, Tunceli, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ için bu çalışmayı yürüttüklerini, her kentte başka bir özgün model ortaya çıktığını dile getirdi. Öte yandan Bölgeler Arası Ortak Girişim Projesi ile de Batı’daki sanayici ile Doğu’daki girişimciyi buluşturduklarını anlatan Şen, Egeli iş insanlarından da bu projeye destek istedi.

"YENİ BİR BAŞARI HİKAYESİNE İHTİYAÇ VAR"

İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı ve Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da, bölgenin lider ili İzmir’de kendilerinin de önemli yatırımları ve iş ortakları bulunduğunu belirterek, "Bu reform adımları bizi 2009’a getirdi. Türkiye’de dünyanın da sunduğu olumlu konjonktürle hak ettiği payı aldı. Küresel krizden sonra yavaşlama Türkiye’nin de hızını kesti. AB’deki büyüme sorunu bizim büyümemizi de yüzde 3’ün altına çekti. Temel olarak değişimi gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Ama dönüşümü tam olarak gerçekleştiremediğimizi düşünüyorum" dedi. 

Türkiye’nin bugün hala yatırım yapılabilir bir ülke konumunda olduğunu dile getiren Okyay, "2015’in Türkiye adına çok kolay bir yıl olmayacağı aşikar. FED’in faiz kararı bizim gibi gelişmekte olan ve yabancı yatırımlara ihtiyaç duyan ülkeler için olumsuz olacak" diye konuştu. Uluslararası ticaret anlaşmaları, Rusya’daki kriz gibi dış risklerin yanı sıra seçim ve çözüm süreci gibi iç risklerin de bulunduğunu kaydeden Okyay, Türkiye’nin yüksek büyüme ve yeni bir başarı hikayesine ihtiyacının olduğunu, bunun için de seçim sonrası hızlı bir reform sürecine girilmesi gerektiğini savundu. (Elif Demirci/DHA)



Zeybekci: Yüzde 9 ile bir partinin dışarıda kalmasını kim doğru karşılar'

EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir'de ekonomi muhabirleriyle bir araya geldi. Zeybekci, kişisel görüşünün seçim barajının sıfır olması olduğunu, HDP'nin barajı aşmaması durumunda, Türkiye'nin büyük, yeni bir değişim aşamasına gelecebileceğini, büyük bir fırsatı yakalayacağını, buna karşılık yüzde 9 oy almış partinin dışarıda kalmasını da kimsenin sempatik ve doğru karşılamayacağını söyledi. 

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir'de Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Genel ekonomik değerlendirmelerde bulunan Nihat Zeybekci, dünyadaki mücadelelerini hep ekonomik olduğunu anlatırken, dünyada farklı ekonomik birlikteliklerin olduğunu söyledi. Zeybekçi, şöyle konuştu:

"Çin'in liderliğini yaptığı yeni bir bankacılık kulübü en son Putin'in ortaya koyduğu Şangay birliği, IMF'ye alternatif başlatılan girişimler tüm bunları gördüğümüz zaman dünyadaki mücadele ekonomi mücadelesi haline geldi. Rusya'ya, İran'a yaptırılan yaptırımlar da hep ekonomik oldu. Rusya'nın, Kırım'a, Ukrayna'ya girişimlerini diğer ülkeler hep ekonomik olarak cevap verdi." 

Türkiye'de siyasetin sadece ekonomik gerçeklerle yapılamadığını da anlatan Zeybekci, politikanın sadece reel ekonomi, ekonominin matematiği ile siyaset doğru orantılı yapılmasını arzu ettiğini anlatırken şöyle konuştu:

"Keşke, akıl, bilimle Türkiye'de siyaset yapılsa. Bazen öyle olmuyor hayallerle siyaset yapılıyor. Türkiye'nin 12 yıllık geçmişine, son 2-3 yıllık geçmişine bakacak olursak 2014 yılında dünya ekonomik otoriterleri eleştirilerini düzeltti. Türkiye'nin finansal ve mali yapısı dünya standartlarının üzerine kavuştu. Bankalarının sermaye yeterlilik oranları yüzde 16'lara ulaştı. Son 10 yıllık dönemde sağladığı en önemli başarılardan birisi kamu maliyesindeki kamu borçlanmasındaki başarısıdır. Dünyanın dikkatini çeken başarıdır. Bunları üst üste koyduğumuzda Türkiye artık ekonomik genel yapı olarak farklı bir boyuta geçmek zorunda, raya geçmek zorunda. Türkiye'nin artık Mevlana'nın dediği gibi yeni şeyler söylemesi lazım. Türkiye'nin tüm alanlarda artık göçmesi lazım, bir yerden bir yere varması lazım. Olduğu yerde donmaması lazım. AK Parti hükümetlerinin reformist yaklaşımlarla 25 ayrı katagoride bin 200 civarındaki eylem planlarıyla Türkiye'nin yeniden yapılandırılması, başarması lazım. Hedefimiz 2023'e ulaşalım. Türkiye bunları her alanda başkalarının kontrol ettiği dünyalarda yaptı. Sermayeyi başkalarının kontrol ettiği, tasarımları, patentleri başkalarının kontrol ettiği alanlarda tamamen fasoncu bir anlayışla bu destansı başarıyı sağladı. Ar-Ge'nin milli gelirden aldığı pay yüzde yarımdan yüzde 1'e geldi. AB'de bunun ortalaması 2.5, Japonyanın yüzde 3'ün üzerinde olduğu ortada. Burada yapmamız gereken büyük boşluk var. AK Parti hükümetlerinden önce eğitimin süresi ortalama 4 yıldı, bu 7.4 yıla çıkartıldı. Rakiplerimize baktığımız zaman Kore'de 11.8, AB ülkelerinde 12 yıl. Yeme- içmemizden keserek, bunu artırmaya devam etmemiz lazım. O zaman başka lige çıkarız." 

"TÜRKİYE'NİN BİR DEVLET POLİTİKASININ OLAMASI LAZIM"

Türkiye'nin bir devlet politikasının olmadığını bunun olması gerektiğini ifade eden Bakan Nihat Zeybekci, devlet politikası oluşması için 25 ayrı sektörde yapılan planının içinde bunların yer aldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Petrokimya ile devlete politikasının her şeyin üzerinde tartışılması lazım. Ulaştırma politikasının tartışılması lazım. Bilim sanayi teknoloji ile ilgili devlet politikasının olması lazım. Örneklerine bakacak olursak Almanya ve Kore'de var. Milli politikalarımız, hedeflerimiz olmalı. Siyasetle ilgili gelişmeleri, reel sektörden gelen birisi olarak üzülerek seyrediyorum. Üzülerek görüyorum ki projeler tartışılmıyor. İnşaat demirinde, dünyanın en büyük üreticisiyiz. En büyük hurda ithalatçısıyız, metalurjide bir devlet politikamız yok. Türkiye olarak destansı başarı yazdık ama fasoncu olarak, fason üretim yapan bir ülke olarak yaptık. Artık politikalarımızı, ölçülerimizi, doğrularımızı yeniden gözden geçirmemizin zamanı." 



"SEÇİM BAŞARI SIFIR OLMALI"

Seçim barajının sıfır olması gerektiğini söyleyen Bakan Nihat Zeybekci, 7 Haziran'da 

“Bu seçimleri önemli buluyorum. Muhtemelen Türkiye'nin önüne tarihi bir fırsat gelecek parlamentoda. Partimin genel görüşü budur, arkadaşlarımızın kimisi farklı görüşlerde, yüzde 3 olsun diyenler var. Ben seçim barajı sıfır olsun diyorum. Ama sağlam bir yapı kurularak sıfır olsun. En kılcal damarlarına kadar siyasi irade kendini temsil imkanı bulsun. Siyasi değişimini de yapmalı. Bu seçimlerde Türkiye'nin önüne tarihi bir fırsat gelecek. Siyasi, ekonomik, kültürel tüm reformları yapabilecek güçte bir parlamento ortaya çıkacak diye tahmin ediyorum. Böyle güçte parlamento ortaya çıkıp da reformlar yapılabilirse, Türkiye çok hızlı bir değişimi, baş döndürücü bazı sıkıntıları bazı baş dönmeleri yaşanabilir."

"PİYASALAR SEÇİMLERİ SEVMİYOR"

Nisan ayı enflasyon oranının beklentinin üzerinde çıkmasına da değinen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Nisan ayının beklentilerin üzerinde olduğunu vurguladıktan sonra şunları ekledi:

"Beklentilerimizi tarımın nisan ayında negatif katkısının bu şekilde olmayacağı yönündeydi. Piyasalar seçimleri sevmiyor. Bir yıl içinde 3 defa yaparsanız hiç sevmiyor. Ekonomiyle alakası olmayan Türkiye'yle alakası olmayan genel, dünyadaki dalgalanmaları Türkiye'de olumsuzluk olarak yorumlamaya yatkın bir beklenti var. Böyle yapan dilek ve temenniler grubu var. Ekstra spekülasyon manpülasyon olunca enflasyonla ilgili nisan ayının geleneksel iklimsel tarihi etkisinin üzerinde etkisi oldu. Bizim yıllık enflasyon hedeflerimiz yüzde 5.5'ten 6.8 olarak revize edildi, bu acele edilen bir revizyondu. Kurdan kaynaklanan ithal maliyetlerin yükselmesiyle, enflasyona katkısını koyarsak, bunların hepsinin geçici olduğunu düşünüyorum. Yakın bir gelecekte öngörülmeye başlamasıyla piyasalarda artık erken rahatlamayı görmeye başlayacağız. İthalatta pariteden kaynaklanan hammadde fiyatının aşağı gitmesiyle, - 38 - 40 milyar dolar aşağı gitti- istisnasız tüm dünyada olduğu gibi dış ticaret dengeleri bir kademe altta oluşacak. Ama Türkiye, bir kademe altta olurken pozitif biçimde olacak. Nisanda ihracat yüzde 15 düştü. Ukrayna, Rusya'ya ihracatımız düştü. Önümüzdeki hafta Türkiye başka boyuta da geçiyor. Salı günü, uzun bir çalışmanın 1.5 yıla varan çalışmanın semerelerini alıyoruz. Gümrük Birliği anlaşması egemen bir ülkenin imzalaması gereken bir anlaşmadır. Tek taraflı, asimetrik yapıya sahip. Karar alma mekanizmalarında yoksunuz, alınan tüm kararlara otomatik olarak kapılarınızı açıyorsunuz. Gümrük Birliği kapsamında serbest olan ürünler AB'de serbest şekilde dolaşamıyor. Bazı gruplarda gümrük birliği dışında kalmışsınız. Salı günü istediğimiz her şeyi 4 alanda almış olarak müzakerelere başlıyoruz. 2016'nın sonuna varmadan önce pozitif bir sonuçla elde edeceğimize inanıyorum." 

PATATESTE DE İTHALAT İZNİ ÇIKABİLİR

Gıda kontrol komitesi kurulduğunu ve bunun günübirlik olarak piyasayı yakından takip ettiğini söyleyen Nihat Zeybekci, tarımda 1 TL'nin altında olan bir ürünün pazarda 5-6 TL olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi, Sembolik olarak enflasyonla ilgili, sivri biberi enflasyonun sorumlusu olmaktan kurtarmayı düşündüklerini belirten Zeybekçi, "Kuru fasulyede de geçen yıl artış olmuştu. Halbuki üretim tüketimden fazla. Tarım Bakanlığıyla görüşüp ithalat izni verdik. Düzenlediğimiz anda kuru fasülye fiyatlarında aşağı yönlü hareket başladı. O izni kullanmadan, ithalat yapmadan fiyatları düşürdük. Başka ürünlerde patateste de aynı vaka söz konusu. Üreticiden 1 liranın altında alınıyor, pazarda 5 lirayı gören bir patates. Yakın komşu ülkelere baktığınız zaman KKTC'de farklı bir fiyat var. Buna müsaade etmeyeceğiz. İlgili bakanlıklar istişare ederek Türkiye'de tüketicinin bir anlık süpeküslasyonla manülpülatif kötü niyetli yaklaşıma müsaade etmeyeceğiz. Hal Yasası'nın pozitif etkisi olması lazım. Artık ay sonunda enflasyon sonucunu beklemeden harakete geçeceğiz. Müdahale edeceğiz. İnteraktif olacağız" diye konuştu. 

"PARASAL SIKIŞTIRMALARIN FAZLA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, seçimlerden sonra ek parasal sıkılaştırma önlemleri gerekip gerekmediği sorusuna, "Bankaların fazla garantici olduğu bir ortamda, oranlarının bu kadar yüksek olmasını fazla buldum ben. Parasal sıkılaştırmanın fazla olduğunu söylemeye çalışıyorum. Ekonomi yönetimi olarak iyi çalışmamız gereken, iyi konuşmamız gereken bir konu. İlave parasal sıkılaştırmaların yararlı olacağına inanmıyorum. Ama biz kurul olarak aldığımız kararlara tam olarak katılan bir anlayışa sahibiz. Türkiye yüzde 3 büyümeyle istediği sonuçları alamaz. Türkiye, 1.6 milyon ortalama istihdam yaratması gerekiyor. İç piyasa yeterli desteği veremedi. İç tüketimde büyümeye destek veren açıklığı yapmamız gerekiyor. Enflasyonla mücadelesinden de vazgeçmeden bunu yapmamız gerekiyor. Yüzde 5'lik büyüme ortalama olarak yakalanmalı. Yüzde 13.1 ihracat artışıyla yakaladık" diye yanıt verdi.

"YÜZDE 9 İLE BİR PARTİNİN DIŞARDA KALMASINI KİM DOĞRU KARŞILAR'"

HDP'nin barajı aşıp- aşamayacağıyla ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Nihat Zeybekci, bu partinin barajı aştığı zaman iktidar değişikliği olmuyor, hükümetle ilgili bir şey olmuyor. Milletvekili sayısında farklılıklar oluşuyor. Bence aşamaması durumunda Türkiye'ye büyük bir yeni bir değişim gelir, büyük bir fırsatı yakalama ortaya çıkar. Bunu AK Parti'li olarak söylemiyorum. Bu sistemde mevcut sistemde millet tepkisini ortaya koyduğunda, güçlü iktidarlar ortaya koyuyor. ANAP, Adalet Partisi, AK Parti olarak kendisini gösteriyor. Hiç güçlü muhalefet yaratmadı, hemen arkasında iki puan gerisinde muhalefet yaratmıyor. Türkiye'nin HDP'nin illa barajı aşmasına, buna milletin menfaati demiyorum. Aşmayacak görünüyor. Bu böyle olduğunda Türkiye büyük bir fırsatı, uzlaşma metniyle gelecek nesillere Türkiye yeniden siyaseti, devleti, özgürlükleri yeniden dizayn etmeli. Türkiye farklı bir noktaya gelir, eğer bu fırsatı değerlendirirse, her türlü fırsatı yakalar. Bu HDP barajı geçmediği için değil, milletvekili rakamı yakalandığı için olur. Benim baraj konusudaki görüşüm belli, sıfır baraj. Ancak Yüzde 9 oy almış partinin dışarıda kalmasını kim sempatik, doğru karşılayabilir" dedi. 

"İZMİR'İ TEKRAR EGE'NİN BAŞKENTİ HALİNE GETİRMEMİZ LAZIM"

Nihat Zeybekçi, Manisa ile İzmir arasındaki teşvik oranı farklılığına yönelik soru üzerine Manisa'da 3'üncü bölge teşvikleri bulunduğunu, İzmir'de ne yapabileceğine bakılması gerektiğini vurgulayarak, "Serbest bölgeyle ilgili çok önemli bir çalışma var. ESBAŞ'ın genişlemesiyle ilgili. Başka ikinci bir Serbest bölge. Sektörel anlamda başka yerde örneği olmayan serbest bölgeler. Serbest bölge demek tüm teşviklerin üzerinde. Bunları İzmir'de çoğaltmamız lazım. İzmir'i tekrar Ege'nin başkenti haline getirmemiz lazım. Tarih, coğrafya, akıl bunu diyor. Afyon'daki teşvikler niye burada yok dersek burayı tam tanımamış oluruz" dedi. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası